Ova Mahallesi'ndeki evlerinde annesi Songül A.'yı babasına ait tabancayla başından tek kurşunla öldürdüğünü itiraf eden ve 12 yaşını doldurmadığı için cezai işlem uygulanmayan R.A., SHÇEK'e bağlı Şükrü Tülay Yetiştirme Yurdu'nda, ''suç ve suç mağduru bölümü''nde uzman ekiplerce bakıma alındı.
Olaydan sonraki ilk geceyi yurtta geçiren küçük kızın sessiz ve çekingen durduğu, görevlilerle fazla diyalog kurmadığı belirtildi.
SHÇEK yetkilileri, çocuğun bu olayın yıkımını asgari düzeyde yaşaması için uzman ekibin çaba gösterdiğini ifade etti.
Bu arada, Seyhan Belediyesi İlköğretim Okulu yetkililerince, derslerinde başarılı olan, her dönem takdir ve teşekkür alan R.A'nın bazı sorunları olduğunun gözlemlenmesi üzerine TCDD'de kontrol memuru olarak çalışan baba Ali A.'ya 3 kez çocuğunu psikoloğa götürmesinin tavsiye edildiği, ancak bunun yerine getirilmediği öğrenildi.
Yetkililer, R.A.'nın ailesini çocuklarını okuldan almadan önce 10 gün içinde 3 kez okula çağırdıklarını, anne ve baba ile ayrı ayrı görüştüklerini belirtti.
Son olarak Ali A.'nın geçen hafta çarşamba günü okula gelerek, R.A.'nın SBS giriş belgesini aldığı ifade edildi.
Okuldaki görüşmeler sırasında, baba Ali A.'nın öğretmenlerin R.A.'nın psikolojik tedavi görüp görmediği yönündeki sorusunu; ''Kendisini iyi hissettiğini, herhangi bir sorunu olmadığını söylüyordu. Biz de doktora götürmeyi gerek duymadık. Belki önümüzdeki yıl okulunu değiştiririz, kendisi için değişiklik olur'' şeklinde yanıtladığı öğrenildi.
R.A.'nın 3 ay önce okulda bir erkek arkadaşı bulunduğu, bu kişiyle de çok sık tartışma yaşadığı ifade edildi. R.A.'nın, bir seferinde söz konusu arkadaşının kolunu jiletle kestiği, bu olayın ardından da bu arkadaşından ayrıldığı kaydedildi.
SUÇU AĞABEYİNE ATMAYA ÇALIŞMIŞ
Kendisiyle beraber aynı yuvada kalan çoğu öksüz çocukların, olayı öğrendikten sonra R.A.'yı dışlayarak konuşmaması üzerine, küçük kızın, yurt görevlilerine cinayeti ağabeyinin işlediğini söylediği ifade edildi.
Olaydan sonra polis tarafından alınarak Çocuk Şube Müdürlüğü'ne getirilişinden yuvaya yerleştirilene kadar ''suçu işlediğini ve pişmanlık duymadığını'' söyleyen R.A.'nın, yuvada karşılaştığı ortamın psikolojisi sonucu olayı kabullenmediği ifade edildi.
R.A.'nın iddiaları karşısında, aile üyeleriyle Emniyet Müdürlüğü'nde yeniden görüşüldü. Bu sırada, polis ekiplerinin olay sonrası R.A. ile kardeşleri ve babasından alınan avuç içi örneklerinin Kriminal Laboratuvarı'nda incelenmesi tamamlandı.
Yapılan araştırmaya göre, avuç içi, baş parmak kenarı, bilek kısmında, ateşleme sırasında ortaya çıkan metal ve barut kalıntıları bulunan R.A.'nın tabancayı kullandığı kesinleşti.
BABAANNESİNDE ÜSTÜNÜ DEĞİŞTİRİP, SINAVA GİRECEKTİ
Olayın ardından 112 Acil Servis Hattı'na yapılan çağrı sonucu ulaşılan R.A.'nın, babası Ali A.'nın annesinin evine gitmeye çalıştığı belirlendi.
Şakirpaşa Polis Merkez Amirliği tarafından dün sokakta yürürken bulunduktan sonra Çocuk Şube Müdürlüğünde korumaya alınan R.A'nın, suç aleti tabancanın da içinde bulunduğu çantasına, temiz giysi, kalem, silgi, nüfus cüzdanı ve SBS giriş kağıdını koyduğu tespit edildi.
R.A'nın kendisini gözlem altına alan polislere, ''Babaanneme gidip üstümü değiştirecektim. Daha sonra da sınavıma girecektim'' dediği öğrenildi.
