Federal Alman Parlamentosu, Yunanistan'a 1 milyar Euro tutarındaki ikinci yardım paketini görüştü. Oylamaya katılan 591 milletvekilinden 496’sı pakete ‘evet’ oyu verdi. Oylamada 90 ‘hayır’ ve 5 ‘çekimser’ oy kullanıldı.
Yunanistan’ın dipsiz bir fıçı, umutsuz bir vaka olduğunu düşünenler olduğunu belirten Başbakan Angela Merkel, “Ülkenin tekrar drahmiye dönerek rekabet gücünü yeniden kazanmasının herkes için daha iyi olup olmadığını soranlar olduğunun da farkındayım. Bazıları da Yunanistan’sız bir Euro bölgesinin daha iyi bir konumda olup olmayacağını soruyor. Bu sorular haklı. Ancak tüm argümanları tarttıktan sonra, yeni programın getirdiği fırsatların risklerden daha ağır bastığı sonucuna varıyorum" dedi.
"Kimse Yunanistan’a sırt çevirmenin Almanya’daki ekonomik gelişmeye nasıl bir etkisi olacağını tahmin edemez" diyen Merkel, "İkinci bir yardım paketine destek vermemenin, daha önce yardım alan diğer ülkeler Portekiz ve İrlanda’yı nasıl etkileyeceğini, ardından İspanya ve İtalya’ya, akabinde Euro bölgesine ve tüm dünyaya nasıl bir etkide bulunacağını kimse hesaplayamaz. Almanya’nın başbakanı olarak zaman zaman bazı riskleri göze almalıyım. Fakat maceraya atılamam, bu göreve başlarken ettiğim yemine aykırı" şeklinde konuştu.
İÇİŞLERİ BAKANI'NA TEPKİ
Almanya İçişleri Bakanı Hans-Peter Friedrich, iflasın eşiğindeki Yunanistan'ın Euro Bölgesi'nden çıkarılması teklifinde bulundu. Friedrich'in bu teklifine Başbakan Merkel dahil, muhalefet partileri de karşı çıktı.
'ATİNA BORÇLA DÖNEN BİR REFAH DEVLETİ'
Hükümet ortağı Hür Demokrat Parti’nin Federal Meclis Grup Başkanı Rainer Brüderle Yunanlılar’a tutumlu olmaları çağrısında bulunurken, Yunanistan’ın Avrupalı ortaklarına karşı da çizgisinin daha ölçülü olması gerektiğini, ülkenin borç parayla dönen bir refah devleti olduğunu söyledi.
'İLK YARDIM PAKETİ BAŞARISIZ OLDU'
Federal Maliye eski Bakanı Sosyal Demokrat Peer Steinbrück, kriz yönetiminin hep çok geç, çok yetersiz ve çok bulanık olduğunu söyledi. Steinbrück, 2010 Mayıs ayında onaylanan ilk yardım paketinin tamamen başarısız kaldığını, bunda da Federal Hükümet’in önemli ölçüde sorumluluk taşıdığını vurguladı.
Yunanistan’ın dipsiz bir fıçı, umutsuz bir vaka olduğunu düşünenler olduğunu belirten Başbakan Angela Merkel, “Ülkenin tekrar drahmiye dönerek rekabet gücünü yeniden kazanmasının herkes için daha iyi olup olmadığını soranlar olduğunun da farkındayım. Bazıları da Yunanistan’sız bir Euro bölgesinin daha iyi bir konumda olup olmayacağını soruyor. Bu sorular haklı. Ancak tüm argümanları tarttıktan sonra, yeni programın getirdiği fırsatların risklerden daha ağır bastığı sonucuna varıyorum" dedi.
"Kimse Yunanistan’a sırt çevirmenin Almanya’daki ekonomik gelişmeye nasıl bir etkisi olacağını tahmin edemez" diyen Merkel, "İkinci bir yardım paketine destek vermemenin, daha önce yardım alan diğer ülkeler Portekiz ve İrlanda’yı nasıl etkileyeceğini, ardından İspanya ve İtalya’ya, akabinde Euro bölgesine ve tüm dünyaya nasıl bir etkide bulunacağını kimse hesaplayamaz. Almanya’nın başbakanı olarak zaman zaman bazı riskleri göze almalıyım. Fakat maceraya atılamam, bu göreve başlarken ettiğim yemine aykırı" şeklinde konuştu.
İÇİŞLERİ BAKANI'NA TEPKİ
Almanya İçişleri Bakanı Hans-Peter Friedrich, iflasın eşiğindeki Yunanistan'ın Euro Bölgesi'nden çıkarılması teklifinde bulundu. Friedrich'in bu teklifine Başbakan Merkel dahil, muhalefet partileri de karşı çıktı.
'ATİNA BORÇLA DÖNEN BİR REFAH DEVLETİ'
Hükümet ortağı Hür Demokrat Parti’nin Federal Meclis Grup Başkanı Rainer Brüderle Yunanlılar’a tutumlu olmaları çağrısında bulunurken, Yunanistan’ın Avrupalı ortaklarına karşı da çizgisinin daha ölçülü olması gerektiğini, ülkenin borç parayla dönen bir refah devleti olduğunu söyledi.
'İLK YARDIM PAKETİ BAŞARISIZ OLDU'
Federal Maliye eski Bakanı Sosyal Demokrat Peer Steinbrück, kriz yönetiminin hep çok geç, çok yetersiz ve çok bulanık olduğunu söyledi. Steinbrück, 2010 Mayıs ayında onaylanan ilk yardım paketinin tamamen başarısız kaldığını, bunda da Federal Hükümet’in önemli ölçüde sorumluluk taşıdığını vurguladı.