"Kardeşim tifoya yenildi, ben doktor oldum"

Amerikan Beyin Cerrahları Birliğince 1999'da 'Yüzyılın Adamı' seçilen Prof. Yaşargil, “Kardeşim İhsan’ın tıbbi imkansızlıklar nedeniyle tifoya yenik düşmesi bizi tıp okumaya iten sebeplerdendir" dedi.

"Kardeşim tifoya yenildi, ben doktor oldum"

Geçtiğimiz ay düzenlenen Ulusal Sinir Bilimleri Kongresi’nin davetlisi olarak Türkiye’ye gelen Prof. Dr. Gazi Yaşargil, tıp alanında örnek aldığı kişilerden Avrupa’ya nasıl gittiğine, nöroloji ve cerrahlığa nasıl ilgi duymaya başladığından “cerrahi eylem”e ve Türkiye’ye olan bakış açısına kadar pek çok soruyu Herkese Dergisi'nde yanıtladı. 

1925 yılında Diyarbakır Lice’de doğan Prof. Dr. Gazi Yaşargil, kendisinin ve erkek kardeşlerinin tıp okumaya nasıl başladıklarını anlattı.

“Kardeşim İhsan’ın tıbbi olanakların yetersizliği nedeniyle tifoya yenik düşmesi bizi tıp okumaya iten sebeplerden biridir” diyen Prof. Dr. Yaşargil, nöroloji ve cerrahlığa ilgi duymasına komşusunun vesile olduğunu söyledi. Prof. Yaşargil, nöroloji profesörü komşusu Dr. S. Yusuf Sarıbaş’ın tercüme edip yayınladığı bir kitabı okumasıyla Latinceye merak duyduğunu, Sarıbaş’la hastaneye gidip gelirken de nöroloji hastalarıyla tanışıp cerrah olmaya karar verdiğini anlattı.

"HASTALARI GÖRDÜKÇE NE BAHÇELER AÇILIYOR ÖNÜMDE..."
Yaşamının ev ve hastane arasında geçtiğini ve yıllarca, haftasonları da dahil her akşam geç saatlere kadar hastanede çalıştığını söyleyen Yaşargil, spor yapamadığını ve sosyal aktivitelere yeterince zaman ayıramadığını da itiraf etti. “Ne yüzme biliyorum ne kayak,” diyen Prof. Dr. Gazi Yaşargil, bugün hâlâ neden hasta bakmayı, ameliyat yapmayı ve üniversitede ders vermeyi sürdürdüğünü ise şu sözlerle anlattı:

"Kardeşim tifoya yenildi, ben doktor oldum" - 1

“İsviçre’de bir evim vardı. Bahçesinde de çeşit çeşit çiçekler, güller… Ancak onlarla konuşmaya bile fırsatım olmadı. Her gün kliniğime gelen insanları görüyorum. Her meslekten, her dilden, her dinden insanlar. Onları görürken ne bahçeler açılıyor önünüze. Günde 25-30 hastaya bakıyorum, bazıları eski hastalarım, bazılarını ise ilk defa görüyorum. Onlar beni çok heyecanlandırıyorlar. Ne sorunları var, onlara nasıl yardımcı olabilirim diye düşünüyorum.”

"BABAM BİR ELBİSE VE BİR AYAKKABIYLA YAŞADI"
Prof. Dr. Gazi Yaşargil, dönemin Milli Eğitim Bakanı Hasan Ali Yücel’den burs aldığı yönünde çıkarılan iddialara, "Avrupaya giderken burs almadım" yanıtını verdi.

“Babam hayatı boyunca bir elbise ve bir ayakkabıyla yaşadı, o şartlarda 5 çocuk okuttu, 3’ü doktor çıktı” diyen Yaşargil, Türkiye’deki tıbbi gelişmelerden memnunluk duyduğunu söyledi ve “Tıp alanında iyi bir genç nesil yetişiyor” dedi.

Sayfa Yükleniyor...