Çocuk Şube Müdürlüğüne getirildikten sonra da sınava girmek istediğini belirten R.A'nın bu isteği polis korumasında yerine getirildi.
Türk Ceza Kanunu'na göre suçu işlediğinde 12 yaşını doldurmayan R.A'ya cezai işlem yapmadan, yalnızca çocuklara özgü güvenlik önlemleri almakla yükümlü Emniyet Müdürlüğü ekipleri, küçük kızın kırtasiye ihtiyaçlarını alarak 23 Nisan İlköğretim Okulu'na götürdü.
R.A. diğer öğrencilerle aynı sınıfta sınava girerken, sınıf ve okul girişinde sivil giysili polis memuru sürekli bekledi. Sınav sonuna kadar içerde kalan ve soruların büyük bölümünü çözen R.A. daha sonra yeniden Çocuk Şube Müdürlüğüne götürüldü.
Olayın ardından polis tarafından ifadesine başvurulan abla Alime A. (19), kardeşi R.A'nın sürekli annesiyle tartıştığını doğruladı.
Alime A, anneleri Songül A'nın kendilerine kötü davranmamasına karşın, kız kardeşinin ''asi bir tavırla sürekli aile içinde sorun çıkarttığını'' sadece ''kendisiyle iyi anlaştığını'' söyledi.
Geçen hafta yanına gelen R.A'nın ''annesini öldüreceğini'' söylediğini öne süren Alime A, şunları kaydetti:
''Sürekli kavga çıkarttığı, son olarak da sevgilisi için kolunu jiletle kestiği için okuldan alındıktan sonra gün boyu televizyon izliyordu. Televizyon programlarından ve izlediği filmlerden etkilenmiş olabilir. Geçen hafta yanıma gelip, 'televizyonda gördüm, annesini öldüren çocuğa ceza vermemişler. Ben de annemi öldüreceğim' dedi. Çocuk olduğu için dikkate almadım. Zaman zaman anneme de 'seni öldürürüm' diye çıkışlar yapardı.''
Olay günü annesinin namaza kalkıp odasına döndüğünü anlatan Alime A, kendisi namaz kılarken silah sesi duyduğunu ifade etti.
Alime A, namazını bitirdikten sonra odanın önüne geldiğinde R.A. ile karşılaştığını belirterek, ''Ne olduğunu sorduğumda, önce 'cam kırıldı' dedi.
Sonra içeri girmek için ısrar edince 'içeri girme, çok kötü bir şey yaptım. Annemi vurdum' dedi. Onu itip içeri girdiğimde annem yatakta kanlar içinde kalmıştı. Kardeşim Yasin'i alarak odadan çıktım. Bu sırada R.A. da evden kaçmıştı'' dedi.
Cinayetin ardından suçunu itiraf eden R.A'nın annesinin sürekli kendisine kötü davrandığını ve eğitimini sürdürmesine engel olduğunu söylediği öğrenildi.
R.A'nın olay günü de annesinin kendisine küfrettiğini öne sürerek, ''Sabah namazının ardından odaya geldi. Ben de SBS için erken uyandım. Biraz daha derse baktım. Beni uyanık görünce çok ağır küfretti, 'seni okutmayacağım, boşuna uğraşıyorsun' dedi. Dayanamadım, babamın silahını dolapta görüp aldım'' diye olayı anlattığı belirtildi.
Baba Ali A. (46), kendisinin başka birileriyle husumeti olup olmadığı yönündeki sorulara, ''Benim tek düşmanım evladımmış. Kimseyle husumetim yok. Böyle bir şey yaptığına inanamıyorum'' diye cevap verdi.
Kızı R.A'yı okutmak istediğini ifade eden Ali A, ekonomik sıkıntı yaşamadıklarını, kızının eğitimi için her şeyi yapmaya hazır olduklarını söyledi. Ali A, kendisinin sık sık okula giderek kızının durumuyla ilgilendiğini belirterek, ''Eğer onu SBS'ye göndermek istemeseydik. Kendi ellerimle gidip sınava giriş kağıdını almazdım. Okumasını ben de istiyordum'' diye konuştu.
3 YILDA AİLE İÇİ 16 CİNAYET
Adana'da sonuncusu dün gerçekleşen cinayette, ilköğretim 7. sınıf öğrencisi küçük kız, annesini SBS'ye girmesini engellediği iddiasıyla annesini öldürürken, bu olay akıllara aile içinde yaşanan cinayetleri getirdi. Kentte sadece bu yıl aile içi şiddette bağlı 5 olay gerçekleşirken, son 3 yılda ise bu kapsamdaki olaylarda toplam 16 cinayet yaşandı.
- Etiketler :
- Haberler
