Erdoğan’dan WSJ’a: Namertsin!

“Türk uçağı Suriye hava sularında vuruldu” diye yazan Wall Street Journal gazetesine tepki gösteren Başbakan Erdoğan, “Güvenilir kaynaklar diyorlar, kimmiş bu kaynak? Eğer dürüstsen, samimiysen açıkla. Mert değil, namert yaklaşımla bunu yapıyorlar” dedi.

Erdoğan’dan WSJ’a: Namertsin!

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, partisinin Kadir Has Kongre ve Spor Merkezi'de düzenlenen Kayseri İl Kongresi'nde bir konuşma yaptı.

Erdoğan, Wall Street Journal (WSJ) gazetesinin “Türk uçağının Suriye hava sularında vurulduğu” iddiasına sert tepki gösterdi.

Erdoğan, ''ABD'de yaklaşan seçimler var, kısa bir süre önce aynı gazete yine farklı bir yayın yapmıştı, haber yalandı. Şimdi yine aynı şekilde maalesef doğru olmayan bir haberi yayınladılar. Ve 'deki malum medya, yazılı ve görsel hemen buna sarıldılar'' diye konuştu.

''Silahlı kuvvetlerin teknik yayınları, Dışişlerimizin yaptığı yayınlar, bakanımızın yaptığı basın toplantısı. Bütün bunlara rağmen bunların hiçbirinin kıymeti harbiyesi yok, Amerika'daki Wall Street Journal'ın kıymeti harbiyesi var'' diyen Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Orada şu anda bir seçim var ve bu gazete bir siyasi hareket adına hareket ediyor. Ve şu anda orada Başkan Obama'ya karşı takınılan bir tavır bu. Ona yönelik bu gazetenin demek ki burada da uzantıları var. Bizim verdiğimiz teknik bilgilere dayalı değil, bizim verdiğimiz diplomatik bilgilere dayalı değil ama oradan bir gazeteden çıkan habere dayalı olarak yayın yapıyorlar. Diyor ki 'orada güvenilir kaynaklardan', kimmiş o kaynak? Eğer sen dürüstsen, samimiysen bu güvenilir kaynak kim açıkla. Mertlik bunu gerektirir, namertlik kapı arkasından dolaşmayı gerektirir. Demek ki bu gazete de mert değil namert bir yaklaşımla bunu yapıyor. Namerdin izinden gidenler de bu yayını yapıyor. Siz kimin yanındasınız? Kaç kere açıklama yaptık.''

'SURİYE'NİN HAVA SAHASINA SAVRULDU'
Hava sahası ihlallerinin ''olağan hadiseler'' olduğunu ifade eden Erdoğan, ''Suriye'nin helikopterleri bizim hava sahamızı 5 kez ihlal etmişlerdir. Biz hava sahamızı ihlal ettiler diye kalkıp da böyle bir yola mı tevessül ettik, yoksa uyarımızı mı yaptık? Bizim hava sahamızı ihlaller yüzlerce kez olmuştur. Ama uyarılar yapılır ve bu uyarılardan sonra da hemen sınırı tek eder veya da siz uçaklarınızla onlara sınırı terk ettirirsiniz. Bunun metodu, uluslararası uygulaması bu. Ama kalkıp da böyle bir yola tevessül etmezsin, edemezsin'' diye konuştu.

Erdoğan, “Uçağımız uluslararası hava sahasında vurulmuş, Suriye’nin hava sahasına savrulmuştur” dedi.

'BÖYLE MUHAHALEFET İÇİN HAMDOLSUN'
CHP'ye yönelik eleştirilerde bulunan Erdoğan, ''CHP'nin Hitler'e, Mussolini'ye nasıl selamlar gönderdiğini iyi biliriz. Dün Hitler'i, Mussolini'yi selamlayanlar, işte bugün de aynı şekilde Baas rejimini, Esad'ı selamlıyor. Bu diktatörün arkasında duruyorlar. Geçen seslendim, 'sen Suriye'deki Baas Partisi misin, yoksa Cumhuriyet Halk Partisi misin?' Önce bunu bir tespit et, yerini bir ortaya koy'' dedi.

Suriye'nin Türk uçağını düşürmesi olayının ardından bilgilendirme amacıyla Parlamento'daki siyasi partileri davet ettiğini hatırlatan Erdoğan, şöyle konuştu:

“Soru olarak Sayın Kılıçdaroğlu, inanır mısınız hiçbir soru sormadı. Bu nasıl bir anlayıştır. Bizden ayrıl, karış vatandaşın arasına, 'gittik kamuoyunda ne konuşuluyorsa bize onu söylediler, başka bir şey söylemediler. 'Bu zatın fıtratında, cibilliyetinde böyle bir anlayış var. Dürüst ol, dürüst. Akşam başka sabah başka olma. Çünkü kültürünün gereği bu. Dürüst değil, fakat Rabbime hamd ediyorum, yarabbi, sana hamd olsun böyle bir ana muhalefet başkanını bizim önümüze koydun. Çünkü siyasette, yarışta iyi de Türk demokrasisi için iyi değil. Çünkü, güçlü bir demokrasi, güçlü bir muhalefetle olur. Böyle bir muhalefetimiz ne yazık ki yok.

