NTV Spor yorumcusu ve Sabah gazetesi yazarı Rıdvan Dilmen, Belçika maçında Milli Takım'ın taktik anlayışı ve kadrosunun nasıl olması gerektiğini yorumladı:
Belçika deplasmanında stratejimiz nasıl olmalı? Kampımızda hakim olan "1 puan yeter" görüşüne katılıyor musunuz?
Aslında öyle bir maç ki... İki takımın da hissettikleri şu: Kaybedersek ikincilik hayal olur. Maç önü ve maç içi stratejileri skorla değişkenlik göstereceği için karmaşık duygularda oldukları kesin. Bir tarafta biz, bir haftadır beraberliğin yeteceği bir takım gibi konuşuyoruz. Bir tarafta "Galibiyetten başka şansımız yok" ve "Son 10 yılın en önemli maçı" diyen bir Belçika... Ama bu hem taktik hem psikolojik olarak gole kadar geçerli. İlk golden sonra, biz de atsak, onlar da atsa her şey değişecek. Yani yenilen bir gol stratejileri değiştirecektir. Yiyen fazlasıyla risk alacaktır.
Hamit ve Nuri'yi ne kadar ararız? Gökhan Gönül'ün oynaması/ oynamaması sonucu nasıl etkiler?
Gökhan Gönül'ün oynaması elbette önemli. Varlığı takımı olumlu etkiler. Ama ben Hiddink hocanın risk almayacağını, kamp döneminin hemen hemen tamamını takımdan ayrı (sadece dün takımla idmana çıkabildi) olarak özel çalışmalarla geçiren Gökhan'ın yerine Sabri Sarıoğlu'na şans vereceğini düşünüyorum.
Kadrolara baktığınızda hangi taraf daha ağır basıyor?
Bu maçın favorisi yok. Bu maçın favorisi golle başlar. Oyun eğer uzun süre 0-0 giderse 60'ıncı dakikadan sonra bizim lehimize olur. Onun dışında ilk golü atan büyük avantaj sağlar. Berabere giderse maçın devamı lehimize olur; ilk risk alan yanar.
Bir de şu var: Nuri Şahin ile Hamit Altıntop çok iyi oyuncular; ki Real Madrid'e gittiler. Ama uzun süredir sakatlar. Nuri'nin oynamayacağı çok uzun süredir belliydi. Hamit, soru işaretiydi. Bizim orta sahada yoğunluğumuz var. Ama son maçta ikisi birden oynamıştı. bu maçta da olsalar iyiydi. Nuri'nin yerine Emre Belözoğlu giriyor. Hamit'in yerine kim girecek bilmiyoruz ama kim olursa üst düzey oyuncular.
Nasıl bir kadro bekliyorsunuz?
Bir haftadır Guus Hiddink ve oyuncuların demeçleri açıkçası beni ürküttü. Bu tür bir hazırlık, gol atmadığın sürece özellikle maçın başlarında fazla kontrollü oynamaya, abartılı kontrollü oyuna götürür takımı. İşte bu düşünceyi dezavantaj olarak görüyorum. Hiddink, 4-3- 3 veya 4-2-3-1 oynuyor. 4-3-3 oynasa da öndeki üçlünün iki kenar oyuncusunu top rakipteyken kesin orta sahaya çağırıyor. Orta sahayı her zaman kalabalık istiyor. Benim yine öyle bir beklentim var. En kilit oyuncumuz Burak'ın koşularına doğru zamanlamayla ofsayta düşürmeden atılacak paslar çok önemli.
Şampiyonluk yarışı, sonrasındaki mesaj bombası, Hiddink ve futbolcular hakkındaki transfer söylentileri kampı ve takımı nasıl etkilemiştir?
Açıkçası milli futbolcular son bir haftaya kadar Milli Takım'a çok fazla konsantre değillerdi. Ligin yoğunluğu vardı. Transferler vardı. Mesajlar derken kafalar bayağı karışıktı. Ama özellikle Belçika'ya geçtikten sonra artık maça konsantre olmaya başlamışlardır. Gördüğüm şu: Ne ülke olarak, ne medya olarak, maalesef ne de kadro olarak maça çok fazla motive değiliz gibi geliyor bana. İnşallah yanılırım.
- Etiketler :
- Haberler
