İlk 6 ay sadece anne sütü

Dünya sağlık örgütü bebeklerin ilk 6 ay sadece anne sütü ile beslenmesini, su dahil herhangi bir ek gıda verilmemesini, altıncı aydan sonra ise uygun ek gıdalara başlanarak, emzirmeye 2 yaşına kadar devam edilmesini öneriyor.

İlk 6 ay sadece anne sütü

Anne-bebek arasındaki duygusal bağın kurulması ve hormonal etkilerle başlayan süt üretiminin artarak devam etmesi için yenidoğan bebeklerin doğumdan sonraki en kısa sürede, tercihen ilk yarım saat içinde emzirilmesi tavsiye ediliyor.

Anne sütü ile beslenmenin her bebeğin en doğal hakkı olduğunu ve anne ile bebek arasında gebelikte başlayan duygusal ve biyolojik birlikteliğin emzirme süreci ile daha farklı bir boyut kazandığını belirten Memorial Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Gökçe Günbey, anne sütünün bebeğin gelişimi, anne ve bebeğin sağlığı üzerindeki etkilerine dikka çekiyor.

ÇOCUĞUN RUH VE BEDEN SAĞLIĞINDA ETKİLİ  

Yeni doğan ve erken çocukluk dönemindeki beslenmenin üzerine kısa ve uzun dönemde önemli etkileri olduğu bilinmektedir. Sürekli büyüyen ve gelişen bir organizmaya sahip olan çocukların doğru beslenmesi, hastalıklardan korunmanın yanı sıra erişkin dönem sağlığı için de gereklidir. Beden sağlığının yanı sıra çocuğun sosyal hayatla uyumu gerektiren tüm psikolojik alt yapısının temeli de emzirme döneminde atılır.

HEM ANNE HEM BEBEK İÇİN ANNE SÜTÜ

Her annenin sütü kendi bebeğine özeldir. Erken doğum yapan annelerin sütlerinin içeriği prematüre bebeğin ihtiyaçlarını karşılayabilecek şekilde değişkenlik göstermektedir. Anne sütü kuşkusuz sadece bir gıda değildir, beslemenin çok ötesinde birtakım işlevleri ve faydaları vardır. Ayrıca anne sütünün sağladığı faydalar sadece bebek için değil, anne sağlığı açısından da vazgeçilmez önem taşımaktadır.

ANNE SÜTÜ EŞSİZDİR, ÇÜNKÜ…

Gelişen teknoloji ile birlikte, allerjik hastalıkların giderek arttığı günümüz koşullarında anne sütünün sağladığı en büyük faydalardan biri de bebeği astım, egzama gibi allerjik hastalıklardan korumaktır. Anne sütünün akciğer gelişiminde çok önemli etkileri olduğu, solunum fonksiyonlarını ve akciğer kapasitesini olumlu yönde etkilediği de bilinmektedir. Anne sütü bebeğin ileride astım olma riskini azaltmakta ve riskteki bu azalma ileri yaşlara kadar devam etmektedir.

Anne sütü ile beslenen bebekler sosyal açıdan daha iyi gelişim gösterirler. Bir yaş sonunda, mamayla beslenen bebeklerle anne sütü ile beslenen bebekler karşılaştırıldığında anne sütü ile beslenenlerde psikomotor ve sosyal gelişimin belirgin olarak daha iyi olduğu bulunmuştur.

Doğal beslenme olarak tanımlanan anne sütü ile beslenme başta zatürre olmak üzere, ishal, orta kulak iltihabı ve menenjit gibi bulaşıcı hastalıklardan bebeği korumaktadır. İçerdiği koruyucu antikorlar ile bebeğin enfeksiyonlara karşı direncini artırmaktadır.

Emzirilen bebeklerde beyin gelişimi daha iyi olmaktadır. Anne sütü alan çocukların zeka seviyesinin, almayanlara kıyasla daha yüksek olduğunu gösteren çalışmalar bulunmaktadır.

Anne sütü ile beslenen bebeklerde şişmanlık  (obezite) daha az görülmekte ve insüline bağımlı şeker hastalığı (tip-1 diabet) görülme riski azalmaktadır.

Emerken bebeğin ağız ve çene kaslarının çalışması, anne sütü alan bebeklerin konuşma ve dil gelişiminin daha hızlı olmasını sağlamaktadır.

Anne sütü aşıların etkinliğini arttırmakta ve aşılardan sonra görülen bağışıklık cevabının daha güçlü olmasını sağlamaktadır.

Bebeğini emziren annelerde loğusalık depresyonu daha az görülürken, emzirme anneyi meme ve yumurtalık kanserinden de koruyucu etki göstermektedir. Ayrıca anneyi ileri yaşlarda gelişebilecek kemik erimesinden de korumaktadır.

Sayfa Yükleniyor...