İhsan Bayülken'le Eurobasket 2009

Yunanistan son oynadığı iki maçı da kaybetti.Takım düzenleri ve ne yapacakları belli olan bir takım. Kapasite olarak oyunun bazı bölgelerinde onlardan daha iyi durumdayız.

Ulusal takımımız çeyrek finalde. Rakip Yunanistan. Kazansaydık Hırvatistan ile oynayacaktık. Slovenya maçı hiç istemediğimiz gibi başlamasına rağmen yine de son topu kullanma şansını bulduk. Sırbistan maçında da son top için atışı bulmuş ama sayı yapamamıştık. Bu maçta da yine uygun bir atış bulduk yine sayı çıkaramadık. Maça dönelim ve öne çıkan başlıklara bakalım.

- Maça alışık olduğumuz bir beş yerine değişik bir yapı ile başladık. Bu takım içindeki dengelerin kısa dönemli bile olsa olumlu ya da olumsuz etkileyebilecek bir hamle idi. Kenardan gelerek turnuva boyunca katkı yapan Sinan ve Engin ilk beş başlayınca düzenlerimiz ister istemez etkilenmiş oldu.

- Maçın başında bizi bu turnuvada var eden savunma sertliğimiz ve disiplininden uzaklaşınca Slovenya 19 sayılık farkı yakaladı. Devre sonuna doğru yakaladığımız 14-2 bir seri ile geri dönmeyi başardık.

- İlk yarıda Nachbar ve Jagodnik’ten ekstra sayılar yedik. Fark açılınca Slovenya oyuncu değişikliklerine gitme şansını da buldu. Takımlarını kısaltarak iki tane pasör uzunu ile oynadı. Tabii ki hücumda uzun adamlarımızın verimli olmaması da bu tercihte etkendi.

- İlk yarının 15 dakikasına kadar ideal beşi bulmak için 11 oyuncumuza da şans verdik. Ne zaman savunmada agresif olmaya başladık; hücumda her zamanki gibi sayılar bulduk.

- İkinci yarı Hidayet oyunun içine girmeye başladı ve Tunçeri ve Onan ona katılarak öne geçtik. Bu arada ilk yarının başarılı ismi Ersan oyundan düştü ve üçüncü periyotta sadece bir top kullandı.Yine de 19 sayı geri düştüğümüz maçta final periyoduna maçı kazanacak noktada girmeyi başardık.

- Yaptığımız alan savunması Slovenya’nın daha çok üçlük kullanmasına neden oldu. Bu savunmamız karşısında Slovenya maç genelinde 31 tane üçlük atıştan 13 tane isabet ile 39 sayı buldu. İkinci yarı yediğimiz sayı ise 30 oldu.

- Asıl problemimiz farkı kapatıp öne geçtikten sonra sanki farkı kapatmaya çalışıyormuş gibi oynamaya devam etmemizdi. İşte o dakikalarda hücumda daha sakin ve uzun oynamaya çalışsaydık bu maçı kazanırdık.

- Oyundan düştüğümüzde pota altında bire bir oynayacak uzun oyuncumuzu top ile buluşturup daha yakın bir atışı bulmaya çalışmalıyız. Veya içeri giren bu topun dışarı çıkışı ile atış kullanmalıyız.

- Maçın geneline baktığımızda ise 20 dakika iyi oyun bu seviyelerde rahat kazanmaya yeterli olmuyor. O yüzden savunma disiplinimizden 32-35 dakika ödün vermemeliyiz. O zaman hücumu organize etmek daha kolay olacaktır.

- Bu maç hem ulusal takımımız adına hem de Slovenya adına fiziksel ve mental yorgunlukların zirve yaptığı bir maç oldu.

- Son topta sayıyı bulsaydık şu anda olaylara bakışımız sonuç olarak farklı olacaktı. Ama geldiğimiz noktayı değiştirmeyecekti. Cuma günü çeyrek final maçımız var. Ve rakip Yunanistan. Biz doğruları yaptığımızda bu kadro yapıları ile onlardan daha iyi takımız.Oyuncu eşleşmelerinde bir problemimiz yok. Yunanistan son oynadığı iki maçı da kaybetti.Takım düzenleri ve ne yapacakları belli olan bir takım. Kapasite olarak oyunun bazı bölgelerinde onlardan daha iyi durumdayız. Tekrar başarıyı yakaladığımız takım düzenlerinde oynamamız bu maçta ki başarı yüzdemizi arttıracaktır.

Maç anına kadar öz eleştirilerimizi olumlu yapmak; bizi buraya getiren savunma inanç ve disiplinimizden vazgeçmeyerek oynamak zorundayız. Zoru başardık bir noktaya geldik ve şimdi en zoru ile karşı karşıyayız. Geldiğimiz noktada kalmak…Yolumuz açık olsun her zamanki gibi…

Sayfa Yükleniyor...