Başbuğ gözyaşlarıyla veda etti

Genelkurmay Başkanı Org. İlker Başbuğ, görevini Org. Işık Koşaner'e devreti. Törende uzun bir konuşma yapan Başbuğ, ailesine teşekkür ederken gözyaşlarını tutamadı.

Başbuğ gözyaşlarıyla veda etti

İki yıldır Genelkurmay Başkanlığı görevini yürüten Orgeneral İlker Başbuğ, bu görevi, Orgeneral Işık Koşanar'e devretti.


Genelkurmay Karargahı'ndaki törende uzun bir konuşma yapan Başbuğ, ailesine teşekkür ederken gözyaşlaırnı tutamadı.

Başbuğ'un konuşmasından satır başları:

SİVİL-ASKER İLİŞKİLERİ
''...Bu ilişkide elbette sivil liderler güce ve otoriteye sahiptir. Ancak sivil otoritenin askeri konulara müdahalesinde tespit edilmiş katı prensiplerden ziyade sağduyulu davranışlar öne çıkmalıdır.

Sivil-asker ilişkilerinde askerler için önemli bir diğer husus ise şudur: Çağdaş toplumlarda askerler sivil otoriteye profesyonel tavsiyelerini yaparlarken şu anlayışa sahiptirler: Yaptıkları tavsiyeler ve teklifler dinlenecek ve değer verilecektir...''

''TSK'NIN DEVLET İÇİNDEKİ SORUMLULUĞU"
''Bazı çevrelerce bilinçli olarak çarpıtılarak ifade edildiği gibi bu konu herhangi bir ayrıcalık içermemektedir.

Türk Silahlı Kuvvetleri, devlet düzeni içinde yasalarla kendisine verilmiş görevleri yerine getirmektedir. Türk Silahlı Kuvvetleri, cumhuriyetin temel niteliklerinden birini oluşturan demokrasi rejimine bağlıdır ve saygılıdır. Demokrasinin sağlıklı işleyebilmesi için de üzerine düşeni yapmaya özen göstermektedir.

Türk Silahlı Kuvvetleri, normal bir çağdaş demokrasinin öngördüğü tüm değerleri içselleştirmiş bir kurum olarak görevini yapmaktadır. Hal böyleyken, bunu defalarca ifade etmemize rağmen geçmişte yaşananları sık sık gündeme getirmenin, toplumu huzursuz ve Türk Silahlı Kuvvetleri personelini rahatsız ettiğini ve toplumun tansiyonunun gereksiz yere yükseltildiğini düşünmekteyiz.''

TEK TİP ASKERLİK
''Askerlik hizmetinin tek tip askerlik şekline dönüştürülmesinin uygun olacağını değerlendirmekteyiz.

PROFESYONEL ASKER
"...2 yıl önce başladığımız Kara Kuvvetleri'ne ait 5 komando tugayı ile bir Jandarma Komando Tugayının muharip unsurlarının profesyonel hale getirilmesi projesini, söz verdiğimiz ve planladığımız şekilde tamamladık."

... Ayrıca, düşündürücü olan ülke güvenliğinden sorumlu ordusundan önce, art niyetli haberlere ve kişilere inanmayı tercih eden insanların 'de varoluşudur. Yapılan ve yapılabilecek hataların gündeme taşınmasından hiçbir zaman rahatsızlık duymayız. Bizi asıl rahatsız eden iç güvenlik harekatında mücadele eden Türk Silahlı Kuvvetleri'nin art niyetli ve önyargıyla ve sadece kendilerince hatalı olduğu değerlendirilen uygulamaların ısrarla günlerce, aylarca medyada gündeme getirilmeye çalışılmasıdır.''

MEDYA
Başbuğ, özellikle Haziran-Temmuz 2010 tarihlerinde hepsi birer başarı örneği olan, terörle mücadelede ders konusu olabilecek Türk Silahlı Kuvvetlerinin Şırnak-Karaçalı, Silvan, Siirt-Doğanköy, Hakkari- Beyyurdu gibi bölgelerde bölücü terör örgütüne ağır darbelerin vurulduğu operasyonların, kamuoyuna bilgi verilmesine rağmen medyada yeterince yer almamasını anlamanın mümkün olmadığını söyledi.

...Ancak bir gerçeğin de altını çizelim. Türkiye'de terör eylemlerinin azaldığı veya hiç olmadığı dönemler hep yanlış anlaşıldı. Sanki terör örgütü bitti, dağıldı zannedildi. Aslında terör örgütünü dağ kadrosu duruyordu.

Bölücü terör örgütünün ağır darbe aldığı 1999 sonrasındaki süreç, belki daha değerlendirilebilseydi o günkü şartlarda daha sağlıklı bazı tedbirler de alınabilecekti.

Psikolojik harekatın en önemli aracı medyadır. Silahlı Kuvvetlere bağlı bir medya bulunmamaktadır. Türk Silahlı Kuvvetlerine karşı psikolojik harekatı yürütenlerin ise elinde üstün bir medya gücü vardır.

Silahlı Kuvvetler, bütün faaliyetlerini yasalar çerçevesinde yürütmek zorundadır. Bunun yanında etik kurallara da uymak mecburiyetindedir. Diğer tarafın maalesef ne yasalara ne de etik kurallara uymak zorunluluğu vardır. Sıkı kuralları olan bir dünyada yaşayıp, kuralları olmayan bir dünya ile mücadele etmek kuşkusuz ki zordur. Kurallar içinde kalma zorunluluğunun bu mücadeleyi zorlaştırdığı da açıktır."

"ZOR BİR DÖNEMDE GÖREV YAPTIM"
"Zor bir dönemde Genelkurmay Başkanlığı görevini yürüttüm. Bu zor dönemde, hukuk içinde kalarak ve başkalarının bizden yapmamızı istediği şeyleri değil, doğru olduğuna inandığımız şeyleri yapmaya çalışarak görevimi tamamlıyorum.

Bu zor dönemin bir tesadüf olduğunu düşünmüyorum. Ocak 2008'de birileri; 'Bazılarına göre 2008 yılının Şura'dan sonraki ilk altı ayı hazırlık evresi, 2009 yılının ilk çeyreğinden sonraki en uygun takvimde eylem zamanı' diye yazabiliyor ve siz de 2009 yılının ikinci yarısından sonra, gittikçe artan sorunlarla karşılıyorsanız, bu durum ve yaşananlar tesadüf değildir.

Türk Silahlı Kuvvetleri yaşamakta olduğu bu süreçten daha güçlü olarak çıkacaktır. Fırtınalı denizde gemisini en az hasarla karaya yanaştıran kaptanların tarihi başka, gemisini terk edenlerin tarihi başka yazılır.''

DEVAM EDECEK...

Sayfa Yükleniyor...