France Football, Mart ayında geçtiğimiz yıl futbolda en çok kazanan profesyonelleri açıkladı. Oyuncular ve antrenörler için iki ayrı listeden oluşan haberde futbolcularda listenin başı 32,4 milyon Pound’luk geliri ile David Beckham oldu. Beckham’ın yaklaşık 5 milyon Pound’luk maaş geliri ve 27 milyon Pound’luk sponsor geliri bulunuyor. Beckham’ı 28,6 milyon Pound ile Messi ve 19,6 milyon Pound ile Ronaldinho takip ediyor. Listenin ilk 10 sırası şöyle:
1. David Beckham (AC Milan/La Galaxy), 32,4 milyon Pound
2. Lionel Messi (FC Barcelona), 28,6 milyon Pound
3. Ronaldinho (AC Milan),19,6 milyon Pound
4. Cristiano Ronaldo (Manchester United), 18,3 milyon Pound
5. Thierry Henry (FC Barcelona), 17 milyon Pound
6. Kaka (AC Milan), 15,1 milyon Pound
7. Zlatan İbrahimoviç (Inter Milan), 14 milyon Pound
8. Wayne Rooney (Manchester United), 13,5 milyon Pound
9. Frank Lampard (Chelsea), 13 milyon Pound
10. John Terry (Chelsea), 13 milyon Pound
Listenin ilk 3 sırasının gelir toplamı 80,6 milyon Pound ve listenin 20.sırasında bulunan oyuncu olan Totti’nin geliri de 10 milyon Pound. Yani ilk 20ye girmek icin en az 10 milyon Pound kazanmak gerekiyor ki bu iki istatistik de geçmiş dönemlere göre birer rekor. Dünyadaki kriz yıldızların gelirini etkilememişe benziyor oysa spor kulüpleri ciddi maddi zorluklar icindeler. Burada ya spor ekonomisi küresel ekonomik gerçeklerle aynı paralellikte değil ya da bu oyuncular henüz sponsorları ve maddi güçleri hasar görmemiş kulüplerde oynuyorlar. İşin aslı, iki öneri de doğru ancak sonuçta küresel devlerde oynayan yıldız oyuncular için kriz riski çok da yok. Burada kriz riski olması için kulüplerinin ciddi bir likidite sıkıntısına girmesi gerekiyor ki böyle bir durumda da yıldız oyuncu likidite sıkıntısı olmayan bir diğer deve geçiyor. Esas sıkıntı daha alt kademe oyuncularda ortaya çıkıyor. Habere göre önümüzdeki iki yıl içinde oyuncu maaşlarının %20 azalması bekleniyor.
Bu listenin bir diğer önemli çıktısı ise oyuncular icin sponsorluk gelirlerinin önemi, örneğin Beckham liste başı olmasını tamamen buna borçlu. Listenin ikinci sırasındaki Messi’nin maaşı 8,5 milyon Pound ve Beckham’ın yaklaşık iki katı ancak sponsorluk geliri 20 milyon Pound. Gerçi 20 milyon Pound sponsorluk geliri de listede yer alan pek çok oyuncunun toplamından daha yüksek.
Listede göze çarpan bir diğer ilginç nokta da ligde ve Avrupa’da çok ortalama bir performans gösteren AC Milan’ın listeye üç oyuncu birden sokması. Yani çok para harcamak her zaman başarıyı garantilemiyor.
En çok kazanan hocalar listesine baktığımızda karşımıza oyuncularda olduğu gibi yine çok ilginç mesajlar çıkıyor. Yine rakamlara bakınca krizin yıldız hocalara da çok dokunmadığını görüyoruz. Öncelikle haberdeki listeyi sıralayalım:
1. Luiz Felipe Scolari (Eski Chelsea), 12,5 milyon Pound
2. José Mourino (Inter Milan), 11 milyon Pound
3. Guus Hiddink (Chelsea ve Rusya), 9 milyon Pound
4. Fabio Capello (İngiltere), 8,5 milyon Pound
5. Alex Ferguson (Manchester United), 7,6 milyon Pound
6. Dick Advocaat (Zenith St. Petersburg), 7,5 milyon Pound
7. Juande Ramos (Real Madrid), 7 milyon Pound
8. Arsene Wenger (Arsenal), 6,2 milyon Pound
9. Roberto Mancini (Eski Inter Milan), 6 milyon Pound
10. Jürgen Klinsmann (Bayern Münih), 5,5 milyon Pound
Bu hocaları Spartak Moskova’nın başındaki Michael Laudrup 4,5 milyon Pound ve CSKA Moskova’nın başındaki eski Fenerbahçe hocası Zico 3,5 milyon Pound ile takip ediyor.
Bu tabloya baktığımızda öncelikle Doğu Avrupa’nın güçlü etkisini görüyoruz. Hiddink ve Advocaat gelirleri ile ilk 10 hoca arasına girerken, 11 ve 12 numaradan listeye giren hocalar da Doğu Avrupa’da görev yapıyorlar.
Bunun dışında bir diğer ilginç noktada işten atılan hocaların iki tanesinin en çok kazanan hocalar arasında yer almaları. Burada liste başı Scolari ve 9 numara Mancini örnekleri çok ilginç; ya kulüp patronları çok bonkör ya da kulüpler çok enteresan anlaşmalar yapıyorlar. Bunun örneğini daha önce Beşiktaş Del Bosque ile de yaşamıştı. Sonuç itibari ile işten ayrılan bir hocaya tazminat olarak milyonlarca Pound para vermek çok da rasyonel gözükmüyor.
Listedeki bir diğer mesaj ise oyuncuklardaki mesaj ile aynı. İlk 10 hocaya baktığımızda kendi liginde zirvede olan sadece iki hoca var. Bu bağlamda harcamanın geri dönüşü tartışmalı.
Ayrıca bir kulübün kan uyuşmazlığı yaşadığı hoca bir diğerinin can simidi olabiliyor. Listenin 7. sırasındaki Ramos Sevilla’da mucizeler yarattıktan sonra gittiği Totthenam’ı müthiş transferlere rağmen küme düşme potasına sokmuştu. Ramos, İngiltere’den kovulduktan tekrar İspanya’da ve Real Madrid’de gayet olumlu işler yapıyor. Bu bağlamda bazı hocaların kendi ülkeleri dışına taşamadıkları gerçeğini görmek gerekiyor.
Son olarak da ilk 10 hocada, yine 2 Hollandalı var. Bu da Hollanda’nın boyutuna rağmen oyunun taktiksel boyutuna ne kadar önemli katkıları olduğu konusunda ufak bir mesaj olabilir. Ayrıca Hollandalı hocalar bazı istisnalar dışında genellikle her gittikleri ülke/bölgede başarılı oluyorlar. Cruijff, Van Gaal ve Rijkaard İspanya’da, Benhakker Trinidad ve Polonya milli takımlarında, Hiddink Rusya, Kore ve Avustralya milli takımlarında ve Advocaat Kore ve Rusya’da yaptıklarıyla buna örnek olabilir. Gerçi Hiddink ve Benhakker’in başarılı olamadıkları tek ülkenin Türkiye olması da ayrıca bir soru işaretidir.
- Etiketler :
- Haberler
