Bir avuç incir

Galatasaray'ın maçtaki en büyük hatası, korkarım ikinci golü atmak oldu. O dakikaya kadar son derece dikkatli ve konsantre savunma yapan takım, 2-0 rehavetine kapılınca, avuçlara kadar gelen tur bağıra bağıra gitti.

Bir avuç incir - 1

Son iki günde Harry Kewell'ın stoper oynayacağı netleşmişti. O da zor bir dönemde üstlendiği bu görevin altından layıkıyla kalktı. Galatasaray'ın turu yitirmiş olmasında stopersizliğin payı yüzde ile dahi ifade edilemez. Büyük profesyonel Kewell'a bir kez daha saygılarımızı sunuyoruz.

Geçiş döneminde Galatasaray teknik direktörlüğü görevini üstlenen, hepimiz biliyoruz ki bu görev için yeterli tecrübeye sahip olmayan Bülent Korkmaz'ın Bordeaux maçındaki hatalarından ders alamaması, aynı filmin bir kez daha izlenmesine sebep oldu. Ve maalesef bu kez filmin son sahnesinde mucize de yoktu.

Tecrübesizlik, yöneticilikte başarının en büyük engelidir. Okusanız senelerce, yüzlerce örnek olayın şahidi olsanız, yine de iş başa düştüğünde tecrübesiz olduğunuz gerçeği değişmez. Galatasaray'ın idarecilik tecrübesi yetersiz hocası Bülent Korkmaz zannediyor ki bu yaşananlar nihayetinde Lincoln terbiye olacak, ceza ve mesajlar yolu ile. Şunu belirteyim, ben de o tribünlerin içindeydim. Galatasaray seyircisi Lincoln'ü değil, oyundan alınış kararını protesto etmiştir. Hadi diyelim ben yanıldım, Lincoln'ü protesto etti; sonuç? Cezalandıran Korkmaz'ın eline geçen nedir?

Maç 2-2 iken, takımın en pahalı kontratının sahibi, en yıldız hücumcularından biri olan Lincoln'ü oyundan çıkartamazsınız. Bunun tartışılacak tarafı yok. Daha da kötüsü, o kadar kötü bir mesaj verme yöntemi ile, o kadar kötü bir mesaj verdi ki Bülent Korkmaz, hem takımına, hem tribünlere, hem milyonlarca Galatasaraylıya; maçı da bitirdi, Lincoln'ü de bitirdi, takımı da bitirdi. Oyuncu terbiye etmek, disiplin sağlamak bu kadar basit numaralarla olmuyor, çok üzgünüm.

Tecrübesiz ve fevri bir teknik adam olarak Bülent Korkmaz'ın terbiye metodunun Galatasaray'a net kaybı; sezonun en parlak istatistiklerine sahip Lincoln'ün bitişi, Trabzonspor'a kaptırılan 2 puan, Hamburg'a hediye edilen tur, çöken moral motivasyon. Elinize sağlık.

Hasan'dan Hamburg deplasmanında, yoğun tecrübe isteyen bir süreçte, 8-10 dakikalık destek almak; eyvallah. Ama sakatlık döneminde fiziki özellikleri bana yaklaşmış (bilenler bilmeyenlere anlatır) Hasan Şaş'ı maçın en kritik ve en riskli anlarında oyuna sokmak, sonucunu öngörmeden bu riski almak; Hasan Şaş'ın bir kısım seyirci tarafından protesto edilmesi ve ardından buna doğal olarak tepki veren bir diğer taraftar grubunun çatışması ile son buldu. Bir teknik adam hatasının daha maliyetini anlatmak istedim sadece.

Barış ve Ayhan, alternatifsiz olarak haftalardır 90 dakika üst düzey mücadele performansı ortaya koyuyorlar ve bitti bu adamlar artık. Trabzonspor'un ikinci golünde Alanzinho'nun muhatabı idi Ayhan ve nasıl bir tükenmişlik ve çaresizlik içinde müdahalesiz kaldığını gördük. 2-0 galipsiniz, Arda sakat, bitmiş daha 40. dakikada, Barış ve Ayhan yorgunluktan geberiyorlar, savunmanız zaten melekler tarafından korunuyor; siz seyrediyorsunuz. Seyredince 2-2 oluyor işte. Mehmet Güven kenarda, Alpaslan kenarda, hatta Semih bile kenarda; nasıl seyredilir anlayamıyorum ki?

Çok üzgünüm, stopersizlik falan değil, teknik adamının tecrübesizliğine kurban gitti Galatasaray. Kaybı ise çok büyük oldu, en başta Lincoln olmak üzere. Bunun sorumlusu Bülent Korkmaz değil, kariyeri yetersiz bir Alman teknik adamı bulan ve imzalanmış 1 yıllık bir sözleşmenin mimarı olan Galatasaray yönetimidir. UEFA Kupası isteyen bir kulüp, dünkü maça tecrübesiz Bülent Korkmaz ile çıkmazdı. (Bülent Korkmaz başarılı olur ya da olmaz, bunu bilemem, başarısız olursa da sorumlusu kendi değildir.)

Sayfa Yükleniyor...