Aysal: TFF yönetimi Haziran'dan önce bıraksın

NTV Spor’un canlı yayınında soruları yanıtlayan Galatasaray Başkanı Ünal Aysal, aldığı kararlarla Türkiye’yi 2. sınıf ülke durumuna getirdiğini savunduğu TFF yönetimini Haziran ayında değiştirmek istediklerini söyledi. Aysal, “Ümit ederim Haziran’dan önce karar alırlar” dedi.

Aysal: TFF yönetimi Haziran'dan önce bıraksın

Galatasaray Kulübü Başkanı Ünal Aysal, NTV 'un canlı yayınında “Spor Servisi” programında Fuat Akdağ ve Mehmet Demirkol’un sorularını yanıtladı.

Avrupa'da olacak başarılı bir takım için transfer yapacaklarını vurgulayan Aysal, TFF'yi devirme planları, Fenerbahçe, şike süreci, UEFA ve kupa töreni hakkında da çarpıcı açıklamalar yaptı.

Aysal, şunları söyledi:

"Sıfırdan bir takım kurduk. Taşlar yavaş yavaş yerine oturuyor. Hoca seçimimizde ne kadar yerinde bir karar aldığımızın farkına zaman içinde vardım. Başlarda takım için bazı endişelerim vardı. Transferlerin doğruluğu hakkında karar verebilmek için zaman lazımdı. Ama takım hüvviyeti kazanıldıkça başarıya inanıyorsunuz. Oyuncular arasında birlik sağlanması, oyuncuların dostluk, kardeşlik ilişkilerinin gelişmesi takımın başarısını sağlıyor.

‘EN ÇOK ELMANDER'E HAYRANIM’
Necati hariç yeni gelen oyuncuların hiçbiri tanımıyordum. Ama zamanla tanıdıkça en çok hayranlığımı kazanan Elmander oldu. Çünkü ben dürüst, disiplinli oyunculara büyük saygı duyarım. Tabii ki diğerlerine de saygım sevgim çok ama siz 'en' kelimesini kullandığınız için Elmander'i söyledim.

Fatih Terim 24 saat çalışan bir insan. Burada herkesin görevleri var. Terim'in de görevleri var. Bu görevleri birbirine karıştırmamak lazım. Bu bir orkestra, bütün sazlar ayrı ayrı ama uyum içinde çalmalı. Bu sene şanslıydık, sazlar böyle çaldı.

‘AZİZ YILDIRIM BİZİMLE İLGİLİ KONUŞTU’
3 Temmuz süreci bütün hesaplarımı alt üst etti. Hesaplarım arasında 3 Temmuz badiresi yoktu. Diyebilirsiniz ki 'Galatasaray ile ne ilgisi var?'; evet ilgisi yok. Zaten ben de 4 Temmuz günü 'Kimse bu süreci rekabet anlayışı içinde izlemesin, biz karışmayalım' dedim. Ama Sayın Aziz Yıldırım savunmaya geçtiği zaman Galatasaray ile ilgili konuştu. Belki Galatasaray işin içine karışsaydı onun için daha kolay olacaktı. Oysa bizim açıklamalarımızın hepsi TFF'ye yönelik açıklamalardı, ikaz niteliğindeydi.

Aziz Yıldırım ile 1 kez görüştüm, eksik olmasın büyük bir nezaketle geldi kutladı. Bugüne kadar da Aziz Yıldırım ile ilgili tek beyanatım olmadı. Kendisini de sempatik bulurum. Niye yargılandığını bilmiyorum. Bir gün Aziz Bey işinin başına dönerse her şeyden evvel insani ilişkiler açısından kendisini ağırlarım. Aziz Bey açıklamalarında Galatasaray'ı kullandığı vakit benim de cevap vermem gerekiyordu. İşin tabiatı bu. Kişisel bir sorunumuz yok.

