'Mor bebek' hayata tutundu

Doğuştan kalp ana damarları ters çıkan 1.5 yaşındaki 'mor bebek' Ahmet Salih Cerrah, dünyanın sayılı merkezlerinde yapılan 'Nikaidoh' yöntemiyle hayata yeniden 'merhaba' dedi.

'Mor bebek' hayata tutundu

İstanbul Koşuyolu Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde ilk kez yapılan ameliyata ilişkin olarak hastanenin Pediyatrik Kalp Damar Cerrahisi Klinik Şefi Prof. Dr. Hakan Ceyran, Ahmet Salih Cerrah'ın doğuştan ''mor bebek'' diye tabir edilen komplike kalp hastalığına sahip olduğunu söyledi.

Cerrah'ın, doğuştan kalp ana damarlarının ters çıktığını, kalbinde delik olduğunu ve akciğere giden damar yolunun gelişmediğini belirten Ceyran, ''Ahmet Salih, diğer doğumsal kalp hastalığına sahip çocuklardan daha farklıydı. Kalbinde bir arada birçok problem vardı. Bunların hepsi ayrı ayrı kalp ameliyatı olması gerektiren hastalıklar. Bizim uyguladığımız bu teknik, tek seansta neredeyse birçok basamağın bir arada toplandığı bir ameliyat oldu'' dedi.

Ceyran, ''Mor bebek'' hastalığının diğer kalp hastalıklarından ayıran özelliğini ise, şu şekilde anlattı: ''Vücudun fizyolojik yapısına göre kirli kan akciğerde temizlenir. Kalbe gelir ve vücuda oksijenlenmiş kan verilir. Burada akciğer sistemine yeterli kan gidemediği için ve damarlar da ters olduğu için vücuda temiz kan pompalanması gerekirken, oksijenlenmemiş yani kirli kan pompalanıyor. Dolayısıyla bütün sisteme, dokulara, tırnak uçlarına, beyine yani tüm organlara oksijen değeri çok düşük kan pompalanıyor. Bu nedenle kanın rengi de koyu olduğu için dokularda mor bir renk oluşuyor. Böylece hastaların tırnak uçları, dudakları morarıyor. Ahmet Salih Cerrah'ın da, hem damarları ters, hem kalbinde delik var, hem de akciğere giden damar yapısı gelişmemiş. En ağır tablolardan birisi. Yani kalbin içinde de, dışında da anomalilik var.''

Ahmet Salih Cerrah'ın ameliyat edilmemesi halinde mutlak ölümle sonuçlanan bir tabloyla karşılaşacaklarını ifade eden Ceyran, ''Ameliyat edilmeseydi, giderek bu morluk daha artarak, nefes darlığı daha artarak, belki yarın uykusunda soluksuz kalarak, belki kısa sürede, belki uzun sürede ama mutlak ve mutlak ölümle sonuçlanacak bir tabloydu'' diye konuştu.

Ceyran, bu operasyonun her zaman yapılabilecek bir ameliyat şekli olmadığını da belirterek, ''İyi irdelendikten sonra buna karar verildi. Hem cerrahi ve teknik açıdan, hem yoğun bakım süreci, hem de çocuk açısından son derece riskli bir ameliyattı. Biz aileye de her şeyi anlattık. Onların rızasını aldık. Çok şükür ameliyat iyi geçti. Ahmet Salih'in durumu çok iyi'' şeklinde konuştu.

YENİ DOĞMUŞ BİR BEBEĞİN KALBİ GİBİ...
Prof. Dr. Ceyran, ''Nikaidoh'' tekniğinin geleceğe yönelik, ileride önemli bir problem yaşatmayacak bir teknik olduğunu kaydederek, şunları söyledi:

''Hem çocuğun kalbindeki delik tamir edildi. Hem damarların yerleri değiştirildi. Hatta kalpteki bir kapak tamamen yer değiştirildi. Çocuğun incecik, neredeyse toplu iğnenin başı kadar olan koroner damarları yeniden yapılandırıldı. Akciğere giden ana damar sistemi de yerinden ayrıştırılmıştı. Onun yerine de kapaklı bir biyolojik greft takıldı. Böylelikle çocuğa anatomik bir kalp yaratılmış oldu. Yani yeni doğmuş bir çocuğun kalp fonksiyonları nasılsa, küçük Ahmet Salih Cerrah'ın da kalbi öyle oldu.''

Cerrah'ın hastalığının zor kompleks hastalıklar arasında yer aldığını, yani ağır bir vaka olduğunu kaydeden Ceyran, ''Bu ameliyat tekniği her yerde yapılabilecek bir teknik değil. Zaten doğumsal kalp cerrahisi Türkiye'de sınırlı. O sınırlı merkezlerde de bu tip ameliyatların yapılması çok daha sınırlı. Yani çok az merkezde yapılabilir bu ameliyat. Biz de bu hastanede ilk kez uyguladık'' dedi.

Bebeğin durumunun çok iyi olmasını ''mucize'' olarak nitelendiren Ceyran, ''Sıkıntılı, rahatsız bir mor bebeği, rahatlamış pembe bir bebek olarak annesine vermek çok büyük bir mutluluk'' diye konuştu.

BABA CERRAH: BANYO YAPTIRMAYA KORKUYORDUK
Ahmet Salih Cerrah'ın babası Burhan Cerrah da, Rize'de yaşadığını ve din görevlisi olduğunu söyledi. Rize Devlet Hastanesinde 1.5 yıl önce dünyaya gelen oğlunun, doktorlar tarafından birçok kez tetkik edildiğini ancak sorunun anlaşılamadığını belirten Cerrah, ''Bizi Trabzon'a sevk ettiler. Doktorlar durumunun çok ağır olduğunu ve bir kaç ameliyat geçirmesi gerektiğini söylediler. Ama cesaret edemediler. Oğlum sık sık hasta olurdu. Hastalığı 15-20 gün geçmezdi. 2-3 adım atıyordu hemen morarıyordu. Solunum güçlüğü çekiyordu. Banyo yaptırmaya korkuyorduk nefes alamayacak da ölecek diye'' dedi.

Bir tanıdıkları vasıtasıyla Prof. Dr. Ceyran ve ekibine ulaştıklarını anlatan Cerrah, ''Allah razı olsun, ameliyat ettiler ve şu an oğlum iyi durumda. Çok mutluyum'' diye konuştu.

Sayfa Yükleniyor...