'Tüketici faiz korkusuyla krediye yöneliyor'

Vakıfbank Genel Müdürü Kalkan, kredilerdeki artış oranının sürmesinin nedeni olarak, tüketicilerin, yapılan zorunlu karşılık oranlarının faizleri artıracağı korkusuyla kredi almaya yönlenmesiyle ilgili olduğunu söyledi.

Vakıfbank’ın sağladığı 1 milyar dolar tutarındaki sendikasyon kredisi için dün akşam düzenlenen basın toplantısının ardından gündemdeki konuları değerlendiren Vakıfbank Genel Müdürü Süleyman Kalkan, “ Bankalardaki çok yoğun rekabetten dolayı , bugüne kadar yapılan zorunlu karşılık oranlarındaki artışların yükleri bankaların üzerinde kaldı ve fiyatlara büyük ölçüde yansıtılamadı. Ama bundan sonra bu mümkün olamayacak. Yapılan hareket maliyetleri önemli oranda etkileyecek” dedi.

Merkez Bankası (TCMB), geçen hafta politika faizini yüzde 6.25'te sabit bırakırken, TL cinsi zorunlu karşılık oranlarında artışa gitti ve yeni düzenleme ile piyasadan 19.1 milyar liralık likidite çekileceğini açıkladı.

Bankacılık sektöründeki yoğun rekabetten dolayı ve bir ölçüde de dönem sonuna yaklaşılıyor olması nedeniyle, sektörde maliyetleri fiyatlara yansıtmakta bir miktar gecikmenin söz konusu olabileceğine dikkat çeken Kalkan, ancak sektörün her halükarda bu kadar yükü üzerinde taşıyamayacağını ve Nisan ayından itibaren maliyetlerin yansıyabileceğini ifade etti.

Faizlerdeki artış oranının yine rekabet şartlarına da bağlı olacağını kaydeden Kalkan, “İlk önce kim başlatacak sorusu önemli. Dolayısıyla bunun etkilerini önümüzdeki dönemde göreceğiz. Özellikle kredi tarafında faiz artışları olacak” diye konuştu.

Kalkan, zorunlu karşılık artışlarından dolayı sektör kârlılığında yüzde 15-20 arasında bir daralmanın olabileceğini de ifade etti.

Tahvil ihraçları gibi mevduat dışı kaynaklarda zorunlu karşılık oranının yüzde 13’e çıkarıldığını ifade eden Kalkan, “Tahvil ihraçlarını pasif tarafın çeşitlendirilmesi ve mevduata olan bağımlılığın azaltılması için yapıyoruz. Burada bir anlamda tahvil ihraçlarında sanki cezalandırılıyormuş gibi yüzde 13’lük bir oran var. Bunun muhakkak makul bir orana çekilmesi lazım . Bunların teşvik edilmesi lazım. Oranların düşürülmesi gerekiyor. Mevduatta 1 yıl ve üzeri yüzde 5, tahvilde 5 yıl vadeli bir kaynak temin ediyorsunuz, orada oran yüzde 13. Arada önemli bir fark var” dedi.

Zorunlu karşılıklarda vadelere göre farklılaştırma politikasının doğru bir politika olduğunu, ancak bu politikanın sistemin temel problemi olan vade uyumsuzluğunu gidermeye tek başına yetmediğinin altını çizen Kalkan, özellikle 1 yıl ve üzeri mevduatın ya da kaynakların zorunlu karşılık oranının daha radikal bir biçimde düzenlenmesi gerektiğini ifade etti.

Bir yıl ve üzeri mevduatın zorunlu karşılık oranının yüzde 5 olarak düzenlendiğini kaydeden Kalkan, “Bu en azından ‘0’ olarak düzenlemeli ve gerekirse stopajla da desteklenmeli. Mevduat sahiplerinin 1 yıla yönlendirilmesi için muhakkak fiyatın cazip olması gerekiyor. Mevduat sahibi açısından cazip bir fiyat ortaya konmadığı taktirde mevduatın buraya kanalize edilmesi mümkün olmuyor. Bu politikayı destekliyoruz ama daha güçlendirilmesi lazım” diye konuştu.

FAİZLER ARTACAK KORKUSUYLA...
Kalkan, yılın ilk aylarında kredilerdeki artış oranının sürmesinin nedeni olarak da, tüketicilerin, yapılan zorunlu karşılık artış oranlarının faizleri artıracağı korkusuyla kredi almaya yönlenmesiyle ilgili olduğunu söyledi. Özellikle birinci ve ikinci aylardaki kredi talebindeki artışın gerisinde bu etkenin olduğunu belirten Kalkan, bunun da bir miktar kredi genişlemesini tetiklediğini ifade etti.

Vakıfbank’a da bu yönde kredi taleplerinin geldiğini ifade eden Kalkan, “Bu dönemde bankalara olduğu gibi Vakıfbank’a da kredi talebi oluyor. Bu talepleri karşılamaya çalışıyoruz. Biraz faiz artışları başladığında krediler hız kesebilir” dedi. Kalkan ayrıca, munzam karşılıklara faiz verilmesi gerektiğini düşündüklerini belirterek, “Hiç faiz vermiyoruz olayının bir daha gözden geçirilmesi gerektiğini düşünüyoruz. ‘Hiç vermiyoruz’ yerine bugün itibariyle ‘0’ olarak söylenmesi bile daha doğrudur. Bugün ‘0’dır, yarın 3-5 olur’ dedi.

Vakıfbank’ın İstanbul’a taşınması ile ilgili olarak da Kalkan, taşınmanın 3 yıla yaygın bir plan olacağını belirterek, bu sene, hazine, krediler, özel bankacılık, yatırım bankacılığı gibi birimlerinin önemli bir bölümünü İstanbul’a taşımış olacaklarını kaydetti.

Sürecin Nisan - Mayıs aylarında başlayacağını ifade eden kalkan, taşınma maliyetinin banka bilançosunu etkileyecek bir maliyetinin de olmayacağını sözlerine ekledi.

1 MİLYAR DOLAR KREDİ
Öte yandan Vakıfbank’ın 34 bankanın katılımıyla sağladığı, 192.5 milyon dolar ve 573.5 milyon euro olmak üzere toplam 1 milyar dolar tutarında sağladığı 1 yıl vadeli sendikasyon kredisinin maliyeti libor/euribor +yüzde 1.10 olarak gerçekleşti. Sendikasyon kredisi ihracat ve KOBİ finansmanında kullanılacak.

Kalkan, sendikasyondaki sektör paylarının da yüzde 11 seviyelerinde olduğunu söyledi.

Sayfa Yükleniyor...