NBA'in öğrettikleri

2008 yılının son günlerinde, neredeyse tüm basın kuruluşları yılın sporcularını seçme ve almanakları düzenleme işlerini tamamladılar.

Küllenmiş Lakers-Boston rekabetinin yeniden ortaya çıkması, Iverson-Shaq-Kidd gibi süper yıldızların sık sık takas edilebilmesi, Amerika dışından gelen oyuncuların NBA'e damga vurması, Kobe'nin çok önceden hak ettiği MVP ödülünü daha az hak ettiği bir yılda alması gibi birçok olay 2008 yılında öne çıktı. Ancak geride kalan şu yılın öğrettiği önemli şeyler de yok değil.

* Fındık-fıstık karşılığı all-star alınabiliyormuş...

Geçtiğimiz sezon başında Boston Celtics'in Sebastian Telfair, Gerald Green, Ryan Gomes, Al Jefferson, Theo Ratliff, iki ilk tur hakkı ve bir miktar nakit karşılığında Minnesota Timberwolves forveti Kevin Garnett'i kadrosuna katması NBA'de yeni bir akımı başlattı. Minnesota Timberwolves Genel Menajeri Kevin McHale'in yaptığı takas o kadar kötüydü ki, birçok NBA genel menajeri bundan cesaret alıp daha kötü takaslara imza attı.

Örneğin Memphis Grizzlies'in genel menajeri Chris Wallace... Sırf mutsuz olduğunu açıkladı diye 2011 yılının sonuna kadar kontratı olan yıldız bir pota altı oyuncusunu, Pau Gasol'ü Los Angeles Lakers'a gönderdi. Wallace Pau Gasol karşlığında şu anda Detroit forması giyen Kwame Brown, sırf o takas için sözleşme imzalayan Aaron McKie, geçtiğimiz ay Washington'a gönderilen Javaris Crittenton, geleceği olan bir uzun Marc Gasol ve şampiyonluğa oynayan Lakers'ın alt sıralarda olacak iki adet birinci tur draft hakkını aldı. Pau Gasol'ün Lakers'a transferi zamanlaması, değeri, önemi ve sonuçlarıyla bu takas belki de lig tarihinin en kötü takaslarından biri olarak anılacak. Gasol ile finale çıkan Lakers, uzun yıllar şampiyonluğa oynayacak bir kadro çekirdeği kurdu.

Yine kötü bir takas da Sacramento Kings ile Atlanta Hawks arasında gerçekleşti. Mike Bibby'nin bir buçuk yıllık sözleşmesinden kurtulmak isteyen Sacramento, tecrübeli oyun kurucu Bibby karşılığında şu anda Orlando Magic'te oynayan Anthony Johnson, Milwaukee Bucks forması giyen Tyronn Lue, Cleveland Cavaliers'tan Lorenzen Wright, Shelden Williams ve bir adet ikinci tur hakkı aldı. Sonucunda Atlanta 9 yıl aradan sonra ilk kez play-off yaparken, Mike Bibby de bu sezon Joe Johnson ile birlikte ligin en önemli guard ikililerinden birini oluşturdu.

* Gelişimin yaşı yokmuş...

Hidayet Türkoğlu geçtiğimiz sezonun en çok gelişme gösteren oyuncusu seçildi. NBA tarihinde bu ödülü alan en tecrübeli isim olan Hido, belki all-star olmadı ama tüm dünyaya kaç yaşında olursa olsun, bir oyuncunun gelişiminin bitmeyeceğini gösterdi.

20 sayı, 6 ribaund ve 5 asist gibi elit oyuncu istatistiklerini yakalayan Hidayet, takımının çok önemli bir parçası oldu. Bunlardan önemlisi, Dwight Howard ile ligin en çok alley-oop yapan ikililerinden birini oluşturdu. Bu, tamamen akıl ve yeteneklerini doğru kullanmanın bir ürünü. Son çeyreklerde ligin en çok sayı atan oyuncularından biri olan Hido, artık NBA'de en çok saygı duyulan isimlerden biri. Bunların hepsini 29 yaşında yaptı Hido. 20-21 yaşında istediği süreleri bulamadığı için "basketbol kariyerim bitti" düşüncesine giren yeteneklerimize duyurulur!

* 2010 yazında çok şey değişebilirmiş...

LeBron James, Dwyane Wade, Amare Stoudemire, Joe Johnson, Chris Bosh, Dirk Nowitzki, Tracy McGrady, Manu Ginobili...

Yukarıda ismi geçen yıldızların birçoğu 2010 yazında ya kontratları bittiği için serbest kalacaklar, ya da kendi tercihleriyle serbest kalma hakkına sahipler.

2012'de Marduk gezegeni beklenedursun, şimdiden birçok takım 2010 yazında serbest kalacak yıldızların kendilerine çarpmasını umuyor. Başta New York Knicks olmak üzere Detroit Pistons, New Jersey Nets (ki belki o zamana Brooklyn'de olacaklar), Memphis Grizzlies, Minnesota Timberwolves, Oklahoma City Thunder gibi takımlar şimdiden yaptıkları hamlelerle 2010 yazını bekliyorlar. İşin kötüsü, Detroit haricinde hiçbiri o zamana kadar iddialı olacak gibi durmuyor. Ne yapalım, bu takımların yeniden basketbol haritasına girmelerini beklemek için biraz daha zaman lazım herhalde...

* ABD isteyince yapıyormuş...

Uzun süre buna hazırlanmışlardı... 2002 ve 2006 dünya şampiyonalarının yanı sıra 2004 olimpiyat oyunlarında da altın madalyaya ulaşamayan Amerika Milli Takımı, bu sefer en iyilerden yardım alarak yola çıktı. Milli takımla hiç mağlubiyet yaşamayan Jason Kidd ve sezonun MVP'si Kobe Bryant devreye girince ABD yine tulum çıkardı. Böylelikle "düşüşte" veya "balon" gibi söylemlerin ne kadar boş olduğu bir kez daha ortaya çıktı. Dünyanın en iyi oyuncularına sahip Amerika, Pekin'de hak edilmiş bir altına ulaştı...

* Dwight Howard yeni "süpermen"miş...

Draft'ta Orlando Magic tarafından birinci sırada seçilmesi, aynı pozisyonda olması, atletik yetenekleri ve eğlenceli bir kişiliğe olmaları gibi benzerlikler üst üste gelince, Dwight Howard'ı kıyaslayabileceğiniz tek kişi kalıyor: Shaquille O'Neal. Shaq'ın binbir lakabından biri olan "Süpermen"in pelerinini giyip smaç şampiyonası tarihinin en yaratıcı smaçlarından birkaçına imza atan Dwight Howard, artık taraftarın en favori isimlerinden biri olan Shaq'ın yerini alıyor.

Sayfa Yükleniyor...