Hasta-hekim ilişkisi iyi değil

Ondokuz Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Cihat Dündar, hastalar ile hekimler arasındaki ilişkinin istenilen düzeyde olmadığını söyledi.

Hasta-hekim ilişkisi iyi değil

Ondokuz Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Ana Bilim Dalı'nca, OMÜ Araştırma ve Uygulama Hastanesi'ndeki 9 cerrahi branşta, cerrahi işlem uygulanan 306 hastaya yönelik bir araştırma gerçekleştirildi. Araştırmada, hastaların hastalıkları hakkında yeterince bilgi sahibi olmasının tedavinin ve iyileşme sürecinin bir parçası olduğu, eğitimli hastaların hastalıkları konusunda daha bilgili ve bilinçli olduğu sonucunun ortaya çıktığı belirtildi.

OMÜ Araştırma ve Uygulama Hastanesi'nde ameliyat edilen 306 hastaya, öğrenim durumu, hastalığı ve yapılan ameliyat türü ile bu hastalığı sırasındaki aydınlatma ve hastalıkları hakkında bilgi sahibi olup olmadıkları konusunda sorular yöneltilerek veriler değerlendirildi. Çalışmayla ilgili bilgi veren OMÜ Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Ana Bilim Dalı Başkanı Öğretim Üyesi Prof.Dr. Cihat Dündar, hastaların hastalıklarını yeterli düzeyde bilmelerinin önemli olduğunu söyledi. Hastanın yaşına, eğitim düzeyine, anlayışına uygun aydınlatma yapılması gerektiğini belirten Dündar, araştırmayla ilgili şu bilgileri verdi:

''Hastaların hastalıkları hakkında bilgilendirilmesi önem taşıyor. Yapılacak tedavi öncesi hasta gerektiği ölçüde bilgilendirilmelidir. Hastalığın tanısı ve tedavisinin nasıl yapılacağı, hangi yöntemin uygulanacağı, müdahale esnasında ve sonrasında ortaya çıkması olası komplikasyonların neler olabileceği, müdahalenin yarar ve sakıncaları konusunda hasta bilgilendirilmelidir. Hasta sağlıklı karar verebilecek ölçüde aydınlatılmalıdır.''

HASTALAR HASTALIKLARI HAKKINDA BİLGİLENDİRİLMİYOR
Hekim ile hasta arasındaki bilgisel eşitsizliğin gereken oranda giderilmesi ve hastanın düşünüp, karar verip kendisi için uygun gördüğü eylemi uygulayabilmesinin gerekli olduğunu da vurgulayan Dündar, ''Tıbbi müdahalelerde, hekimin iyileştirme ödevi ve sorumluluğu ile hastanın kendi varlığı ve sağlığı hakkında kendisinin karar verme hakkı arasında hassas bir dengenin kurulması zorunludur. Bu bağlamda özellikle hekime önemli görevler düşmektedir'' dedi.

Araştırmada, hastalara sorulan sorulardan ilginç sonuçlar toplandığını da anlatan Dündar, hastaların yüzde 85'inin ameliyat sonrası kaç gün hastanede kalacaklarını bilmediğini, yüzde 83'ünün ameliyat sonrası yaşamlarında olabilecek değişiklikler konusunda ve yüzde 75,2'sinin de ameliyat türü ve bölgesi konusunda bilgisi olmadığı sonucunun ortaya çıktığını kaydetti. Hekimlerin hastalarını aydınlatma işlemini davranış modeli haline getirmeleri gerektiğini ifade eden Dündar, ''Araştırmamıza bakıldığında hasta-hekim ilişkisinin önemli yasal ve etik unsurlarından birisi olan hastalıkların hastalara anlatılması işleminin halen istenilen seviyeye ulaşmadığı görülmektedir'' görüşünü bildirdi.

HEKİMLERE EĞİTİM ÇALIŞMALARI DEVAM EDECEK
Bu işleminin önümüzdeki yıllarda dünyadaki ve ülkemizdeki insan haklarının gelişimi sürecinde daha da önem kazanacağını anlatan Dündar, ''Hekimlerimizin aydınlatma işlemini davranış modeli haline getirmelerinin sağlanması için eğitim çalışmaları ve denetimin arttırılması gerekmektedir''dedi Dündar, hekim-hasta arasındaki bilgisel eşitsizliğin gereken oranda giderilmesinin tedavi için önem taşıdığını da ifade etti.

Sayfa Yükleniyor...