Al mı mor mu?

Futbolcuların önemli maçlarda her zaman parçalı formayı tercih ettikleri devlet sırrı değil. Bazı taraftarların, hatta takımdaki oyunculardan bir kısmının dahi mor formayı garipsediği biliniyor.

Biz kadınlar işte böyle enteresanız. Louvre'a gider, Mona Lisa yerine cam piramide bakarız.

Fenerbahçe derbisinden sonra Galatasaray'ın Sivasspor karşısındaki 11'i, takımın dizilişi, kimin ne kadar süre alacağı, nasıl bir taktik izleneceği, oyuncuların moral motivasyonunun nasıl olacağı gibi soruların insanın aklına gelmesidir normali.

Benim ise kafamda tek bir şey vardı, takımın hangi formayla sahaya çıkacağı!

Sivas maçının derbi kadar olmasa da yine olaylı, bol pazisyonlu ve bol kartlı geçtiğini göz önüne aldığımızda, tartışacak çok şey var aslında. Gelin görün ki aklımın bir köşesi hep formada!

Üzerinden günler geçti ama sis perdesi hala aralanmadı. Sezon başında, 'bu formalarla Saraçoğlu'na nasıl geleceksiniz?' diyenlere inat, derbide kendine güven simgesi olarak kesin mor giyerler diyordum. Ama maçtan önce sarı-kırmızılıların parçalı formayı giyeceğini duyduğumda çok şaşırdım. Kadıköy'de Fenerbahçe taraftarının karşısına mor formayla çıkmaya cesaret edemediklerini düşündüm. Yapılacak tezahüratlardan, açılacak pankartlardan çekindiklerinden şüphelendim. Hatta bu formayı içine sindiremeyen kendi taraftarının tepkisini bile göze alamamış olabilirlerdi!

Hıncal Uluç 'Kırmızı Çizgi'de, parçalı formayı gördüğü anda Galatasaray'ın yenileceğini anladığını söylemişti. Bu tercihi fesada değil pragmatikliğe yoran Uluç, oyuncuların 'nasıl olsa yenileceğiz, bari mor formanın uğuru gitmesin' diyerek parçalıda karar kıldıklarını iddia etmişti. Zaten yenilgiyi lanetle, büyüyle izana çalışan bir takımın bu kafa yapısında olmasında da garipsenecek bir durum olmazdı ya neyse.

Futbolcuların önemli maçlarda her zaman parçalı formayı tercih ettikleri devlet sırrı değil. Bazı taraftarların, hatta takımdaki oyunculardan bir kısmının dahi mor formayı garipsediği biliniyor. “Yakışır mı Galatasaray'a, erkek adam mor renk giyer mi” gibi savlar üzerinden yürüyen bu memnuniyetsizliği dile getirenler, dünyanın en iyi takımlarından biri olan Real Madrid'de sadece Guti'nin oynadığını sanıyor olmalı.

Kimi 'uğur'dan dedi, kimi 'korku'dan... Kimi de morun hakem vetosu yediğini söyledi, oyuncuları akladı. Haydi Fenerbahçe'nin laciverti, Bucaspor'un moru (armudun sapı, üzümün çöpü!) moru küstürdü, Sivas'ın alı neden tekrar 'mor'artmadı? Yoksa Sivas'tan da mı alınıldı? 'Uğur'lu olmayan formalarla Bucaspor da elendi, Yiğidolar da geçildi işte. Demek ki geçmek isteyene kısmet bahane, istek şahane!

O zaman Galatasaray, üzerinde yeteri kadar stres yokmuş gibi şu piyangodan çıkan forma stresinden bir kurtulsun. Mor forma, yenilinse de yenilse de tedavülde kalsın. Maç izlerken kendilerince totem yapıp bizi dakikalarca aynı yere diken akil adamlar gibi olunmasın. Madem evsahibiler -ve söz sahibiler, cesaret sahibi de oluverirler; o formaları da ikinci yarı rövanşta çatır çatır giyerler! Taraftar da yok yere stadda morardığıyla kalmamış olur!

Sayfa Yükleniyor...