Kuponu yatanlar fair play ödüllü jokeye 'şike yaptın' diye isyan etti

Dünya fair play ödülünün yanı sıra, katıldığı 'Survivor' yarışmasıyla tanınan ünlü jokey Erhan Yavuz, bu kez foto finişte inanılmaz şekilde kaybettiği yarışla gündemde...

Kuponu yatanlar fair play ödüllü jokeye 'şike yaptın' diye isyan etti

Fair play ödüllü jokey Erhan Yavuz, iki gün önceki bir yarışla gündemde. 

Erhan Yavuz, 20 Ocak Salı günü Kocaeli'de, 1700 metre mesafedeki koşuda 7 yaşındaki safkan İngiliz 'Bishamon'a bindi. 1 numara ile yarışan at, Yavuz idaresinde, son viraj dönülürken temposunu artırdı ve son 200'de çok kolay bir şekilde rakibi 'Asafhan'ın yanına geldi. Gerideki diğer atları kontrol eden Yavuz'un, yarışın favorisi 'Bishamon' ile rahat bir birincilik elde edeceği düşünüldü ancak böyle olmadı.  Yarışı, rahat olan 'Bishamon'un aksine jokey Kemal Kurt'un kamçılı teşviğine maruz kalan 'Asafhan', burun farkıyla kazandı.

ATINA ÇOK GÜVENDİ YARIŞI BÖYLE KAYBETTİ:

60 GÜN CEZA TALEBİYLE TEDBİRLİ MEN CEZASI ALDI

Bu netice, özellikle sosyal medyada, Erhan Yavuz'a yönelik tepkilerin yükselmesine neden oldu. “Hata var ama kasıt yok” şeklindeki yarumların yanı sıra, 'Yavuz kayba koştu' sesleri de yükselirken, usta jokey, “60 gün at binmeme cezası verilmesi kanaatiyle” Yüksek Komiserler Kurulu'na sevk edildi. Kocaeli Komiserler Kurulu'nun bu kararı sonrası, cezası kesinleşinceye kadar Erhan Yavuz’un tedbiren at binmesi de yasaklandı. Yavuz’un, bu karara itiraz etme hakkı bulunuyor.

"ŞİKE YOK, MESSİ'NİN PENALTI KAÇIRMASI GİBİ"

Konu ile ilgili ntv.com.tr’ye konuşan yarış yazarı Atahan Zilcioğlu şunları söyledi:

1994 yılından bu yana at binen Erhan Yavuz, bugüne kadar 11 binin üstünde yarışta boy gösterdi. 1500'e yakın birincilik elde etti..

"Erhan Yavuz Kocaeli’nde kaybettiği yarışta kesinlikle şike yapmadı atını yarışı kaybetmek için koşturmadı. Çünkü bir atın kayba koşulmasının binbir türlü metodu vardır. Startta bırakırsın, bekleyen atı kaçırırsın, kaçan atı bekletirsin, atların arkasına saklanır kendini bilerek kapattırırsın, hücum etmekte kasıtlı olarak gecikirsin, hatta ve hatta bizim 25-30 sene önce bizzat şahit olduğumuz gibi atın üstünden usturuplu bir şekilde atlarsın vesaire vesaire…

Bunların hepsi birer ‘kayıp yapma’ metodudur. Ancak önde giden bir atın yanına ‘tutarak’ gelip sonra da yarışı bir burun farkıyla kaybetmek kesinlikle bir kayıp yapma metodu değildir. Kaldı ki, dünyanın en büyük jokeyine “yarışı bir burun farkıyla kaybedeceksin" talimatı verseniz bile bunu başarabilmesi neredeyse milyonda bir ihtimaldir. Dolayısıyla dünyada hiçbir jokey bir “burun” farkıyla kayıp yapmaz, yapamaz…

Şayet Erhan Yavuz da Bishamon ile kayıp yapmaya veya ikinciliğe koşmaya çalışsa, yukarıda saydığım örneklerden birini yapar, o zaman hiç de bu tip tartışmalar yaşanmazdı. Ama o öyle yapmadı. Hızlı giden yarışta akıllıca bekledi, son 800 metreden sonra atını ciddi bir tempoya soktu ve son 200’de de tutarak atını rakibinin yanına getirdi. Dolayısıyla “kazanmamak” adına o metreye kadar hiç bir şey yapmadı, tam tersi kazanmak adına tüm doğruları yaptı. Aslında buraya kadar yani Bishamon rakibi Asafhan’ın yanına gelinceye kadar ne bir Komiser, ne bizler ne de herhangi bir yarışsever Erhan’ın “kayıp yaptığını” düşünmedi, aklının ucuna bile getirmedi. Çünkü manzara çok netti, herkes Erhan’ın atına “hadi” komutunu verdikten sonra yarışı kolay bir şekilde kazanacağını düşündü.

