"Trakya tehlikede"

Uzmanlar Trakya bölgesindeki artan nüfus, sanayileşme ve kentleşmenin bölgeyi hızla su krizine doğru sürüklediğini belirtti.

"Trakya tehlikede"

TEKİRDAĞ -Tekirdağ Namık KemalÜniversitesi, Ziraat Fakültesi Tarımsal Yapılar ve Sulama Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ahmet İstanbulluoğlu, Trakya bölgesindeki artan nüfus, sanayileşme ve kentleşmenin bölgeyi hızla su krizine doğru sürüklediğini belirtti.

İstanbulluoğlu, Trakya'nın 'de kişi başına düşen su miktarının en az olan bölge olduğunu belirterek, kısıtlı su kaynaklarının bölgenin ihtiyaçları dikkate alınarak sektörel dağılımı içeren bir
planlama, geliştirme, izleme ve değerlendirme çalışmalarından yoksun olduğunu söyledi.

Kurumsal yapıdaki yasaların yetersizliği yüzünden yer üstü ve yer altı sularında denetimsiz bir kullanım sürecinin yaşandığını ileri süren İstanbulluoğlu, sulanan arazilerde kullanılan sulama sularının analiz değerlerinin, bölge insanının içme ve sulama suyunda güvenlik sınırlarını zorladığını açıkça ortaya koyduğunu ifade etti.

İstanbulluoğlu, bölgenin en önemli ve büyük akarsuyu olan Ergene nehrinin yetkili makamlar tarafından sulama suyu olarak tek başına kullanılmasının yanlış olduğunu belirterek, Trakya bölgesindeki işlenen arazilerin tümünün sulanma imkanına sahip olduğunu ancak bunun yüzde 8,8'inin sulanabildiğini bildirdi.

Tarım arazilerinin sulanmasında, suyun tarla düzeyinde kullanılmasına kadar bir çok aşamada sorunların bulunduğunu ifade eden İstanbulluoğlu, sulamada alınması gereken önlemleri şöyle sıraladı:''Trakya bölgesindeki artan nüfus sanayileşme ve kentleşme, bölgeyi hızla su krizine doğru sürüklemekte. Tüm bu sorunlar, su kaynaklarının giderek kısıtlı olduğu bölgede düşen yağışın biriktirileceği göletlerin inşası, iletim ve dağıtımının kapalı sistemler ile sağlanması, tarla bazında gelişmiş sulama teknolojilerinin kullanılması ile giderilebilir.

Gelecekte bölgede ortaya çıkması kesin olarak beklenen su krizini ortadan kaldırmak için su artırımını sağlayacak bilimsel projeler üretilmeli ve desteklenmeli. Coğrafi bilgi sistemleri ve uzaktan algılama tekniklerinin kullanımı yoluna gidilmeli.''

Küçük kuru dereler üzerine yada doğal çanak alanlara göletlerin yapılmasıyla yağış sularının biriktirilerek planlı şekilde sektörler arasında kullanılmasının zorunlu olduğunu vurgulayan İstanbulluoğlu, tarla bazında suyun etkin kullanımı ve artırımı için de bölgede bugüne dek kullanılan salma sulama yöntemleri yerine yağmurlama ve damlama gibi gelişmiş sulama tekniklerinin tercih edilmesi gerektiğini kaydetti.

HIZLI GÖÇÜN GETİRDİĞİ SORUNLAR
İstanbulluoğlu, Trakya'nın, Anadolu'dan sürekli göç almasının plansız kentleşme ve sanayi yatırımlarının artmasına yol açtığını belirterek, bölgede verimli tarım topraklarının hızla yok olduğunu ileri sürdü.

İstanbul'a yakın bölgeler başta olmak üzere bir çok ilçe arazilerinin köylünün elinden çıktığını anlatan İstanbulluoğlu, orman, deniz ve yol kenarları başta olmak üzere arazi fiyatlarının çok yüksek değere ulaştığı İstanbul-Tekirdağ arasındaki sahil kesiminin tatil amaçlı konut inşaatları yüzünden tamamen elden çıktığını ifade etti.

Toprak ve su kaynaklarının kullanımının iyi anlaşılamaması nedeniyle sulu tarım alanlarının arsa spekülatörlerine ve sanayicilere açıldığını ileri süren İstanbulluoğlu, su havzalarının korunamadığını ve yüzlerce kilometre uzaklıktan su getirilmesine kalkışıldığını vurguladı.

Toprak ve su kaynaklarının temini, kullanımı ve geliştirilmesi ile ilgili yeni bir yasal düzenleme yapılmasına ihtiyaç duyulduğunu anlatan İstanbulluoğlu, sulama hizmetlerinin sürekliliğini olumlu yönde geliştirmek için şebekelerin yönetiminin bağımsız organizasyonlara verilmesi gerektiğini belirterek, ''Bu amaçla, çiftçilerin bağımsız organizasyonlara asıl katılımcılar olarak dahil
edilmesi zorunludur. Su şebekelerinin işletilmesi doğrudan üreticilere bırakılmalı'' dedi.

Sulamanın, tarımsal üretimde artış sağlamada büyük önem taşıdığını ifade eden İstanbulluoğlu, fiziksel sulama tesislerinin gereken önlemler alınmadan hizmete sunulması halinde bunun ileride giderilmesi zor sorunlara yol açabileceğini kaydetti.

SULANAN ALANLAR
Trakya bölgesinde tarım alanlarının büyük bir kısmının sulanmasında baraj ve göletlerden yararlanıldığını ifade eden İstanbulluoğlu, bölgede en çok sulanan alana sahip illerin sırasıyla Edirne, Kırklareli ve Tekirdağ olduğunu belirtti.

Bölgedeki sulama suyu dağıtım sistemlerinin, büyük bölümünün yüzey sulama yöntemlerine göre planlandığını ve işletildiğini ifade eden İstanbulluoğlu, ancak sulanan alanlarda tarla içi geliştirme hizmetlerinin olmaması nedeniyle çitçinin çoğu kez suyu tarlaya yağmurlama yöntemi ile verdiğini, bunu yaparken de sistemin gerektirdiği planlama ve uygulama koşullarını dikkate almadığını söyledi.

İstanbulluoğlu, yapılacak yeni sulama sistemlerinin artık yağmurlama yöntemine göre planlanarak inşa edilmesi kararının alınmasının önemli bir gelişme olduğunu belirterek, tüm sebze ve meyve tarımında da damla sulama yönteminin uygulanması gerektiğini sözlerine ekledi.


Sayfa Yükleniyor...