Kaan Kural'la Potanın Seyir Defteri

Geçen hafta basketbol dünyasında ne oldu, ne bitti? 5 adımda hızlı özet:

Kaan Kural'la Potanın Seyir Defteri

1.Bu seri kaçmaz

NBA play-off’ları büyük bir heyecana sahne oluyor. Gerçekten sert, çekişmeli basketbolu özlemişiz. Her maçın bir anlamı, bir değeri var. Gerçek yıldızlar ve baskı altında sinenler tek tek ortaya çıkıyor. Peki şu ana kadar en keyifli seri hangisi? Tartışmasız Boston Celtics-Chicago Bulls. İlk maç uzatmada, son maç ise 2 uzatmada sona erdi. Genç, atlet ve başarıya aç bir yeni takımla, yaralı son şampiyonun mücadelesi gibi. Yıllanmış şampiyon bir boksörle yeni yükselen genç yetenek gibiler. Gencin enerjisi ve açlığına karşı tecrübelinin kurtluğu. Her şey var seride.

Ancak bir şey var ki diğerlerinden ayrılıyor. Başlıbaşına onlarca hikayesi keyfi olan serinin assolistleri iki oyun kurucu şu ana kadar. Çaylak Derrick Rose oynaması en zor pozisyonda olmasına karşın karakterini hem takımına hem de Celtics’e kabul ettirmiş durumda. Yılın Çaylağı ödülünü aldığında ‘yıldız olacak’ damgası yemişti ama bu seride 4 maçta süper yıldız yakıştırmaları yapılıyor artık sessiz çaylak için.

Rajon Rondo’nun gelişimi ise daha ilginç ve belki de daha etkileyici. 3 süper yıldızın gölgesinde iyi yaptıklarından çok özgüven eksikliği, şut defosu öne çıkarılan ve şampiyon takımın oyun kurucusu için yetersiz görülen Rondo bu seride 4 maçta bir anda rüştünü kesin olarak ispatlamış durumda. Garnett’in yokluğunda şu anda seride hem Paul Pierce, hem de Ray Allen’dan daha önemli işler yapıyor.

İki oyun kurucunun 4 maçta inanılmaz maçtaki ortalamalarına bir bakar mısınız? Rose: %51 şut, %84 serbest atış, 19.5 sayı, 6.0 ribaund, 7.3 asist. Rondo: 50 dakika!, %50 şut, %76 serbest atış, 23.3 sayı, 10.8 ribaund, 10.0 asist, 3.5 top çalma.,

Steve Nash ve Jason Kidd’in NBA’in en iyi oyun kurucusu unvanlarını Chris Paul ve Deron Williams’a bıraktığı konuşuluyordu son 2 yıldır. Ama Doğu’da iki genç adam o unvandan bir parça da kendilerine almakta kararlı galiba.

2.Bu seriler kaçsa da olur

İlk turun en tek taraflı serileri ise Detroit Pistons-Cleveland Cavaliers ile Denver Nuggets-New Orleans Hornets oldu. Detroit zaten 4-0’la işi çabucak bitirdi. 4 maçta da fark çift hanelerdeydi. Detroit zaten üst üste 6 konferans finalinin ardından yolun sonuna gelmişti ancak bu denli kolay elenmeleri de beklenmiyordu. Belki de bekleyen bir isim vardır. 2004’de takıma geldiğinde isyankar tutumu, yetenekleri ile takımın şampiyonluk yolundaki eksik parçasını tamamlamıştı Rasheed Wallace. Ancak yıllar içinde kötü tarafları, umursamaz havası, profesyonellikten uzak hali takımın kazanmaya olan adanmışlığını erozyona uğrattı. Cleveland serisinde ne mi yaptı Wallace? 6.5 sayı, 6.3 ribaund… 4 maçta tek bir kez bile serbest atış kullanmaması da ne kadar mücadele ettiği konusunda bir ipucu vermeli.

Denver-New Orleans serisi şu anda 3-1 ama sakın orada rekabet var zannetmeyin. Son maçta NBA tarihindeki en ağır play-off yenilgisini tattı Hornets: 121-63. Bu pek çok şeyi anlatıyor. Ancak 4 maçın geneline bakınca Nuggets’ın nasıl her alanda, her zaman üstün olduğu daha net anlaşılıyor. Birini Hornets’in kazanadığı 4 maçta oynanan 12 çeyrekten 10’unda Denver skor olarak üstündü.

