Çocukta obeziteyle nasıl mücadele edilmeli?

Yetişkin bireylerin bile mücadele ederken ciddi psikolojik sorunlar yaşadığı obezite, çocuklarda daha ağır tahribata yol açabiliyor.

Çocukta obeziteyle nasıl mücadele edilmeli?

Çağımızın önemli sağlık problemlerinden olan obezitenin, yetişkinleri olduğu kadar, yetişme çağındaki çocukları da tehdit ettiğini söyleyen Diyetisyen Gizem Tutar, anne–babalara, “Obeziteye yaklaşımınız çocuğunuzda önemli psikolojik sorunlara yol açabilir” uyarısında bulundu.

“Kırılmasın diye çocuğunuz obeziteyle yüzleşmesini geciktirmeyin” diyen Gizem Tutar, çocuklarda obeziteyle mücadelenin başlangıç sürecinin çok önemli olduğunu ifade etti. Tutar, ailelerin çocuklarının kırılmaması için çoğu kez önlem almakta geç kaldıklarını belirtti ve geciken tedavi sonucunda aşılması çok daha güç obezite vakalarının meydana geldiğini vurguladı.

Tutar, “‘çocuğum kırılmasın’ denerek tedaviye geç başlayan ebeveynler bir süre sonra çözümü çocuklarını suçlamakta arıyor. Bu tavır da maalesef çocuğun direnç geliştirmesine neden oluyor. Çocuğu obez olan aileler öncelikle bu sorunu onunla konuşarak çocuğun meseleye olan farkındalığını sağlamakla başlamalıdır” dedi.

Hastane.com sitesine bilgi veren Diyetisyen Gizem Tutar, çocuğu obezite sorunu yaşayan ailelere tavsiyeleri ise şöyle:

ÇOCUĞUNUZ GERÇEKTEN OBEZ Mİ?
“İlk yapılması gereken şey, çocuğun gerçekten kilolu olup olmadığının değerlendirilmesidir. Kilolu olmayan bir çocuğa verilecek yanlış mesajlar, çocuğun gelecek hayatında kilo almadan korkarak çeşitli yeme bozukluklarına yakalanma riskini arttırabilir. Çocukların kilo değerlendirmeleri sadece sağlık profesyonelleri tarafından yapılmalıdır. Çocuğun büyüme eğrilerine göre değerlendirilmesi, bel çevresi ölçümleri ve yapılacak diğer ölçümler ile kesin sonuçlara ulaşılır.

ÇOCUKLA KONUŞMAMAK ONA KÖTÜLÜK ETMEKTİR
Ebeveynlerin en sık sordukları soru çocukları ile şişmanlıkları hakkında nasıl konuşmaları gerektiğidir. Aile fertleri bu durumdan mümkün olduğu kadar kaçmayı tercih etse de, aslında problemleri görmezden gelmek çocuğa verilecek mesajlar arasında en kötüsüdür. Bu nedenle eğer çocukla kilosu hakkında konuşulması gerekiyorsa bu sorumluluğu almak aile fertlerinin görevidir.

EZİCİ DİSİPLİN, PSİKOLOJİK SORUNLARA YOL AÇABİLİR
Çocuğun yaşı da üzerinde durulması gereken bir konudur. Oyun dönemi çocukları (7 yaşına kadar) yemek yeme kontrolünü tam olarak gerçekleştiremez. Bu nedenle kontrol edilmelidir. Kontrol mekanizmasının ezici bir disipline dönüşmesi çocuğun psikolojisini bozabileceğinden, kaçınılması gereken bir tutumdur. Bu yaştaki çocuklar kilo almak ve vermek konularını tam olarak algılamaz. Şekerli ve yüksek yağlı besinlerine olan erişimini engellemek ve sağlıklı beslenme ile ilgili onunla sohbet etmek bu dönem için en ideal uygulamalardır.

OKUL ÇAĞI ÇOCUKLAR İÇİN DAHA DİKKATLİ OLUNMALI
Okul çağı çocuklarında durum daha farklı olacaktır. Çünkü bu yaş çocuklar sadece ailelerinin kontrolü altında değildir. Daha fazla miktarda ve çeşitte besine ulaşma şansı olan okul çağı çocuklarına anlayışla yaklaşmak, durumu çocuğun psikolojisini zedelemeden açıklamak gerekir. Çocuk direnç geliştirirse kontrolü daha da zorlaşır.

GENÇLİK DÖNEMİNDE EBEVEYNLERİN İŞİ DAHA KOLAYDIR
Çocuğun yaşı büyüdükçe durum kolaylaşabilir. Gençlik döneminde bedeni ile daha ilgili olan bir kişi haline gelen çocuğunuz kilo kontrolü konusunda daha bilinçli olma şansı yakalar. Fakat bu dönemde yanlış iletişim nedeni ile oluşacak kilo korkusu yeme bozuklularına yakalanma riskini arttırır.

