Obezitenin tek sorumlusu yemek değil

Kilo almanın nedeni, iştahın açık olması ve çok yemek olmayabilir. Kendini göstermek için uygun zamanı bekleyen bazı hastalıklar da obeziteye yol açabilir.

Obezitenin tek sorumlusu yemek değil

Obezite, vücuda besinlerle alınan enerjinin, harcanan enerjiden fazla olmasından kaynaklanan ve vücut yağ kitlesinin artmasıyla kendini gösteren kronik bir hastalık şeklinde tanımlanıyor. Aşırı şişmanlığın sadece yemekten kaynaklanamayabileceğini belirten uzmanlara göre, obezite yapıcı hastalıklara karşı önlem alarak kilo kontrolü sağlamak mümkün.

“Şişmanlığın oluşumunda genetik ve çevresel faktörlerin, psikolojik durumun da önemli etkisi var” diyen Dahiliye Uzmanı Prof. Dr. Birsel Kavaklı, obeziteye yol açan hastalıklar hakkında şunları söyledi:

KİLO ALDIRAN NEDENLER İYİ ARAŞTIRMALI
Çevresel faktörler: Alınan bazı ilaçlar ve hormonlar (kortizon kullanımı veya psikiyatride kullanılan bazı ilaçlar), yanlış beslenme alışkanlıkları, aşırı ve sık yemek yeme, yağlı yemek yeme ve ihtiyaçtan fazla kalori almak, hareketsiz yaşam, spor yapmamak.

İnsülin direnci: Günümüzde en sık obezite nedeninin insülin direnci olduğu düşünülmektedir. Genetik yatkınlığı olan kişilerde çevre şartları sebebiyle insülin direnci meydana gelmektedir. Hiperinsülinemi de hipoglisemileri tetikleyerek obeziteye sebep olmaktadır. Ülkemizde ve tüm dünyada obezite yaygınlığının altında insülin direnci yatmaktadır. Hormonel sistemin diğer bozuklukları şöyle sıralanabilir:
Hipofiz bezi hastalıkları: Kortizol ve büyüme hormonu fazlalığı (cushing hastalığı ve akromegali), hipogonadizm (sex hormonu eksikliği) adı verilen hastalıklar obezite sebebidir.
Hipotalamus bozuklukları:
Leptin hormonu eksikliği ve leptin direnci, hipotalamik merkezlerin; tümör, travma gibi durumlarda etkilenmesi de enerji alınımının artmasına yol açmaktadır.
Tiroid bezi hastalıkları: Hipotiroidi- tiroid bezinin çalışmaması veya az çalışması kilo artışı ve ödeme sebep olur.
Polikistik over sendromu: Overlerde çok sayıda kist ve insülin direnci bir aradadır. İnsülin direnci ve hiperinsülinizm obeziteyi tetikler.
Sürrenal bez Hastalıkları: Cushing sendromu, aldosteronoma, adrenogenital sendrom obezite ile beraberdir.
Endokrin pankreas hastalıkları: İnsülin direnci, reaktif hipoglisemi, Tip 2 diyabet, de obeziteye neden olur.
Genetik obezite sendromları: Prader Willi, Leprechanism, Rabson- Mendenhall sendromu, lipoatrofik diyabet, Down’s sendromu, Laurence-Moon- Biedle sendromu, genellikle kromozom anomalileri ile birliktedir.
Uyku apnesi: Uyku apnesi, santral sinir sistemi ve sempatik sinir sistemini uyararak şişmanlık ve hipertansiyon, obstruktif akciğer hastalığı gibi durumlara yol açabilir.

BUNLARI BİLİYOR MUSUNUZ?
• Obezite, kişide sistemik, hormonal, metabolik, estetik, psikolojik ve sosyal sorunlara yol açabilmektedir.
• Obezite sıklığı, gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde hızla artmaktadır.
• TURDEP’in (Türkiye Diyabet, Hipertansiyon, Obezite ve Endokrinolojik Hastalıklar Prevalans) yaptığı araştırmaya göre; bölgesel dağılımlar göz önüne alındığında obezite, Doğu Anadolu’da en düşük (yüzde 17,2) ve İç Anadolu’da en yüksek (yüzde 25,0) olmak üzere, güneyde yüzde 24, kuzeyde yüzde 23.5 ve batıda yüzde 21,6 bulunmuştur.
• Obezitenin Afrika ve Asya ülkelerinde görülme oranı daha azdır. Kırsal bölgelere göre kentlerde daha yaygındır.
• Batı toplumlarında erişkinlerin yarısının kilo fazlalığı olduğu ve özellikle kadınlarda daha fazla yaygın olduğu bilinmektedir.

Dünya Örgütü (WHO) verilerine göre; dünyada 400 milyonun üzerinde obez ve 1,6 milyar civarında da hafif obez birey bulunuyor. 2015 yılında bu oranın sırasıyla 700 milyon ve 2,3 milyar seviyesine ulaşacağı düşünülüyor.

Sayfa Yükleniyor...