3.Esas bunları kaçıran basketbolu sevmiyor demektir

NBA play-off’ları sürüyor. Cuma ve Pazar günleri de ilk turun 6 ve 7. maçları var. Ancak bu haftasonu daha büyük bir çekişme, daha büyük bir mücadele basketbolseverleri bekliyor: Avrupa Ligi Final Four.

Spormax’den naklen yayınlanacak cuma günü yarı finallerde önce 19.00’da CSKA Moskova ve Barcelona karşı karşıya gelecek. Üst üste 7. kez Final Four oynaya, son 3’ünde finale çıkıp, 2’sinde şampiyon olan CSKA’ya karşı bu sezon şu ana kadarki en başarılı takım Barcelona karşı karşıya.

Günün 22.00’deki ikinci maçı ise daha ilginç. Alman anti-terör timlerinin Berlin’e gelmesine neden olan bir eşleşme bu. Panathinaikos-Olympiakos.

Söyleyecek söz yok. Sezon başında Avrupa’nın en iyi 4 takımı olarak öne çıkan 4 kadro, kağıt üstündeki üstünlüklerini parkeye yansıttılar. Şimdi o günkü performanslar belirleyici olacak. Tahmin mi? Belki de tahmin edilmesi en zor maçlar bunlar. Ancak bence Barcelona-Panathinaikos finali izleyeceğiz.

4.N’aaptın Lofton?

Evet mükemmel bir şutör. Fenerbahçe Ülker’e 47 sayı atarken voleybolun üç metre çizgisinden, el üstünden attığı üçlükler halen akıllarda. Ancak Lofton bu defa hakikaten ayıp etti. Mersin Belediye’nin Casa TED Kolej’i farklı devirdiği maçta 61 sayı attı Chris Lofton. 22 üç sayılık atışta 17 isabet buldu. 22’de 17. Şut idmanında atılmaz böylesi. Bir daha böyle bir şeyi herhalde görmeyiz. Fazla söze hacet yok. Önünde saygıyla eğiliyoruz.

Rekor mu diye soranlara Türkiye Ligi’nde sağlıklı istatistikler daha görece yeni tutulduğu için kesin yanıt vermek zor. Ama bir hatırlatma yapalım. Erman Kunter Fenerbahçe forması giyerken Hilalspor’a karşı bir maçta 153 sayı atmıştı. Yani 17 üçlük rekor değil muhtemelen.

5.Fenerbahçe All-Star karması

Oyun kurucu Willie Solomon. Avrupa’nın en önemli oyuncularından biri.

Skorer guard: Gordan Giriçek. Bu sezon Fenerbahçe Ülker’in en önemli transferi. Avrupa’nın süper yıldızlarından biri.

Kısa forvet: Emir Preldziç. Her şeyi yapabilen genç yıldız. Toni Kukoç’un varisi kabul ediliyor.

Power forvet: Mirsad Türkcan. Avrupa Ligi tarihinin en çok ribaund alan oyuncusu. Top16’nın En Değerli oyuncusu, ribaund kralı, sayı krallığında 2. ismi.

Pivot: Ömer Aşık. Genç neslin en önemli uzunu. Müthiş çabukluğu ve blok yeteneği ile özellikle savunmada Avrupa’nın en caydırıcı güçlerinden biri.

Yedekler: Damir Mrsiç. Ölümcül şutör. Rasim Başak. Mücadeleci çabuk uzun.

7 kişilik harika bir rotasyon size. Genç takımdan iki takviye yapsanız (mesela Gasper Vidmar ve Serhat Çetin) Avrupa Ligi’nde iddialı olabilecek enfes bir kadronuz olur.

Bu 9 oyuncu haftasonu oynanan ezeli rekabette Fenerbahçe Ülker’in ilk beşte sahaya çıkmayan oyuncuları. Galatasaray Cafecrown’da banko oynayabilecek Vidmar ve Serhat 12’ye dahi giremiyor.

Sayfa Yükleniyor...