Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Teşkilatı’nın (FAO), ''Ölümcül kuş gribi hastalığına yol açan H5N1 virüsünün mutasyona uğramış bir çeşidine rastlandığını'' duyurarak, ''Hastalığa karşı tetikte olunması'' çağrısında bulunmuştu.
Yaklaşık 6 yıldır ekim-mayıs aylarında yürüttüğü vaka takiplerini bu yıl da sürdürecek olan bakanlık, geçmiş yıllarda grip virüsünün izlendiği 14 ile 3'ünü daha ekleme kararı aldı.
Refik Saydam Hıfzıssıhha Merkezi (RSHM) Başkanı Prof. Dr. Mustafa Ertek, geçmiş yıllarda yaşanan ''kuş gribi'' ve ''domuz gribi'' salgınlarıyla uzun süre dünya kamuoyunun gündemini meşgul eden grip hastalığının takibi için Türkiye'de yürütülen çalışmalarla ilgili bilgi verdi.
Grip virüsünün izlendiği Türkiye'deki laboratuvar kapasitesinin yeterli olduğunu, grip dahil bütün viral enfeksiyonlarının bu merkezlerde yakından takip edilebildiğini anlatan Ertek, ''Bakanlığımız tarafından hazırlanan influenza eylem planı sürekli yeni gelişmelere uygun yenileniyor, güncelleniyor, buna uygun olarak duyarlılıklar artırılıyor, laboratuvarlarımız hazır tutuluyor. Dolayısıyla her türlü kötü senaryoya karşı hazırlıklıyız'' şeklinde konuştu.
Grip virüsüyle ilgili her türlü çalışmanın yapılabildiği Sağlık Bakanlığı’na bağlı ulusal referans laboratuvarı sayısının da ikiden üçe çıkarıldığını bildiren Ertek, ''RSHM'nin Ankara'daki ve İstanbul Üniversitesi Çapa Tıp Fakültesi’nin İstanbul'daki birer ulusal referans laboratuvarına ilaveten RSHM'nin İstanbul'da bir yeni referans laboratuvarı daha hizmete başlayacak'' dedi.
GRİP VİRÜSÜNÜ TAKİBE DEVAM
Prof. Dr. Ertek, yaklaşık 6 yıldır, 15 Ekim-15 Mayıs tarihleri arasında ülke içinde dolaşımı izlenen grip virüsünün bu yıl da takip edilmeye devam edileceğini, geçmiş yıllarda 14 ilden toplanan vaka bildirimlerinin, bu yıldan itibaren 3 il daha eklenerek 17 ilden alınacağını söyledi.
Adana, Ankara, Antalya, Bursa, Diyarbakır, Edirne, Erzurum, İstanbul, İzmir, Konya, Malatya, Samsun, Trabzon ve Van'da mevsimsel (kış) gribi ile ilgili izleme çalışması yürütüldüğünü, bu yıl bu illere Muğla, Tekirdağ ve Kocaeli'nin de eklendiğini ifade eden Ertek, yürütülen bu çalışmayla ilgili şu bilgileri aktardı:
''Bu illerdeki sağlık kuruluşlarından grip ve soğuk algınlığı tespit edilen vakalarla ilgili bilgiler derlenirken, vakalardan alınan numuneler İstanbul ve Ankara'da referans laboratuvarında inceleniyordu. Bu yıl artık hem il hem de laboratuvar sayısı arttı. Geçmiş yıllardaki gibi bakanlığa bu laboratuvarlardan aylık, söz konusu illerin sağlık müdürlüklerinden ise haftalık raporlar gönderilecek. Bu raporlar doğrultusunda hem hastalığa neden olan virüsler, hem de ülke genelinde bir salgının söz konusu olup olmadığı tespit edilebilecek. Ayrıca antiviral dirence ve virüslerin mutasyona uğrayıp uğramadığına bakılırken, bu virüslerin parmak izi de çıkarılacak.''
Virüsün insanlara, geçmiş yıllarda görüldüğü gibi kuşlardan geçtiğini, bu nedenle kanatlıların kontrol altına alınmasının büyük önem taşıdığını kaydeden Ertek, ''Kanatlılarda virüs görüldüğü hemen tespit edilirse biz de derhal şüpheli vakalarla ilgili harekete geçebiliriz'' şeklinde konuştu.
SOLUNUM YOLUYLA KOLAYCA BULAŞIYOR
Grip ani olarak 39 derece üzerinde ateş, şiddetli kas ve eklem ağrıları, halsizlik, bitkinlik, titreme, baş ağrısı ve kuru öksürük gibi belirtilerle başlıyor. Daha sonra boğaz ağrısı, burun akıntısı, hapşırma, göz akması ve kanlanması gibi belirtiler de ekleniyor. Bazı vakalarda karın ağrısı, bulantı ve kusma da görülebiliyor.
Grip, öksürük ve hapşırıkla etrafa saçılan damlacıkların havayla solunması, hasta kişilerle direkt temas edilmesi ve bu kişilerin ağız burun akıntılarının bulaştığı eşyalara temas sonucu bulaşıyor. Hastalık bu nedenle evlerde, iş yerlerinde, okullarda, kreşlerde ve toplu taşım araçlarında çok kolaylıkla bulaşabiliyor. Mikrobu kapmış ancak henüz belirtileri başlamamış (kuluçka sürecinin devam ettiği) kişilerin de hastalığı bulaştırmasının mümkün olduğu, insanların toplu olarak bulunduğu ortamlarda dikkatli olunması gerektiğine dikkat çekiliyor.
Gripten aşı ile korunulabileceğini belirten yetkililer, bunun için en uygun zamanın ekim ve kasım ayları olduğunu vurguladı. Hastalığın yatak istirahatı, bol sıvı alımı, ağrı ve öksürük kesicilerin yanı sıra ateş düşürücü ilaçlarla semptomatik tedavisi mümkün. Yetkililer, influenza A ve B'ye karşı etkili antiviral ilaçlara 36-48 saat içinde başlandığı takdirde, semptom süresinin kısalarak komplikasyonların azaldığını bildirdiler.
- Etiketler :
- Haberler
