Diyabet pankreas kanserine yol açabilir

Diyabetin bazen pankreas kanserinin ilk belirtisi olabildiğini belirten Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Alihan Gürkan, pankreas kanserinde ailesel geçiş ve genetik faktörlere dikkat çekti. Sigara kullanımının ve obezitenin, pankreas kanserinin ortaya çıkmasında önemli rol oynadığını belirten Uzman, diyabet ile hastalık arasındaki bağlantı hakkında şunları söyledi: 

“Diyabet hastalığı ortaya çıktıktan sonra pankreasta hastalık gelişimi daha riskli hale gelmekte, pankreas kanseri diyabet ile belirti verebilmektedir. Bazı genetik faktörler de pankreas kanserinde etkindir ve ailesel geçiş söz konusudur. Bu açıdan aile fertlerinde pankreas kanseri olan kişilerin genellikle daha sık aralıklarla takip edilmesi gerekir. Bazı kanser türleri de pankreas kanserine eşlik edebilir ve pankreas kanserinin oluşumunu tetikleyebilir. Ailesinde kanser öyküsü olan kişilerin bu açından da değerlendirilmesi önemlidir.” 

PANKREAS KANSERİNİN NEDENLERİNİ ÖNEMSEYİN!

%30 oranında sigara kullanımı. 
İleri yaş.
Daha çok protein ağırlıklı, meyve ve sebzeden yoksun beslenmek.
Obezite.
Petrol ve kimyasal maddelere maruz kalmak.
Uzun süre tedavi edilmeyen kronik pankreas iltihabı.
Diyabet.

MİDE HASTALIĞI İLE KARIŞTIRILIYOR

Pankreas kanseri, erken evrede genellikle belirti vermeyen ve ilerlediğinde faklı şikayetlerle kendini gösteren bir hastalık. Özellikle sırta vuran ağrı, idrar ve deri renginin sararması ile sarılık gelişimi, tümör çok ilerlediğinde açığa çıkıyor.

Pankreasın bulunduğu yer nedeniyle şikayetler de farklı hastalıklar ile benzerlik gösterebiliyor. Midenin arkasında yer alan bir organ olduğu için ağrı şikayeti, yine midenin arkasında gelişiyor ve pankreasta var olan bir sorunun da göz ardı edilmesine yol açıyor. Mide ağrısı şikayeti, asit salgısının azaltılmasına yönelik bir takım tedaviler ile giderilmeye çalışıldığında, pankreas kanseri tanısının gecikmesine neden olabiliyor.

BU 8 BELİRTİYE DİKKAT!
1.Yemek sonrası ya da yatay pozisyona geçince artan karın ağrısı.
2.Gaz sancıları, şişkinlik.
3.Kusma ve iştah kaybı.
4.Koyu renkli ya da kanlı idrar.
5.Genel halsizlik.
6.Karaciğer ve safra kesesinde büyüme.
7.Kaşıntı.
8.Varis. 

TEDAVİSİ CERRAHİ İLE YAPILIYOR

Açık ve kapalı cerrahinin pankreas tümörünün her türünde uygulanabildiğini belirten Dr. Gürkan, tedavide izlenen yöntem hakkında ise şunları aktardı:

“Gövde ve kuyruk tümörlerinde rutin olarak laparoskopik cerrahi yapılabilir. Pankreas başı tümörlerinde laparaskopik cerrahi için deneyim mutlaka gereklidir çünkü oldukça zor bir cerrahidir. Özellikle etrafta büyük damarların bulunması, tümörün bunlarla olan ilişkisi cerrahiyi zorlaştırır. Özellikle ilerleyen dönemlerde tümörün büyüyerek onikiparmak bağırsağını ve safra yollarını tıkamasıyla ortaya çıkacak sarılık, bulantı ve kusma şikayetlerinin giderilmesi adına ameliyatın önemi büyüktür.”