Kapı gıcırtısı bile onu heyecanlandırıyor

Kapı gıcırtısı duyduğunuz için mutlu oldunuz mu hiç? Ya da suyun musluktan akışını dinleyip ‘ne güzel bir ses’ dediğiniz oldu mu? Pek çok insan için önemsiz ve sıradan olan bu sesler, sonradan işitme engelli olan 38 yaşındaki Cevdet Gülen için çok farklı anlamlar taşıyor.

Kapı gıcırtısı bile onu heyecanlandırıyor

Trafikte bas bas bağıran kornalar size sevimli geldi mi? Ya karşınızdakilerin neler söylediğini anlayabildiğiniz için kendinizi şanslı hissettiniz mi? Şüphesiz pek çoğumuz için bunlar her gün yaşanılan, kanıksanan ve ‘bir anlık yokluğunda nasıl bir dünyanın bizi beklediğini hiç aklımıza getirmediğimiz türden durumlar. Hatta anlatılacak olsa ‘duymak istemiyorum’ diyeceğimiz! Sonradan işitme engelli olan 38 yaşındaki Cevdet Gülen içinse her bir sesin anlamı çok büyük.

2 çocuk babası o. Zaman içinde işitme kaybı ilerledi ve yüzde 90’lara ulaştı. İşitme cihazları yetmiyordu artık. Çocuklarının, eşinin konuşmalarına dahil olamıyor; topluluk içerisinde bulunmaya bile çekiniyordu. Geçen yıl Acıbadem Üniversitesi Atakent Hastanesi’nde deneyimli ekip tarafından uygulanan Koklear Implant ameliyatı oldu. Şimdi gözlerinin içi gülüyor ve “ikinci kez doğmuş gibiyim” diyor.

Trikotajda yüksek sesli makinalar arasında dokumacılık yapan, geçirdiği bir hastalık nedeniyle iki yıl kortizonlu ilaç kullanan 2 çocuk babası Cevdet Gülen, işitme duyusunu büyük olasılıkla bu nedenlerle kaybetmişti.

SESLER YILLAR İÇİNDE KAYBOLDU

Bir süre sonra işitme kaybı yüzde 90’lara ulaşan Gülen’in dünyasını adeta sessizlik kaplamıştı. Oysa Gülen 28 yaşına gelinceye kadar sağlıklı kulaklara sahipti ve işitmeyle ilgili hiçbir sorunu yoktu. 2006 yılında seslerin yavaş yavaş uzaklaşmasıyla başlayan süreç sonunda önce bir kulağı, birkaç yıl sonra iki kulağına işitme cihazı takıldı. Ama geçen yıl işitme kaybı yüzde 90’lara tırmandı. Her iki kulağındaki işitme cihazları işe yaramaz oldu.

Kapı gıcırtısı bile onu heyecanlandırıyor - 1

Gülen için bambaşka bir süreç başlamıştı; “Küçük çocuğum, söylediğini duymadığım zaman ya da tekrar ettirdiğim zaman kızgınlıkla kulağıma vuruyordu. Baba beni duymuyorsun diyordu!” derken bugün gözlerinin içi gülerek anlatıyor; çünkü o sıkıntılı günleri yüzde 100 geride bıraktığını biliyor. Anlatmaya devam ediyor: “Abisi de ne de olsa o da küçük. Bana okul ihtiyaçlarından bahsediyormuş ama benim duymadığımı tam olarak anlayamadığı için onun ihtiyaçlarını yerine getirmediğimi sanıyormuş. O günlerde hissettiklerim anlatılmaz, yaşanır. Yaşamayan gerçekten anlayamaz” diyor. Yüksek sesli makineler arasında yaptığı dokumacılık işini bırakıyor Gülen ve turizm sektörüne geçiyor. Şimdi bir seyahat acentesinin sahibi.

İÇİNDE HAYAT BARINDIRAN MİNİK CİHAZ

3 yıl önce özel bir hastaneye gidiyor. Orada kendisine ‘koklear implant’ tan bahsediliyor. Ama bunun sayılı merkezlerde yapılabileceği belirtiliyor. Acıbadem Üniversitesi Atakent Hastanesi’nde SGK’nın tedavi bedelini karşıladığı, 1.5 saat süren bir operasyonla kulağına koklear implant takılıyor. 1 gün hastanede yattıktan sonra taburcu oluyor ve yaklaşık bir ay sonra da kulağının dışına takıp çıkarabildiği, portatif dış aparata kavuşuyor. Hem kulağına yerleştirilen hem de kulağının arkasına takılan bu minik cihazlar onun hayatla arasındaki köprüyü yeniden kuruyor. 

Kapı gıcırtısı bile onu heyecanlandırıyor - 2

12 kanallı koklear implant cihazı onu mahrum kaldığı seslere, hayatın seslerine, zenginliklerine kavuşturuyor. “Duymak, görmek en büyük zenginlik” diyor. Sağlığın önemini, işitmenin önemini yaşanmışlığını belli ederek derinden anlatabiliyor. ‘Artık sıkıntılar çok geride kaldı. Hayata yeniden döndüm. Anne karnından çıkmış gibi sesleri net duyuyorum’ diyor.

EKİP VE HASTA UYUMU VAZGEÇİLMEZ

Cevdet Gülen’e koklear implant ameliyatını gerçekleştiren ekipte yer alan KBB Uzmanı Dr. Engin Çakmakçı, başarılı bir koklear implant operasyonunun olmazsa olmazlarını “deneyimli bir ekip ve yüzde yüz hasta uyumu”na bağlayarak “Önemli olan onların ihtiyaçlarını doğru belirleyebilmek ve doğru cerrahide karar verip uygulayabilmek” diyor.

Cevdet Gülen’in yüzde 90’lardaki işitme kaybına rağmen uyum ve çabası sayesinde bugün telefonda bile hiçbir problem olmadan konuşabildiğini vurgulayan Dr. Çakmakçı, koklear implantın milyonlarca işitme engelli için umut olduğunun altını çiziyor.

Sayfa Yükleniyor...