Yoksul Avrupa başkaldırdı

Avrupa Birliği’nin (AB) internette siber korsanlığı engellemek için hazırladığı ancak insan hakları örgütleri tarafından özgürlükleri kısıtlamayı amaçlamakla suçlanan ACTA, yoksul Avrupa ülkelerinde başlayan sert direnişin ardından politik liderlerin desteğini kaybetmeye devam ediyor.

Yoksul Avrupa başkaldırdı

AB liderlerine mektup gönderen Polonya Başbakanı Donald Tusk, ACTA’nın (Sahtecilik Karşıtı Ticaret Anlaşması), reddedilmesi çağrısında bulundu. Tusk’ın açıklamasından bir hafta önce, Bulgaristan Ekonomi Bakanı Raicho Traikov, ACTA’yı kabul etmeyeceklerini açıklamıştı.

Tusk, düzenlediği basın konferansında “ACTA hakkında yanıldığını” söylerken, hükümetin, ilk başta 21’inci yüzyılla bağdaşmayan bir karar verdiğini ancak bu karardan döndüklerini ifade etti. Tusk, uluslararası siber korsanlık grubu Anonymous’un Polonya’daki sitelere saldırmasını kınamış ve ACTA’yı savunmuştu. Ancak haftalardır süren protestoların sonucunda tavrını değiştirdi.

KAPALI KAPILAR ARDINDA HAZIRLANDI
ACTA, dört yıllık bir süreçte AB ülkeleri arasında kapalı kapılar ardında hazırlandı. ACTA’nın içerdiği şartların hazırlanma sürecinin gizli tutulması, birçok ülkenin, vatandaşlarının görüşünü ve onayını almadan anlaşmaya imza atmasına neden oldu.

Demokratik olmayan yollardan AB genelinde hayata geçirilmeye çalışılan ACTA’daki maddelerin nasıl uygulanacağı bilinmiyor. Örneğin, ACTA kapsamındaki DCMA (dijital Milenyum Telif Hakları Yasası), sayısız bedava yazılımın geçerli neden olmaksızın suçlarla ilişkili kılınmasına neden olabilir. DCMA, telif haklarının korunmasını kontrol eden mekanizmaları devre dışı bırabilecek yazılım ve cihaz gibi teknolojilerin engellenmesini öngörüyor.

ABD ETKİSİ
Kapsadığı DCMA gibi, ACTA’nın içerdiği yasaların geneli ABD mimarisine sahip. ABD’de hayata geçirilmek istenen SOPA (Siber Korsanlığı Önleme Yasası) ve PIPA (IP Koruma Yasası) yasalarının internet dünyasında neden olduğu endişeler, zamanla Avrupa halkının da ACTA’ya karşı sesini yükseltmesini sağladı.

Polonya Bedava ve Açık Kaynaklı Yazılım Derneği’nden Mike Wozniak, üç yıldan bu yana ACTA’ya karşı toplumu bilinçlendirmeye çalışıyor. Wozniak, “Birileri, kimse farkında değilken insanlar adına bir karar aldı. İnsanlar Facebook gibi sosyal medya ağları ve sivil toplum örgütleri aracılığıyla organize olmaya başladı. Biz de onlara protestolarını hukuk çerçevesi altında nasıl yapacakları hakkında bilgi vermeye başladık” dedi.

On binlerce Polonyalı 25 Ocak günü en büyük ACTA karşıtı protestoyu düzenledi ve ülkenin birçok kentinde halk sokağa döküldü. Wikipedia’nın 20 Ocak’ta düzenlediği bir günlük sayfa karartma protestosuna da binlerce internet sitesi destek verdi. “ACTA karşıtı protesto günü” ilan edilen 11 Şubat’ta ise Çek Cumhuriyeti’nden Slovenya’ya kadar birçok Avrupa ülkesinde gösteriler düzenlendi. Almanya’da 30 bin kişi sokaklara döküldü.

YOKSUL AVRUPA BAŞKALDIRDI
Birçoğu eski Sovyetler Birliği üyesi olan Doğu Avrupa ülkesi, bugün AB üyesi olmasına rağmen Batı Avrupa ülklerine kıyasla çok fakir. Polonya başta olmak üzere birçok ülkede insanlar bedava eğlenceye olan erişimlerinin kesilmek istenmesinden son derece rahatsız.

İsşsizlik oranının yüzde 12,5 olduğu Polonya’da, asgari ücret 465 dolar. Birçok Polonyalı, genel giderlerinin yanında 6.30 dolar olan bir sinema biletini çıkarmakta bile zorlanıyor. Gizlilik hakları için mücadele eden Polonya Panoptykon Derneği direktörü Katarzina Szymielewicz, “İnsanlar çok öfkeli... Polonya’nın adaletsizliğe başkaldırma alışkanlığı tarihinde var” dedi.

İMZALADIĞI İÇİN ÇOCUKLARINDAN ÖZÜR DİLEDİ
ACTA’yı ülkesi adına geçtiğimiz ay Tokyo’da imzalayan Slovenya’nın Japonya Büyükelçisi Helena Drnovsek Zorko, blog sayfasında yaptığı açıklamada, “Anlaşmayı dikkatsizlik eden bir yurttaş olarak imzaladığını” ifade etti. Zorko, “anlaşmanın içerğine yeterince dikkat etmediğini” söyledi ve kendi çocuklarından bile özür diledi.

Hollanda Yeşil Sol Partisi’nin ACTA’ya karşı parlamentoda birlik çağrısı yapması, Bulgaristan’ın açıkça yasayı reddetmesi ve Sloven elçinin pişmanlığını dile getirmesinin ardından, Polonya Başbakanı Tusk, binlerce protestocunun istediği kararı aldı ve ACTA’yı imzalamaktan vazgeçti. 

Avrupa genelindeki başkaldırı, imza atan ülkelerin ACTA’yı onaylama ve hayata geçirme sürecini ertelemelerine neden oldu. Avrupa’daki isyanın ardından, ABD’de nasıl gelişmelerin yaşanacağı merak konusu.

Sayfa Yükleniyor...