‘KUPAYI POSTAYLA YOLLARLARDI’
Kupanın daha sonra verilmesi, maçtan 1 hafta önce bana teklif edildi. Biz de bunu Yönetim Kurulu'nda tartıştık ve dedik ki 'Kurallar, teammüller kupanın orada verilmesini gerektiriyor'. Zaten teklif de TFF'den gelmişti, teklif Fenerbahçe'den gelmedi. Sonra kupanın orada verilmesine karar verildi, kupa oraya götürüldü. Maçtan sonra validen 'Kupayı içeride verelim' teklifi geldi. Biz de dedik ki 'Bunun örnekleri var, biz bütün seyircimizi çıkarmıştık basketbolda Fenerbahçe'ye kupası verilsin diye. Biz kupayı çim sahada alırız' dedik. Kupanın soyunma odasında alınamayacağını belirtik. Eğer çok ciddi sıkıntı doğacaksa sayın valinin 'Ben aciz kaldım, kupayı burada vermek halkın yararına değildir' diye açıklama yapmasını istedik. 'Biz sabaha kadar bekleyelim, sonra gidelim, bize de postayla yollasınlar kupayı' dedik. Hem bu, yönetimin kararıydı zaten, tek başıma değiştirme yetkisine sahip değilim.

‘TFF'NİN KARARLARI UEFA'DAN DÖNECEK’
Bu TFF, zaten tek adaylı bir seçimdi, geldiler, görevlerini icra ettiler, çok cesur kararlar aldılar, bu kararların UEFA'dan dönmesi kaçınılmaz, Türkiye'yi 2. sınıf ülke konumuna soktular.

‘TFF'Yİ DEĞİŞTİRMEK İÇİN KULÜPLERLE GÖRÜŞÜYORUZ’
Biz kulüplerin bu TFF'yi değiştirmek gibi bir alternatifi olabilir. Ama bu kulüplerin birlikte alması gereken bir karar, ben tek başıma sistemi değiştiremem. Don Kişot değilim. Birkaç kulüple bunu görüştük, devamını getireceğiz.

‘BİZDEN KİMSE UEFA İLE GÖRÜŞMEDİ’
Eğer Galatasaray'a tesir edecek bir durum olursa UEFA ile görüşüyoruz. Ama bugüne kadar ne ben ne de bir yöneticimiz ne de bizim yetkili kıldığımız biri UEFA ile görüşmedi.

‘UEFA KRİTERLERİNİ YERLE BİR ETTİLER’
Seçiminden önce bize 'Yurtdışına çıkma hedefinizi etkileyecek bir şey yapmayacağız" dediler. Mesela Sadri Şener'e de kupa sözü vermişler. Biz de bunun üzerine destek verdik. Bizi de PFDK'ya sevk etmeleri olayı ucuzlatmaktı, kurunun yanında yaşına da katmaktı. TFF kararlarıyla UEFA'nın 3-4 büyük kriterini yerle bir etti. Platini buraya geldiğinde açıklaması var 'Tamam siz böyle istiyorsunuz ama bizim prensiplerimiz var' diye. Kişilerle kurumların birbirinden ayrılması, şikenin sahaya yansımaması gibi UEFA'nın kesinlikle kabul etmeyeceği beklentiler var. Türk futbolunu koruyacak ve prestijini yükseltecek kararlar almalılar ama tamamen tersi oldu.

‘FAZLA MI ŞEFFAF OLDUK?’
Arkadaşlarımın hepsi elinden geleni yaptı. Herkes deneyimini bilgisini ortaya koydu. Bir yere kadar da geldik. Ama gayet tabii ki ters görüşler, basına ters açıklamalar da oldu. Ama biz de şaffaf olacağımız sözünü vermiştik. Bilemiyorum biraz fazla mı şeffaf olduk? Galatasaray'da alışılmamış bir durum bu. Galatasaray'da kol kırılır ve yen içinde kalır.