Lakin sonuç öyle olmadı! Evdeki hesap çarşıya uymadı. Erhan atına “hadi” komutunu verdiği zaman ondan istediği cevabı alamadı. Atı hırs yapmadı, belli bir tempoda koşmayı sürdürdü. Asafhan ve jokeyi ise yanında tutarak gelen ve bir nevi kendisi ile “alay eden” rakibi karşısında daha çok hırslandı ve yarışın tüm yükünü çekmiş olmasına rağmen temposunu düşürmeden, hatta biraz da arttırarak rakibini aynada avlamayı başardı. Atçılıkta bir tabir vardır “Elinde kalmak” diye… Erhan işte bunu yaşadı. Atının kolaylığına aldanıp işi sıkı tutmayınca, kantarmalar elinde kaldı…!

Yarışsever mağdur oldu... 

Yarış Yazarları olarak bizler de birer yarışseveriz, üstelik de oyuncuyuz. İtiraf edelim, üzerine müşterek bahis oynanmasa, kaçımız hipodromlara gelir yarış seyrederiz! Dolayısıyla yarışseverin isyanını anlıyorum. Bu şekilde kaybetmek sinir bozucu ve kötü… Bu yüzden Erhan’a kızabiliriz, onu eleştirebiliriz. Neden arkana bakıp, bize “yanımdaki atı kolay geçerim, rahat olsun” mesajı veriyorsun? Neden geldiğin gibi 1-2 boy ara yapıp yarışı garanti altına aldıktan sonra ne yapacaksan yapmıyorsun diyebiliriz. Ama bence sadece bir tek şeyi yapamayız!

“Kayba at koştun” diyemeyiz…

Erhan Yavuz maalesef kazanabileceği bir yarışı kaybetmiş ve yarışseveri mağdur etmiştir. Üstelik ceza da alabilir. Çünkü hatalıdır ama asla kötü niyetli değildir.

Şampiyonlar Ligi yarı final maçında Chelsea karşısında penaltı kaçıran Messi veya Dünya Kupası'nda hayal kırıklığı yaratan Brezilya'nın Ekvador ile oynadığı maçta Neymar’ın yaptığı gibi, boş kaleye golü atamamıştır, yaptığı budur…Bu çerçevede yapılan eleştirileri hakkaniyet ve gerçeklikten uzak buluyorum. Üstelik 1500’e yakın yarış kazanan ve Dünya Fair Play Ödülü alan bir sporcuya bunu yapmak kanımca çok daha büyük bir haksızlık..."

Kuponu yatanlar fair play ödüllü jokeye 'şike yaptın' diye isyan etti - 1 Erhan Yavuz 2011'de meslektaşı Halis Karataş'ın eğerini tutarak düşüp ezilmesini önlediği için Dünya Fair Play ödülü almıştı.

UNUTULMAZ HAREKETİYLE FAİR PLAY ÖDÜLÜ ALMIŞTI  

Survivor isimli yarışma programına da katılarak adından söz ettiren Erhan Yavuz, 21 Ağustos 2011 tarihinde İstanbul Veliefendi Hipodromu'ndaki bir yarışla akıllara kazınmıştı. 

Yavuz, Plevne Koşusu esnasında yarışın favorisi Halis Karataş'ın atı 'Gelibolu'nun kantarma kayışının koptuğunu fark etmiş, kısa sürede kantarmanın
parçasına uzanarak atı kontrolden çıkan rakibine vermişti. Yarışı Halis Karataş birinci olarak tamamlarken, Erhan Yavuz'un bindiği 'Eskişehirli' de 4. olmuştu.

Bu davranışı nedeniyle, Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi'nin (TMOK) 2011 Türkiye Fair Play Ödülü'nü alan Yavuz'a, Uluslararası Fair Play Komitesi de (CIFP) "Pierre de Coubertin Dünya Fair Play Büyük Ödülü"nü layık görülmüştü. Bu büyük ödül, dünyada ilk kez bir jokeye verilmişti.

Sayfa Yükleniyor...