İstanbul’un şehir havalimanı olan Sabiha Gökçen Uluslararası Havalimanı yolcularına zaman kazandıracak yeni bir uygulamayı hayata geçirmeye hazırlanıyor.
Sabiha Gökçen Havalimanı terminal işletmecisi İSG ve Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından ortaklaşa geliştirilerek hizmete alınan Biyometrik Otomatik Geçiş Sistemi ile yolcular sisteme tanımlı parmak izleri ve yüzleri ile 18 saniyede pasaport kontrolünden geçebilecekler. Bu kapsamda Sabiha Gökçen Havalimanı Dış Hatlar Terminali'ne toplam 8 adet pasaport bankosu kuruldu. Bu uygulama Türkiye'de ilk kez, 18 yaşını doldurmuş ve yeni pasaport sahibi tüm Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları için kullanıma açıldı. Henüz test sürecinde olan uygulama ile birlikte yolcuların kolay, hızlı ve rahat bir şekilde pasaport kontrollerini tamamlaması hedefleniyor. 7 gün 24 saat çalışacak Biyometrik Otomatik Geçiş Sistemi test aşamasının ardından tam kapasite olarak hizmet vermeye başlayacak. Sistem daha sonra gelen yolcu bölümünde de hayata geçirilecek.
PARMAK İZİ İLE GEÇİŞ
Türkiye’de ilk kez uygulanan sistemde, yolcular yeni çipli pasaportlarının yanı sıra daha önceden sisteme kayıtlı parmak izlerini ve yüzlerini özel hazırlanan pasaport bankolarında taratıyorlar. Sistem, parmak izi ve yüz doğrulanmasının ardından pasaport bankosunda bulunan kayar kapıyı açarak geçişi sağlıyor. Bu yeni sistemde, personel tasarrufu da sağlanacağı gibi işlemlerin çok daha hızlı ve güvenli gerçekleşmesi amaçlanıyor.
Test aşamasındaki sistem hakkında bilgiler veren İSG CEO’su Ersel Göral, “Sabiha Gökçen Havalimanı olarak yine bir ilke imza atmanın gururunu ve mutluluğunu yaşıyoruz. Her zaman dile getirdiğimiz gibi bizim için en önemli hedef, misafirlerimizin memnuniyeti. Bu nedenle terminale ilk adımı attıkları andan itibaren uçağa binene kadar geçen süreyi onlar için keyifli ve zaman kazandıran bir hale getirmeye çalışıyoruz. Bu adımlardan biri de elektronik pasaport geçiş sistemi. Bu sistem Türkiye’de ilk kez bir havalimanında tüm Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarına açık olacak. Amacımız hem pasaport geçişlerinde gecikme ve yığılmaları ortadan kaldırmak hem de 2 yıl önce başlattığımız dijitalleşme sürecini hızlandırmak” diye konuştu.
Sabiha Gökçen Havalimanı terminal işletmecisi İSG ve Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından ortaklaşa geliştirilerek hizmete alınan Biyometrik Otomatik Geçiş Sistemi ile yolcular sisteme tanımlı parmak izleri ve yüzleri ile 18 saniyede pasaport kontrolünden geçebilecekler. Bu kapsamda Sabiha Gökçen Havalimanı Dış Hatlar Terminali'ne toplam 8 adet pasaport bankosu kuruldu. Bu uygulama Türkiye'de ilk kez, 18 yaşını doldurmuş ve yeni pasaport sahibi tüm Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları için kullanıma açıldı. Henüz test sürecinde olan uygulama ile birlikte yolcuların kolay, hızlı ve rahat bir şekilde pasaport kontrollerini tamamlaması hedefleniyor. 7 gün 24 saat çalışacak Biyometrik Otomatik Geçiş Sistemi test aşamasının ardından tam kapasite olarak hizmet vermeye başlayacak. Sistem daha sonra gelen yolcu bölümünde de hayata geçirilecek.
PARMAK İZİ İLE GEÇİŞ
Türkiye’de ilk kez uygulanan sistemde, yolcular yeni çipli pasaportlarının yanı sıra daha önceden sisteme kayıtlı parmak izlerini ve yüzlerini özel hazırlanan pasaport bankolarında taratıyorlar. Sistem, parmak izi ve yüz doğrulanmasının ardından pasaport bankosunda bulunan kayar kapıyı açarak geçişi sağlıyor. Bu yeni sistemde, personel tasarrufu da sağlanacağı gibi işlemlerin çok daha hızlı ve güvenli gerçekleşmesi amaçlanıyor.
Test aşamasındaki sistem hakkında bilgiler veren İSG CEO’su Ersel Göral, “Sabiha Gökçen Havalimanı olarak yine bir ilke imza atmanın gururunu ve mutluluğunu yaşıyoruz. Her zaman dile getirdiğimiz gibi bizim için en önemli hedef, misafirlerimizin memnuniyeti. Bu nedenle terminale ilk adımı attıkları andan itibaren uçağa binene kadar geçen süreyi onlar için keyifli ve zaman kazandıran bir hale getirmeye çalışıyoruz. Bu adımlardan biri de elektronik pasaport geçiş sistemi. Bu sistem Türkiye’de ilk kez bir havalimanında tüm Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarına açık olacak. Amacımız hem pasaport geçişlerinde gecikme ve yığılmaları ortadan kaldırmak hem de 2 yıl önce başlattığımız dijitalleşme sürecini hızlandırmak” diye konuştu.