Kalp yetmezliğine ayakta tedavi

Kalp hastalığında ayakta tedavi esasına dayanan EECP yöntemi, kalbe gelen kan miktarını artırarak kalbin beslenmesini sağlıyor ve gücünü artırıyor.

Kalp yetmezliğine ayakta tedavi

Ölüm nedenleri arasında ilk sırada yer alan kalp hastalığında ayakta tedavi esasına dayanan FDA onaylı ''EECP'' yöntemi, kalbe gelen kan miktarını artırarak kalbin beslenmesini sağlıyor.

Kardiyoloji Uzmanı Dr. Meltem Refiker Ege, kalp yetersizliğinin, kalbin fonksiyonlarındaki anormalliğe bağlı olarak dokulara yeterli kan pompalamaması veya bunu artmış doluş basınçları altında yapması ile ortaya çıktığını anlattı. Ege, ''EECP (External enhanced counterpulsation)''nin ayakta tedavi esasına dayanan alternatif bir yöntem olduğunu belirtti.

Ege, 50 yıllık bir araştırma ve geliştirmenin sonucu uygulanan yöntemin, 1995 yılında koroner arter hastalığı ve 2000 yılında da kalp yetmezliği için FDA onayı aldığını ve yurt dışında birçok merkezde uygulandığını ifade etti. Yapılan çalışmalarda EECP tedavisi alan hastaların ''yüzde 88'inde tedavi etkinliğinin 5 yılın sonunda da devam ettiğinin gösterildiğini'' belirten Ege, ''Son derece ağır hastalık profiline sahip olan hasta gruplarında bile EECP'nin uzun dönem takibinde tekrar edilme oranı yüzde 4-9 arasındadır'' dedi.

KİMLERE UYGULANMAZ?
Yöntemin, daha önce by-pass olmuş veya balon tel-kafes tedavisi yapılmış ancak tekrar damar tıkanıklığı gelişmiş olanlarda, mevcut tedavi yöntemleri uygulandığı halde şikayetleri devam eden hastalarda, damar yapısı uygun olmadığı için ameliyat olamayan kişilerde, eşlik eden hastalıklardan dolayı ameliyat olması riskli kabul edilen, ameliyat veya balon, stent tedavisini kabul etmeyen hastalarda ve kalp yetmezliği bulunanlarda uygulanabildiğini belirten Ege, ''Yöntem, göğüs ağrısı sıklığını ve şiddetini azaltır, hatta tamamen geçirebilir. Tedavi sırasında kalbe dönen kan miktarı artırılarak kalbin beslenmesi ve gücü artırılır. Ayrıca tedavi sırasında oluşturulan basınç farkı, damar duvarından damar yapıcı faktörlerin salgılanmasına neden olur'' dedi.

Ege, yöntemin son üç ay içerisinde by-pass ameliyatı geçirmiş hastalara, vücutta pıhtı bulunma olasılığı olan kişilere, bacaklarda iyileşemeyen açık yarası olanlara, ciddi aort yetmezliği olanlara, kontrol altına alınamayan yüksek tansiyon hastalarına, hamile veya olma olasılığı olanlara uygulanamayacağının altını çizdi.

HAFTANIN 5 GÜNÜ, 1 SAATTEN 35 SEANS
EECP tedavisinin, haftanın 5 ya da 6 günü günlük 1 saatten 35 seans sürdüğünü anlatan Ege, ''Hastanın hastaneye yatmasını gerektirmez, ağrısız, ciddi yan etkileri olmayan kansız bir tedavi şeklidir'' diye konuştu.

Ege, EECP yönteminin, hastanın yatırıldığı yatak, kontrol paneli ve bacaklar etrafında şişip inerek tedaviyi uygulayan manşonlardan oluştuğunu ifade etti. Hastanın bacakları etrafında sarılan manşonların, bilgisayar ve EKG kontrolü ile kalp her gevşediğinde uç kısımdan gövdeye doğru kademeli şişerek, kanı geriye kalbe doğru yönlendirdiğini dile getiren Ege, ''Böylece kalbi besleyen damarlar olan koroner damarlarda kan basıncı arttığı için hem kalbin beslenmesi artar, hem de kalbi besleyen yeni damarların oluşumu hızlanır. Kalp kasılarak vücuda kan pompaladığı sırada manşonlar hızlıca inerek, kanın vücuda dağılmasına yardım eder ve kalbin iş yükünü azaltır'' dedi.

Sayfa Yükleniyor...