“Düşünen Şarkılar” önyargılara karşı

Bakırköy’de tedavi gören hastaların yazdıkları şiirlerden hayata geçen “Düşünen Şarkılar” 4. Ulusal Psikofarmakoloji Kongresi’ne damgasını vurdu.

BRSHH Başhekimi Doç. Dr. Erhan Kurt, “Düşünen Şarkılar” projesiyle, ruhsal hastalığı olan bireylerin mahallenin bir parçası olduğu gerçeğini bir kere daha topluma hatırlattıklarını söyledi.

Bakırköy Prof. Dr. Mazhar Osman Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’nin (BRSHH), Bilim İlaç’ın desteğiyle ruhsal hastalığı ve özellikle şizofreni hastalığı olan bireylere karşı toplumda oluşan ön yargıları kırmak amacıyla oluşturduğu “Düşünen Şarkılar” albümü, Antalya’da düzenlenen 4. Ulusal Psikofarmakoloji Kongresi’ne renk kattı.

Bakırköy’de tedavi gören hastaların yazdıkları şiirlerden hayata geçen albümde yer alan şarkılar, düzenlenen özel bir geceyle ünlü sanatçılar Soner Arıca ve Demet Sağıroğlu tarafından seslendirildi. Dr. Vedat Bilgiç ve BRSHH Müzik Eğitmeni Volkan Uruk’un da eşlik ettiği şarkıları yerli ve yabancı konuklar ilgiyle dinledi.

BRSHH Başhekimi Doç. Dr. Erhan Kurt, gecede yaptığı konuşmada, sanatın, özellikle şiir ve müziğin, var olmanın, kendini var etmenin en önemli araçlarından biri olduğunu vurguladı.

“Düşünen Şarkılar” projesinin amaçlarından birinin de ruhsal hastalığı olan bireylerin mahallenin bir parçası olduğu gerçeğini bir kere daha topluma hatırlatmak olduğunu belirten Doç. Dr. Erhan Kurt, “Sizlerin de çok iyi bildiği gibi toplumumuzda ruhsal hastalığı ve özellikle şizofreni hastalığı olan bireylere karşı bir önyargı vardır. Oysa bu tamamen haksız bir damgalamadır. İşte buz bu damgalamayı hafifletmek amacıyla böyle bir projeyi Bilim İlaç’ın destekleriyle hayata geçirdik. Hedefimiz, ruhsal hastalığı olan bireylere karşı var olan ötekileştirmeyi önlemeye katkı sağlamaktır” dedi.

ÖNYARGILARIN ÖNÜNE EĞİTİMLE GEÇİLİR
Hastalığa ve hastalara yönelik tutumların, yanlış inanışların ve önyargıların değişmesi ise toplumun eğitilmesiyle mümkün olabileceğini belirten Doç. Dr. Erhan Kurt, şunları kaydetti: “Ruhsal sorunu olan bireyleri topluma kazandırmak için herkese bir görev düşmektedir. Damgalama konusunda toplum eğitilirken, hastalar da tedavileri sırasında damgayla baş etme konusunda bilgilendirilmelidir. Toplumdaki anahtar kişilerin doğru bilgilendirilmesi hastaların damgalanmasını ve buna bağlı ayrımcılığı hafifletmede en etkili yöntem olarak görünmektedir.”

Antalya’da gerçekleştirilen 4. Ulusal Psikofarmakoloji Kongresi’nde Türkiye’den ve yurtdışından dünyaca ünlü bilim insanları psikofarmakolojideki en son gelişmeleri konferanslar, paneller, ikili ve çoklu tartışmalar ve uydu sempozyumları şeklinde gündeme taşıdı.

Sayfa Yükleniyor...