Mini tüp bebek yönteminin “hasta dostu yaklaşım” temeline dayandığını vurgulayan Ege Üniversitesi’nden Prof. Dr. Erol Tavmergen, daha düşük doz ilaç kullanarak geliştirilen yumurtaların alındıktan sonra yine mikroenjeksiyon tekniği ile döllenme sağlandığını söyledi.
Klasik tüp bebek tedavilerine göre, farklı olan noktanın yumurta geliştirme yöntemi olduğunu dile getiren Prof. Tavmergen, mini IVF’nin yüksek doz ilaç kullanılmasına rağmen fazla sayıda yumurta elde edilemeyen ve kaliteli embriyo gelişmeyen kadınlarda tercih edildiğini söyledi.
BAŞARI ORANI DÜŞMÜYOR
Tavmergen, özellikle ileri yaştaki ve yumurtalık rezervi azalan kadınlarda yöntemde, başarı oranlarının diğer tedavilerden daha az olmadığını kaydetti.
İnfertilitede FSH hormon düzeyinin önemine de dikkat çeken Prof. Tavmergen, yaş ilerledikçe yumurtalık rezervinin azaldığını ve FSH hormonunun yükseldiğini belirtti.
Özellikle 35 yaşından sonra FSH hormonunda yavaş yavaş yükselme izlenir. 40 yaşından sonra yükseliş hızlanır.
Yumurtalık sorunlarının da FSH artışına yol açtığını anlatan Tavmergen, bu hormon yüksek olsa bile normal adet görenlerin mini tüp bebek uygulamasından yararlanabileceğini
AİLELERİ EKONOMİK OLARAK DA RAHATLATIYOR
Prof. Tavmergen’e göre, mini-IVF tedavisinin en önemli avantajlarından biri de maliyetin düşük olması. Tüp bebek tedavisinde yüksek doz ilaç kullanımı nedeniyle artan ilaç masrafları mini tüp bebek uygulamasında söz konusu olmuyor.
- Etiketler :
- Haberler -
- Kadın Sağlığı