BAŞKA ÇOCUKLARLA KIYASLAMAYIN
Çocuğunuzla kilosu ile ilgili konuşurken başta obezitenin zararlarından genel olarak bahsetmekle başlayabilirsiniz. Fakat dikkatli olmalısınız. Yanlış mesajlar, alaycı tavırlar, diğer çocuklarla kıyaslama ters etki yaratarak çocuğunuzun sizden uzaklaşmasına neden olabilir.

ONA KENDİSİNİ NASIL HİSSETTİĞİNİ SORUN
Konuşmaya kendini nasıl hissettiğini sorarak devam edebilirsiniz. Arkadaşlarının ve yakınlarının tepkisini, kıyafet alırken kendini nasıl hissettiğini ve günlük koşuşturmada hareket ederken çektiği zorlukları sorabilirsiniz. Onun nasıl hissettiğini empati kurarak dinlemek aranızda olumlu bir etki yaratır.

Çocuğunuz obezite ile mücadele ediyorsa, sorumluluğunuz sadece onunla konuşmak değil aynı zamanda konu üzerine geniş çaplı düşünmektir. Sağlıklı beslenmenin doğuştan gelen bir yetenek olmadığını ve çocuğunuzun beslenme alışkanlıklarını sizden aldığını unutmamanız gerekir. Sağlıklı beslenme, bireye öğretilmesi gereken bir yetenektir.

Yapılan araştırmalar, birçok çocuğun kilosundan mutlu olmadığını ve bu konuyu aileleri ile paylaşamadıklarını göstermektedir. Ailesi ile açık bir şekilde bu konuyu konuşabilen çocuklar problemlerini çözmekte daha istekli ve yaratıcı olurlar. Gelecekte kilo korkusu nedeni ile yeme bozukluklarına yakalanma riskleri de azalır.

ÇOCUĞUNUZUN KİLOSUNU HERKESLE KONUŞMAYIN
Arkadaşları ve diğer sosyal çevresi karşısında onu kilosu yüzünden utandırmak durumu kötüleştirmekten öteye gitmez. Sizden uzaklaşmaması ve kendine olan güveninin sarsılmaması için sağlık profesyonelleri dışında çocuğunuzun kilosunu birileri ile paylaşmamaya özen gösterin.

PROFESYONEL YARDIM ALIN
Çocuğunuzun obezite probleminden fiziksel ve psikolojik bir zarar almadan kurtulmasını istiyorsanız sağlık profesyonellerinden yardım alın. Çocuğunuzun kilo problemini bir psikolog ile paylaşmasını, doktorların sağlık açısından çocuğunuzu değerlendirmesini sağlamak yararlı olur. Çocuğunuzun büyümesini olumsuz etkilemeden kilo vermesini sağlamak için bir diyetisyenden profesyonel yardım alın. Diyetisyen, hem çocuğunuzun kilo vermesini sağlayacak bir beslenme programının hazırlanmasında hem de onun sağlıklı beslenmeyi öğrenmesini sağlamakta rol alır.

SAĞLIK PROFESYONELLERİNİN YANINDA BUNLARI YAPMAYIN!
Çocuğunuzun tembel olduğunu ve kendine ile ilgilenmediğini onun yanında sağlık personeline dile getirmeyin.
Onun yerine konuşmayın ve onun kendini ifade etmesine izin verin.
Her konsültasyona onunla birlikte katılmayın, size söylemekten çekindiği fakat rehberi olan kişiye paylaşmak istediği bir şeyler olabilir. Özeline saygı duyun.
Çevresindeki herkesin onunla dalga geçtiğini –geçiyor olsalar bile- paylaşmayın. Diğer kardeşinin ideal kilosunda olduğundan ve ne kadar sağlıklı beslendiğinden bahsetmeyin.
Şişman olsa da, ona karşı hislerinizin değişmediğini ve onu ne kadar çok sevdiğinizi onunla paylaşın.

EVDE BUNLARI YAPMAYIN!
Sürekli lokmalarını sayarmış gibi hareket etmemeye özen gösterin.
Evde normal yaşantınız devam etsin, tek konu diyet olmasın.
Zorlandığı noktalarda onu yalnız bırakmayın destek olun.
“Bak senin yüzünden biz de aynı şeyleri yemek zorunda kalıyoruz” gibi olumsuz mesajlar vermeyin.
Zayıflamaya çalıştığı sürece evde abur cubur bulundurmamaya çalışın.
Şişmanken kötü göründüğünü söylemeyin. Kilo korkusu yeme bozukluklarına yakalanma riskini arttırır.

Sayfa Yükleniyor...