Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), kendisini döven, bıçakla yaralayan, ölümle tehdit eden ve daha sonra kaçarken annesini öldüren eski kocasına karşı devletin kendisini korumadığı şikayetiyle başvuruda bulanan Nahide Opuz’u haklı bularak Türkiye’yi mahkum etti. Türkiye AİHM’de bu konuda mahkum edilen ilk ülke olsa da, kadına karşı şiddet gerekçesiyle BM şemsiyesi altında başka ülkeler de mahkum edildi.
Birleşmiş Milletler Kadınlara Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Sözleşmesi (CEDAW-Convention on the Elimination of All Forms of Discriminitaion against Women), taraf olan ülkelere kadına şiddet konusunda önlemler alma yükümlülüğü getiriyor.
1 Ocak 2008 yılına kadar taraf ülkelerin yükümlülüklerini denetleyen ve hak ihlalleriyle ilgili başvuruları ele alan CEDAW Komitesi’nin, görev süresi içerisinde karar bağladığı başvurular içerisinden dört tanesi bu konuda öne çekiyor.
2005 yılı içinde CEDAW Komitesi’ne Avusturya’dan iki başvuru yapıldı. Her iki başvuru da bir kadının eşi tarafından öldürülmesini içermekteydi ve failler cinayetler öncesi kadınlara karşı bir dizi şiddet eylemlerinde bulunmuş ve ölümle tehdit etmişlerdi.
İKİ KADIN DA ÖLMÜŞTÜ
İlgili kadınlar kendilerini bu şiddet olaylarından kurtarmayı faal olarak denemişler,tehditler ve şiddet eylemleri polise ve savcılığa ihbar edilmiş, her iki fail de polis tarafından evden uzaklaştırılmış ve faillere eve ve kadınların doğrudan çevresine girme yasağı verilmişti. Ancak ceza davasında faillerin tehlikeliliği savcılık tarafından yeterli derecede ciddiye alınmamıştır. Failler tutuklanmamış ve ilan ettikleri gibi her iki kadını öldürmüşlerdi.
AVUSTURYA VE MACARİSTAN KORUYAMADILAR
Komite ele aldığı her iki başvuruda da, kadınların öldürülmesini, sözleşmede tanınan özellikle her iki kadının yaşama, bedensel ve zihinsel bütünlük hakkının Avusturya tarafından ihlal edilmesi olarak değerlendi. Her iki durumda da kapsamlı hukuksal şiddetten koruma mekanizmalarına rağmen Avusturta devleti’nin adımlar kadınları eşleri tarafından öldürülmekten koruyamadığı ve kadınların korunmasında yeterli özen gösterilmemesinden polis ve adli makamlar sorumlu olduğu sonucuna varıldı.
2003 yılındaki benzer bir başvuruda da yıllarca eşi tarafından ağır şiddet eylemlerine maruz kalan ve ölümle tehdit edilen Macar bir kadının başvurusu üzerine Komite, Macaristan’ın sözleşmeye taraf bir devlet olarak kadını eşinin ağır ve yıllarca süren şiddet eylemlerinden etkili ve hemen korumakta başarılı olmadığına karar verdi.
Mevcut olan mekanizmaların bunu başaracak durumda olmadığını tespit eden Komite, Macaristan’a ilgili kadının bedensel ve zihinsel bütünlüğünü güvence altına almak, kadına güvenilir bir ikamet olanağı sağlamak ve çocuklarının bakımı için uygun bir yardım vermek, hukuki yardımda bulunmak, uğranılan bedensel ve zihinsel mağduriyete ve de uğranılan haksızlığın ağırlığına uygun tazminat vermek için acil ve etkili önlemler alması yolunda tavsiyelerde bulundu. Komite bunun dışında Macaristan’daki hukuksal ve kurumsal şiddetten koruma mekanizmalarının derhal düzeltilmesi için kapsamlı tavsiyelerde bulundu.
MACAR KADIN SÜNNET EDİLDİ
Komite ayrıca 2004 yılında bir kadının zorla kısırlaştırılması ile ilgili olarak da Macaristan’ı suçlu buldu.
- Etiketler :
- Haberler
