'Güneydoğu sendromu yok'

Asker psikolojisiyle ilgili çalışmaları bulunan Prof. Tbp Albay K. Nahit Özmenler Bugün Yarın'da NTV'nin konuğu oldu.

'Güneydoğu sendromu yok'

Bu akşam Bugün Yarın'da üniformalı bir subay vardı.

Asker psikolojisiyle ilgili çalışmaları bulunan Prof. Tbp Albay K. Nahit Özmenler, TSK'nın koruyucu ruh sağlığı çalışmalarını Oğuz Haksever'e anlattı.

Programın ana başlıklarını Güneydoğu sendromu, asker intiharları ve zorunlu askerlik uygulamasının etkileri konuları oluşturdu.

"Güneydoğu'daki çatışmalardan personelin ruhsal açıdan etkilenmesi normal" diyen Özmenler, bu durumun bir sendrom olarak tanımlanmasının ise yanlış olduğunu ifade etti.

Özmenler, çok merak edilen konuyla ilgili şu bilgileri verdi:

"Vietnam sendromu, Irak sendromu, Afganistan sendromu gibi durumlar batılı ordularda da görülüyor. İstersek bunlar için bu şekilde özel isimler kullanabiliriz. Bizim askerimiz de girdiği çatışmalardan bir miktar etkileniyor. Ancak bu yalnızca askerlikle ilgili görevlerde olmuyor. Örnek olarak bir insan yaşadığı depremlerden de etkilenebiliyor. Ama her etkilenme bir hastalığa ya da sendroma yol açmıyor. Güneydoğu'da 30 yıldır süren silahlı çatışmada ruhsal olarak etkilenen personeller oluyor. Personelin müraacatı veya birlik komutanı, revir doktorları, psikologlar tarafından ayırt edilmeleri halinde ruhsal yöneden değerlendirilmesinin yapılması için bize muayeneye gönderiliyorlar. Bu süreç içerisinde ruhsal değerlendirmeleri ve tedavilerini yapılıyor. Bu çatışmalardan ruhsal olarak etkilenen personelimiz yok diyemeyiz ancak, bunu özel olarak kitaplarda yazmayan, yalnızca bize has komplike ve özel bir çerçevesi olan bir durum olarak tanımlamak pek doğru olmaz."

KORUYUCU RUH SAĞLIĞI SİSTEMİ
Özmenler söyleşide TSK'nın koruyucu ruh sağlığı sistemiyle ilgili bilgiler de verdi. Koruyucu ruh sağlığı çalışmalarının sağlık hizmetlerinin ayrılmaz bir parçası olduğunu söyleyen Özmenler, koruyucu sağlık sistemini şöyle anlattı:

"Sistemin içerisinde askeri cepheye ve savaş koşullarını hazırlamanın yanı sıra, bu süreç içerisinde karşılaşacağı zorluk ve güçlüklerle mücadele etmesini de sağlamak, zora düştüğünde yardım elini uzatmak ve risk faktörlerine erkenden müdahale ederek olası psikiyatrik rahatsızlıkların etkisini azaltmayı amaçlıyoruz."

Bu tür çalışmaların koruyucu ruh sağlığı sisteminin birer basamağını oluşturduğunu söyleyen Özmenler şöyle devam etti:

"Bu sistemler insanların bire bir müracaattan çekindiği koşullarda 24 saat danışmanlık hizmeti veren sistemlerdir. Telenet, alanında ilk olmamakla birlikte 2004 yılından bu yana aktif olarak çalışmasını sürdüren bir psikolojik destek hattıdır. Buraya yapılan müracaatlar, psikolog ve sosyal destek uzmanları tarafından değerlendirilmektedir. Sistemde geri dönüşler yapılarak yardımın ve desteğin durumu takip edilmektedir. Can Dostu sisteminde ise, bugün batılı orduların kullanılan 'badi' sisteminin Türkçeleştirilmiş halidir. Bütün kıtalarda birlik bütünlüğü ve takım ruhu bulunmakla birlikte; bunun yanı sıra kişinin birebir destek alması, askerlik yaşantısını paylaşması, olası risklerden erken korunması, risklerin fark edilmesi açısından hem de bu dönemi bir psikolojik gelişim basamağı olarak kullanılması açısından zenginleştirilmiş koruyucu ruh sağlığı uygulamalarına örnek olarak verilebilir" diye konuştu.

Sistemin geniş bir yelpazeye hitap ettiğini söyleyen Özmenler, hatların sadece erlere yönelik olmadığını sivillerin de kullanımına açık olduğunu söyledi.

Sayfa Yükleniyor...