Bakınız, Türkiye'nin ana muhalefet partisi, Akdeniz de korsanlık yapan, Kayserili Furkan Doğan yavrumuzu şehit eden, dikkat edin, devletin değil, Mavi Marmara'nın yanında olmalı, Türkiye'nin yanında olmalı. Ama bu Kılıçdaroğlu, kimin yanında yer aldı, İsrail'in yanında yer aldı. Ne dedi, 'Biz Mavi Marmara'ya müsaade etmezdik' dedi. Senin bir defa böyle bir yetkin var mı? Bu bir gönüllüler ordusu, yola çıkacak müsaade edeceksin, varsa teknik bir arızası müsaade etmezsin. Ama siyasetin acemisi, acemisi olduğu için nerede ne olacağından haberi yok. Akdeniz'de uluslararası sularda uçağımıza saldıran Baas rejiminin, diktatörlerin değil, Türkiye'nin, kendi milletin yanında yer almalısın.''

'FARE DEĞİL, CEHENNEM OLSA...'
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun son günlerde, ''Sıçan geçer yol olur'' dediğini aktaran Erdoğan, ''İşte bunlar on yıllar boyunca fare korkusuyla tir tir titrediler. Türkiye'nin etrafını da duvarlarla çevirdiler. Fare korkusundan uyku bile uyuyamadılar. Her tıkırtı duyduklarında sustular, gaflet örtüsünü üzerlerine çektiler. Sayın Kılıçdaroğlu, siz merak etmeyin, bu ülke de bu millet de farelerden korkacak, kemirgenlerden ürkecek değildir. Değil fare, üzerimize gelen aslan, kaplan olsa hatta Akif'in dediği gibi 'cehennem olsa gelen, göğsümüzde söndürürüz. Biz böyle bir milletiz'' diye konuştu.

CHP SEÇMENİNE SABIR DİLEDİ
Kılıçdaroğlu’nun Kayseri Pınarbaşı'ndaki terör saldırısındaki açıklamasını hatırlatan Erdoğan, “Hükümete muhalefet edeceğim derken, bir bakıyorsunuz terörün ağzıyla, bir bakıyorsunuz Türkiye düşmanlarının ağzıyla konuşuyor. Ben böyle yetersiz, böyle acemi bir genel başkana hiç bir şey söylemiyorum. Allah CHP seçmenine sabır versin'' dedi.

'ELİMİZDE BELGE VAR, PKK ZERDÜŞT'TÜR'
Konuşmasında BDP’ye seslenen Erdoğan, şöyle konuştu: “Terör örgütü benim Kürt kardeşlerim adına değil, asla ve asla böyle bir niyetle değil, ipini elinde tutan ülkelerin, ipini elinde tutan çevrelerin adına kan döküyor. Herkes artık şunu görmelidir; bu örgütün milli, manevi, dini değerleri yok. Bu örgüt Zerdüşt'tür. Elimizde belgeler var. Bunlar benim Müslüman, saf, Kürt kardeşlerimi de aldatmaya çalışıyorlar. Bu örgütün bizim değerlerimizle en ufak bir barışık yanı yok. Bu örgüt, doğrudan doğruya Ahmedi Hani ile Faki Teyran ile Selahaddin'i Eyyubi ile onların torunlarıyla, onların mirasıyla savaşan, onların hatırasını kana bulayan bir örgüttür. Bu örgütün gölgesinde, vesayetinde siyaset yapan parti de artık bu örgütün gerçek niyetini anlamalı, görmeli ve terörle arasına mesafe koymalıdır.''

ZANA'YA MESAJ
Başbakan, Diyarbakır Bağımsız Milletvekili Leyla Zana ile yaptığı görüşmeye de üstü kapalı olarak değindi.

Erdoğan, “Parti içinde yanlışları görenler, terörle çözüme varılamayacağını görenler, terörün kanlı yüzünü görenler artık cesaretle çıkıp doğruları söylüyor, yanlışlara itiraz ediyorlar. Biz artık süreçlere sağduyunun hakim olmasını istiyoruz. Terörizmin asla ve asla kazanamayacağı kirli süreçten sağduyulu insanların çıkıp hakkı söylemelerini arzu ediyoruz. Biz bu ülkede kardeşliğin yücelmesini, kardeşlik hukuku çerçevesinde sorunların tek tek çözülmesini arzu ediyoruz. Allah'ın izniyle Türkiye'de kardeşlik kazanacak, barış kazanacak” diye konuştu.

Sayfa Yükleniyor...