Hidrolipodistrofi yani sellülit, Özellikle temiz kan taşıyan damarlarda daralma ile dokunun oksijenlenmesinde azalma, yağ hücre içeriklerinde artış yani bölgesel kiloya eğilim ve lenf drenajında yavaşlamayla ortaya çıkıyor.
İnsaoğlunun ozonu atmosferde yoğunluğu azalmış "Ozon deliği" ile tanırken onun tedavi edici muhteşem özelliğinden habersiz kaldığını söyleyen Memorial Estetik Merkezi’nden Dr. Seran Göçer, “ Ozonla selülit tedavisi” hakkında bilgi verdi.
Uzaydan ve özellikle güneşten gelen zararlı ışınları emerek, yeryüzüne inmelerine engel olarak canlıların yaşaması için bir şemsiye görevi yapan ozon için eski tarihlerde Yunanca "Tanrının Nefesi" ismi verilmiştir.
Aynı zamanda oksijenin kimyasal bir akrabası olan ozon (O3), atmosferde yüksek enerjiye sahip güneş ışınlarının normal oksijen molekülüne (O2) çarpmasıyla ortaya çıkan oksijen atomlarının (O) diğer oksijen molekülleriyle (O2) birleşmesi sonucu meydana gelir.
MEDİKAL TIBBİ OZON
Medikal ozon yüzde 5 ozon ve yüzde 95 oksijen karışımından oluşmaktadır. Ozon çok yüksek oksidasyon (yakma) gücüne sahip olduğu için tıpta "aktif oksijen veya süperoksijen" olarak tanımlanır. Aktif oksijen molekülü olan ozon kullanılarak yapılan iyileştirici tedavilere "Ozonterapi" denilmektedir.
“OZONTERAPİV” VE “OZON SAUNA”
Hastalarımızın her zaman özel bir beslenme programı ile beslenmelerini istiyoruz. Çünkü özellikle tuzlu ve şekerli beslenme selüliti artırır. Bunun yanında bazen kombine hazırladığımız tedavi seçenekleri sunuyoruz. Ozon sauna haftada 2 kez olmak üzere en az 8-10 seans uygulanır. Sauna seans süresi başlangıçta 10 dk olmak üzere 20 dakikaya kadar çıkabilir.
Kişi, kafası dışarıda kalacak şekilde bir kabin içindeki buharlı saunaya giriyor. Vücut, saunada ozon gazı ile temas ediyor. Her seansta ortalama 500 gr sıvı atılarak detox yapılıyor. Ayrıca ozon cilt tarafından emildiğinde tüm vucutta sistemik olarak metabolizma hızının artmasını sağlıyor.
Uygulanan Medikal ozonun yüzde 95-97’si oksijen, yüzde 3-5’i ozondur. Ozonun yüksek emilme etkisi nedeniyle yüzeydeki sıvıda erir ve sebumdaki PUFA (poliansatüre yağ asidi) ile reaksiyona girer ve ozon oluşturduğu bazı ürünler ile dolaşıma katılır ve Epidermis, dermis ve kapillere(damarlara) doğru geçer, kan akımına ulaşır.
Kan sirkülasyonu içinde negatif iyonlu tek Oksijen atomu vücuttaki doğal ortamında O2 molekülüne döner. Oksijenlenmede artış olur. Buna da aktif oksijenin uzamış etkisi denir. Bu nedenle saunadan çıkan hastanın hemen duş almaması daha uygundur.
UYGULAMA SONRASI YAŞANABİLECEK SORUNLAR
İyileşme krizi; Vücuttan tokin atılımı sırasında ortaya çıkabilen reaksiyonların adıdır. Toksinlerin atılımı, eski dokuların yerine yenilerinin aldığı durumda, genellikle hafif (deride kızarıklık ,baş ağrısı, yorgunluk, ishal vs.) olabilir. Genellikle 3 gün sürer ancak hastanın toksin yükü fazla ise 1 haftayı aşabilir.
OZON SAUNANIN YARARLARI
Detoks etkisi yapar: Her seans sonrası Vücut kitlesinde 200-600gr kadar azalma (400-600kalori) olur.
Tedavi anında yoğun terleme ile su kaybederiz ancak terleme ile vücuttan okside olmuş toksinler atıldığından bu terleme önemlidir.
Ozon sauna, böbreklerin 24 saat boyunca çalışmasını gerektiren ağır metallerin boşaltım işini, terleme yoluyla 15 dakikada yerine getirir.
SELÜLİTİ DÜZELTİR
Özellikle bölgesel kilo sorunu olanlarda, yağ zincirleri ile reaksiyona girerek(beta oksidasyon), yağ asit zincirlerinin kırılmasına ve vücuttan atılmasına neden olur.
Ayrıca kırmızı kan hücrelerimizin oksijen taşıma kapasitesini artırarak, kılcal damarlardaki dolaşımın düzelmesini sağlar ve selüliti düzeltir
Yapılan çalışmalarda, ozonterapinin, sellülitin geleneksel pek çok tedavisinden daha etkili olduğunu ortaya çıkmıştır.
Özet olarak; ozon terapi sayesinde okijensizliğin zarar verdiği dokulardaki kan dolaşımı düzelir, lokal cilt ısısı artar ve cilt elastikiyeti artar. Daha pürüzsüz sıkı bir cilt oluşur. Bunun yanında lenf drenajı hızlanır ve kilo vermek daha kolay hale gelir.
- Etiketler :
- Haberler