‘DROGBA'YI BEN DE İSTERİM AMA...’
İhtisas konularını çok iyi netleştirmek lazım. Herkes kendi tecrübeleri bazında kulübüne faydalı olmalı. Ben Fatih Hoca'nın görevini yapmaya kalkarsam, Fatih Hoca da de benim görevimi yapmaya kalkarsa 100 puan geride kalırız. Mesela Ali Dürüst'teki kulüpçülük bende yok. Bende olanların bazıları da onda yok. Ali Dürüst bütün bu işleri büyük fedakarlıkla yaptı. Ben de kriz yönetimini üstlendim. Herkes sanıyor ki ben istediğim futbolcuyu alır satarım. Hayır, yok öyle bir şey. Ben bir futbolcuyu önce teknik heyete sormalıyım. Taraftar diyor ki; git Drogba'yı al. Ben de beğeniyorum Drogba'yı ama Drogba'yı almanın 20 tane unsuru var. Kendisi ister mi, teknik heyet ister mi, karısı ister mi, kendi kulübü ister mi gibi... Bana şu anda isim sormayın çünkü hazır değilim bu konuda. Hazır olduğumda söylerim.

‘TRANSFERDE NOKTA ATIŞI YAPACAĞIZ’
Şu anda hiçbir oyuncu ile görüşmek istemiyoruz. Kurallara uymak için. Kabarık bir oyuncu listesi yok. Nokta atışı yapacağız. İyi bir takımımız var ama eksiklerin de farkındayız. Bu sezon kadroda derinlik yoktu, 1 kişi sakatlansa yerini zor kapatıyoruz. Neyse ki sağ salim bitirdiler sezonu. Bunda teknik heyetin de büyük payı var. Takım şu anda eksik, birçok takviye gerekiyor. Avrupa'da başarılı olacak bir kadro yaratmak zorundayız, bütün transferleri bu doğrultuda yapacağız.

‘MELO'NUN KALMASINI İSTİYORUM’
Fatih Hoca her oyuncunun sicilini tutar. 'Melo'nun özrünü kabul ettik ama affetmedik' derken bir daha böyle bir şey yaparsa gerekeni yaparız anlamında söylüyor bence. Ama Melo bu olaydan pişman olmuş gibi göründü, sonraki davranışları da gayet uygardı. Ben Melo'nun kalmasını istiyorum. Melo'nun sevincini ise sempatik buluyorum. Enteresan bir gösteri, çocuklar falan da çok seviyor.

‘UYUMLU ÇALIŞMALIYIZ’
Galatasaray'a ilk geldiğim günden beri idari yapının yenilenmesi, mali yapının düzeltilmesi ve başarının da bunun üzerine inşa edilmesi gibi bir düşüncem vardı. Bu bir reçetedir, bu reçete olmaz sa başarı da olmaz. Burada görev dağılımının çok iyi yapılması lazım, çalışanların da bir makine gibi uyumlu çalışması lazım. Biz özendirici olmak istiyoruz. Eğer ben başarılı olursam, başkası için de özendirici olacak.

‘2014'TE YENİ TESİSİMİZDE OLACAĞIZ’
Florya artık Galatasaray'ın ihtiyaçlarını karşılayamıyor. Daha modern, Arena'ya daha yakın bir tesis istiyoruz. Bunun çalışmaları yapılıyor. Birkaç araziye gittik baktık. Tahmin ediyorum ki biz bu yaz yerimizi seçeceğiz, 2014 yılının başlarında da yeni tesise taşınacağız.

‘EN AZ 1, EN ÇOK 6 SENE BAŞKANLIK’
Önümde 1 sene ile 6 sene arasında bir zaman var. En ez 1 sene, en fazla 6 sene başkanlık düşünebilirim. Kafamdaki işleri yapmadan gitmeyeceğim.

‘TFF YÖNETİMİ HAZİRAN’DAN ÖNCE KARAR ALSIN’
Türk futbolunun daha iyi günlere erişmesi için elbirliğiyle dostça, kardeşçe bu mücadeleyi vermeliyiz. Federasyonun sağduyulu davranmasını ümit ediyorum. Haziran’daki davranışımıza yer bırakmadan kendilerinin bu konuda ciddi bir karar almasını ümit ediyorum.”

Sayfa Yükleniyor...