Kariyer Yapayım Derken, Patronun Spor Arkadaşı Olmak

Kariyer Yapayım Derken, Patronun Spor Arkadaşı Olmak

Çoğu şirkette patronun spor aşkı, çalışanına eziyet olmakla birlikte, kariyer sıçraması için iyi bir basamak olarak da değerlendirilir. Bir patron geleneği olarak, bu adamlar şirketi büyüyüp, kazandığı para arttıkça, haftanın belli günlerinde kendilerini golfe, biniciliğe, squasha, tenise verirler. Çoğu patron, toplantılarda, çalışanlarına hayat disiplini hakkında öğütler verirken konuya "Mesela bakın, ben her pazar, dünya yıkılsa bile gider golfümü oynarım. Bu bir prensip meselesi" diye başlar. (Tabi geçen hafta "ben her pazar ata binerim" dediğini unutarak..)

"Benim bir pazarım var, dağ-bayırla, beygirle ne işim olur, biz bu hafta Eskişehir deplasmanındayız zaten." demeyin. Kariyerinizde yükselmek mi istiyorsunuz? İşte size fırsat: Patronun spor arkadaşlığı!

Bu spor dallarından herhangi birini bildiğinizi söylemeniz, zaten o kadar da iyi bir oyuncu olmayan patronunuz için bulunmaz fırsat olacak, sizi gecenin köründe bilmem neyin ithalat raporu dosyası için değil, "cumartesi için program yapma, seni Kemer Country'ye götüreceğim." demek için arar olacaktır.

Fakat unutmayın ki, bu arkadaşlık her zaman ipte cambazlık yapmak gibidir. Çok hassas bir dengesi vardır ve siz o dengeyi iyi tutturamazsanız ne olduğunu bile anlamadan elinizde kıdem+ihbar tazminatıyla birlikte baş aşağı düşüyor halde bulursunuz kendinizi.

Gelelim konunun acemileri için vereceğimiz tüyolara:

1 – Yalakalık yapıcam diye gidip de patrona sürekli yenilmeyin. Aranızda hafif çekişmeli ama onun genelde önde götürdüğü tatlı bir rekabet olmalı. O yüzden arada siz de onu yenin ama insan gibi yenin. Adamı sahaya gömmeyin! Patron ne kadar olgun bir insan da olsa egosu hezimeti bir kaldırır, iki kaldırır. Üçüncü de ne kadar dosya, rapor varsa pazartesi masasında görmek ister ve kendine yeni bir spor arkadaşı bulur.

2 - Maç sonrası, ter atmak isteyen patronla saunada aynı anda bulunmayın. Çirkin manzaralarla karşılaşabilirsiniz.

3 - Patronun atış yaparken golf sopasıyla ya da tenis raketiyle kendini yaralayacak kadar kabiliyetsiz olduğunu kimseye söylemeyin. Konuyu açan iş arkadaşlarınıza çok iyi oyuncu olduğundan bahsedin. Muhakkak kulağına gidecektir. Kötü oynadığının bilincindeyse zaten sizin kime ne anlattığınızın takibinde olacaktır.

4 - Kazandığınızda kimse sizi ödüllendirmeyecek. Adama iki de bir "nerede benim bir tepsi baklavam" diyip durmayın.

5 - Spor, patron "hadi" dediği anda başlar, "yeter" dediğinde biter. 50-55 yaşlarında, kilolu, tıknaz bir adamsa maçı çabuk bitirip, fazla oyalanmadan ortamdan tüymeye bakın. Onun şekeri, tansiyonu vardır şimdi. Göbeğine bakmadan sizi yenecek diye hırslandığı anda valla tık diye gidiverir; bir de badem gözlü olur, kalır sizin başınıza.

6 - Daha genç olan patronlar enerji patlaması yaşarlar. Bunlara üst üste üç maçta bile hiç bir şey olmaz, tükendiği yerde küllerinden doğarlar. Her "bir tur daha?" sorusuna "evet" demeyin. Önünü alamazsınız sonra. Adamın canından can alır bunlar. Sizin hep "maçtan sonra yetişmeniz gereken bir yer" bahaneniz cepte olmalı.

7 - Patronun tenisle, atla işi yok diyelim. Adam fitness'çı. Bu durmda zaten size "gel benim koşu bandı arkadaşım ol" demez. Anca yan yana denk gelirsiniz. Ve herkes bilir ki biriyle koşu bandında yan yana gelmekle pisuarda yan yana gelmek arasında hiçbir fark yoktur. Mecbur 45 dakika boyunca çaktırmadan birbirinizi dikizleyeceksiniz. Fakat burada sizin kondisyonunuz önemli bir husus. Patron fitness'ın gediklisiyse, bir taraftan lap lap koşarken, bir taraftan da sohbet etmek isteyebilir. "Bunda ne var?" deme. Bandın üstünde koşarken sürekli yana bakarak ve spor salonunun bangır bangır kötü müziğini aşıp kendini duyurmaya çalışarak konuştuğunuzu hayal edin. Amuda kalkıp koşsanız daha az efor sarfedersiniz. Fitness'da patron yanını tercih edilmez.

8 - Bir de "ne giyeceğim?" sorunu var tabi. Patronla takılırken öyle her markanın, alelade ürünlerinden giyemezsiniz. Hem şık, hem de kaliteli görünmeniz lazım ki adamcağız sizi yanında taşıdığına pişman olmasın. "E benim cebimdeki para belli, ben yetişemem onlara" demeyin, yüreğimizi dağlamayın lütfen. Turkcell Profesyoneller Kulübü ne güne duruyor? Profesyoneller Kulübü üyelerine, Benetton'un 2013 ilkbahar/yaz ürünlerinde %20 indirim var. Daha ne yapalım sizin için?  

Detaylı bilgi için tıklayın!

Sayfa Yükleniyor...