Meme kanseri savaşçıları

Her 8 kadından birinin, hayatının bir döneminde kapısını çalan meme kanseri tedavisinde yüz güldüren gelişmeler yaşanıyor. Hastalığın tekrarlamasını geciktiren ilaçlar da bu gelişmeler arasında.

Meme kanseri savaşçıları

ABD'de 80 yaşına kadar yaşayan her 8 kadından biri meme kanseri oluyor, ülkemizde ise her 12 kadından birinin bu hastalığa yakalandığı düşünülüyor. Bu nedenle uzmanlar erken teşhisin önemine dikkat çekiyor ve 20 yaşından itibaren ayda sadece 10 dakikalık elle kendi kendini muayenenin, 40 yaşından itibaren de buna yılda bir kere eklenen mamografinin hayat kurtardığını vurguluyor.

Tıbbi Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Gül Başaran, meme kanserinin bir yandan hızla yayılırken, bir yandan da tedavisinde olumlu gelişmeler yaşandığını söyledi, ileri evre hormon reseptörleri pozitif olan hastalarda, nüksü geciktiren ilaçlara dikkat çekti. Bu hastalarda 2012'ye kadar sadece anti-hormon ilaçların kullandığını belirten Dr. Başaran, "Pek çok ileri evre hastada bu ilaçlar sıra ile kullanılarak hastaların kemeterapi almaları geciktirilebiliyordu. Anti-hormon tedavilerinin temel özelliği, kemoterapi gibi yan etkilerinin olmaması ve ağızdan alınabilmesi. Bu nedenle hastaların yaşam kalitelerini kemoterapi gibi olumsuz etkilemiyor. Ancak anti-hormon tedavinin, ileri evre meme kanseri hastalarında uygulanması sonrasında hastalık, genellikle 8-11 ay içinde geri gelebiliyordu. Son 2-3 yıl için bu anti-hormon ilaçların yanına eklendiğinde hastalığın nüksünü geciktiren dolayısı ile hastaların kemoterapi almalarını daha da geciktiren yeni ilaçlar geliştirildi. Bu yeni ilaçlarla anti-hormon tedavilere karşı gelişen direnç kırılıyor ya da direnç gelişmesi önleniyor ve ileri evre hastalara daha uzun süre kemoterapisiz bir seçenek sunuluyor” dedi.

Yakın zaman önce yapılan bir çalışmaya da değinen Prof. Dr. Gül Başaran, “2012'de yapılan bir çalışmada kanserli hücrenin bölünmesini önleyen yeni bir ilacın, antihormon tedavi ile daha ilk başta verilmesinin, ileri evre hormon pozitif hastalarda mevcut 8-11 aylık hastalıksız kalma süresini 20 aya çıkardığı gösterildi. Elde edilen bu başarılı soncun önümüzdeki yıllarda devam etmekte olan büyük çalışma sonuçları ile teyit edildiğinde hızla hasta kullanımına sunulması bekleniyor” diye konuştu.

Bu gruptaki yeni ilaçlardan bir diğerinin ise, daha önce ileri evre hastalık için anti-hormon tedavisi almış hastalarda hastalığın nüks etmesini sadece antihormon tedaviye kıyasla 7 ay geciktirdiğini belirten Prof. Dr. Başaran, bu ilacın günümüzde böbrek kanseri tedavisinde kullanıldığını söyledi. Başaran ilacın Türkiye'de sadece özel koşulları sağlayabilen hastalar için izinle getirtilebildiğini aktardı. 

OSTEOPOROZ İLAÇLARI NÜKSÜ VE ÖLÜMÜ ÖNLEYEBİLİYOR
Dr. Gül Başaran’ın verdiği bilgiye göre, kanseri olmayan osteoporoz (kemik erimesi) hastalarının tedavisinde ve kemik metastazı olan kanser hastalarında, yeni kemik metastazlarını önlemek amacıyla verilen bir ilaç grubu, erken evre meme kanserinde nüksü ve ölümleri geciktirebiliyor, hatta önleyebiliyor. 7 yıllık takip sonuçları sunulan araştırmaya göre; menopoza girmemiş, hormon reseptörleri pozitif, yumurtalık fonksiyonları anti-hormon ilaçlarla baskılanarak menopoza sokulan erken evre meme kanseri hastalarında etken maddesi zolendronik asit olan ilacın tedaviye eklenmesi, hem nüksü hem de ölümleri geciktiriyor. Bu anlayış erken evre meme kanseri hastalarının tedavisinde pek çok onkolog tarafından artık kabul görüyor.

‘İLAÇLAR YAKINDA TÜRKİYE'DE DE KULLANIMA GİREBİLİR’
Meme kanserlerinin yaklaşık yüzde 25'inde HER-2 proteini bulunuyor. HER 2 pozitif olan hastalarda yaşam süresini uzatan 2 ilaç kullanılıyor. Her iki ilacın da yan etkileri az. Sadece tümöre yönelik etkileri olan “akıllı ilaçlar” grubuna dahil ve kemoterapi ile birlikte verildiklerinde tümörü küçültme etkileri artıyor.

Prof. Dr. Gül Başaran, çalışma sonuçlarının, ileri evre tümörlerde HER-2 pozitif hasta grubunu yakından ilgilendirdiğini belirterek, “Bu hastaların tedavisinde kemoterapi ve trastuzumab etken maddeli ilaç, pertuzumab etken maddeli ilaç ile birlikte verildiğinde nükse kadar geçen sürenin 6 ay kadar geciktiği ve hastaların yaşam süresinin 56 aya kadar uzadığı görülüyor” dedi.

Pertuzumab etken maddeli ilaç kullanımının pek çok ülkede 2012 yılında onaylandığını, trastuzumab kullandıktan sonra hastalığı ilerleyen hastalar için yeni bir ilaç daha geliştirildiğini kaydeden Prof. Başaran, “Bu ilacın da trastuzumab sonrası verildiğinde nükse kadar geçen süreyi daha önce kullanılan standart tedaviye kıyasla 4 ay daha arttırdığı, yani 6 aydan 10 aya çıkardığı da gösterildi. Bu ilaç da 2013 yılında pek çok ülkede Her-2 pozitif hastalarda kullanım onayı aldı. Bu ilaçların ülkemizde de yakın zamanda hastalarımızın kullanıma girmesini arzu ediyoruz” diye konuştu.

Sayfa Yükleniyor...