İlaçlama keneye çözüm değil

Klinik Bakteriyoloji uzmanı Prof. Dr. İlyas Dökmetaş, keneyle mücadelede ilaçlamanın faydasının olmadığını belirtti, ''Yapılması gereken şey, toplumu bilinçlendirmek ve korunma yollarını anlatmak'' dedi.

İlaçlama keneye çözüm değil

Kenelerin yüzyıllardan beri olduğunu, yeni ortaya çıkmadığını, ancak kenelerin son yıllarda Kırım Kongo Kanamalı Ateşi Hastalığı (KKKA) ile gündeme geldiğini belirten Cumhuriyet Üniversitesi Rektörü, Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Bakteriyoloji uzmanı Prof. Dr. İlyas Dökmetaş kenelerin sadece KKKA'yı değil, bir çok hastalığı bulaştırabildiğini ifade etti.

Prof. Dr. Dökmetaş, Türkiye'nin 2000'li yıllarda KKKA ile tanışmaya başladığını ve hastalığa hızlı bir şekilde tanı konulduğunu bildirdi.

Hastalığa virüs taşıdığı belirlenen ''hyalomma'' cinsi kenelerin sebep olduğunu dile getiren Dökmetaş, ''Çok sayıda kene var ve bir çoğu bu virüsü taşımıyor. Her kene ısırığında bu hastalık ortaya çıkmıyor. Hastaların yüzde 70-80'inde de hastalık bulguları olmuyor'' diye konuştu.

AŞI YOK, BAĞIŞIKLAMA YOK
''Hastalıktan korunmak için ya mikroorganizmayı ortadan kaldıracağız, ya aracılık eden keneyi ortadan kaldıracağız ya da insanları bağışık hale getireceğiz'' diyen Dökmetaş, şu bilgileri verdi:

''Aşı çalışmaları devam ediyor. Hala bir aşı yok. O zaman insanları bağışık hale getiremeyiz. Keneler olduğu sürece virüsü de ortadan kaldıramazsınız. Kenelerle mücadele edeceğiz. Keneleri öldürerek de bir yere varmamız mümkün değil. Buna gücümüz de yetmez. Dünyanın en gelişmiş ülkeleri bile bunu kaldıramaz. Çevreyi ilaçlayalım mı diyorlar? Keneyle mücadelede ilaçlamanın kesinlikle faydası yok. Neyi ilaçlayacaksınız? Doğada bir sürü canlı var. Onlar da ortadan kalkıyor ve direnç gelişebiliyor. Yapılması gereken şey, toplumu bilinçlendirmek ve korunma yollarını anlatmak. Piknikten dönüşte vücudu kontrol etmeliyiz. Eşiniz, anneniz veya kardeşinize vücudunuzun göremediğiniz yerlerini kontrol ettirin. Kene varsa hekime gideceksiniz, çıkartmayacaksınız. Bazıları piknik alanlarının yasaklanmasını gündeme getiriyor. Yasakla bir yere varılmaz. Mutlaka insanlar pikniğe gidecekler ancak piknikte yere oturmayacaklar, uzanmayacaklar, masada yemek yiyecekler, pantolonlarının paçalarını çoraplarının içine alacaklar, açık renk kıyafet giyecekler. Böylelikle kendilerini keneye karşı korumuş olacaklar.''

EN ÇOK KASIK BÖLGESİNE YAPIŞIYOR
Kenelerin sıklıkla vücudun zor ulaşılan bölgelerine, erkeklerde ve kadınlarda kasık bölgelerine tutunduğunu ifade eden Dökmetaş, erkek ve kadınların bu tip durumlarda utanmamaları gerektiğini vurguladı.

Hastalıkla mücadelede insanların bilgilendirilmesinin önemine dikkati çeken Dökmetaş, ''Paniğe gerek yok. Panik yanlış olur. Olayları gereğinden fazla abartırsanız turizm gelirleri düşer, o bölgedeki insanlar tedirgin olur'' diye konuştu.

Prof. Dr. Dökmetaş, KKKA'ya karşı dünyanın tanıdığı tek tedavi yönteminin kaybedilen vücut elemanlarının yerine yenisini koymak olduğunu, hastanelerine gelen 100 hastadan 95'inin kurtarıldığını sözlerine ekledi.

Sayfa Yükleniyor...