Siz sorun, NTV BLM söylesin

Merak ettiklerinizi ‘aklinizatakilanlar@ntv.com.tr’ adresine gönderin, uzmanlarımızın cevaplarıyla birlikte derginiz NTVBLM'de yayınlansın.

Siz sorun, NTV BLM söylesin

PARAPSİKOLOJİ BİR BİLİM DALI SAYILABİLİR Mİ?
(Onur Utku CEYHAN - Emre YORGANCIGİL)


Telekinezi, telepati vb. durumların konu edildiği parapsikoloji, modern bilim dallarından biri olarak kabul edilmez. İnsanların bir kültür içinde yaşamaya başlamalarından bu yana, insan beyni ve düşüncesine büyüsel güçler atfedilmiştir. Düşünce gücüyle cisimleri hareket ettirebilmek, başkasının aklından geçenleri okuyabilmek, gelecekten haber verebilmek, ruhun bedenden ayrılıp uçması, başka dünyalara ruhsal seyahat, altıncı his gibi özel ve doğaüstü becerilerin varolduğu, bu becerilerin bazı özel insanlarda ortaya çıktığı ya da aslında her insanda bu beceri potansiyelinin olduğu ama kullanılmadığı gibi savlar ileri sürülmüştür. Başta Uri Geller olmak üzere bu tip becerileri olduğunu iddia edenlerden hiçbiri, becerilerini bilimsel olarak kontrol edilmiş ortamlarda gerçekleştiremedi. Geller de dahil olmak üzere hemen tümünün gözbağcısı ya da şarlatan olduğu defalarca kanıtlandı. Zaten biraz da bu yüzden parapsikolojiyi savunanlar kendilerini modern bilimin anlayamayacağını, modern bilimin insanın olağanüstü becerilerini körleştirdiğini savunur ve bilimi reddederler. Öte yandan, özellikle başkalarının aklından geçeni anlamak ve insanın bedeninden ruhunun ayrılıp, kendi bedenini görüyormuş hissini yaşadığı durumlar, ruhbilimde iyi biliniyor ve fizyolojik düzenekleri neredeyse bütünüyle açıklanabiliyor. NTVBLM’nin beşinci sayısında “ayna nöronlar”dan ayrıntılı olarak bahsettiğimiz yazıda, memeli beyninde, karşısındaki türdeşinin beden, yüz durumları, hareketleri, jest ve mimiklerini harekete geçiren sinir hücrelerinin aynılarının harekete geçtiğini söylemiştik. Ayna nöronlar, karşımızdakinin duygularını hissetmek olarak tanımlanabilecek olan empati özelliğinin kaynağıdır. Beyin yan lobunda belli bir alan, organizmanın zaman ve mekân içindeki konumunu sürekli ölçer. Bu alanın epilepsi odağı olduğu hastalarda, 4000 m’den yüksek irtifaya çıkan dağcılarda (oksijen azalmasına bağlı olarak) ya da tamamen sağlıklı insanlarda etkinleşmesiyle kişinin, sanki kendi bedenini dışarıdan görüyormuş algıları yaşayabildiği biliniyor. Bu durum “otoskopik fenomen” olarak adlandırılıyor ve fizyolojik düzeneği açıklanmış durumda.
Prof. Dr. Selçuk CANDANSAYAR
Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi, Psikiyatri Anabilim Dalı'nda öğretim üyesi.


Sayfa Yükleniyor...