CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun, BM’nin Mavi Marmara raporuna ilişkin değerlendirmelerine hükümetten yanıt gelmeye devam ediyor.
Başbakan Erdoğan’ın "İsrail’in avukatlığını yapmasın" açıklamasının ardından, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu da, "tıpkı İsrailli bir yetkili gibi konuştu" değerlendirmesinde bulundu.
Davutoğlu, ana muhalefet partisinin tutumunun ulusal çıkarlara ve pozisyona zarar verdiğini dile getirdi.
Bakan Davutoğlu, Bulgaristan Dışişleri Bakanı Nikolay Mladenov ile yaptığı görüşmenin ardından düzenlenen ortak basın toplantısında şunları şöyle:
"Sayın Kılıçdaroğlu’nun açıklamalarını yadırgadığımı ve kınadığımı belirtmek isterim.
Eğer bu açıklamaları sayın Kılıçdaroğlu’nun yaptığı ifadesini çıkarırsanız, herhalde İsrailli bir yetkili yapmış şeklinde okunabilir. İsrail’de bu raporla ilgili ne söylenmişse, Kılıçdaroğlu da onu söylemiştir ve bu çok üzücüdür.
Hiçbirimiz eleştiriden muaf değiliz ancak ulusal çıkarlarımızı ve ulusal poziyonumuzu gözeterek eleştiri yapmak gerekir. 'İktidarı yıpratayım' derken, 9 sivil vatandaşını kaydetmiş bir milletin yürütmekte olduğu haklı davaya zarar vermemek gerekir. Bunu ana muhalefet partisi liderine yakıştırmak gerçekten mümkün değil.
Eğer örnek alacaksa, uluslararası kamuyou tarafından kınanmış olan İsrail'deki ana muhalefet partisinin tutumuna baksın ve dayanışmayı görsün. Esas hüzün verici olan budur.
Biz her uluslararası platformda, BM de dahil olmak üzere, bu meselenin takipçisi olduk ve sonuna kadar da takipçisi olmaya devam edeceğiz. Kim ne derse desin, kim ne yorum yaparsa yapsın, içeride ya da dışarıda biz bu konudaki haklı tutumumuzu sürdüreceğiz ve gerekli yaptırımları uygulamaya kararlıyız. Gerekiyorsa daha fazla yaptırım uygularız.
Raporu hazırlayan BM komisyonu değil bağlayıcılığı olmayan bir komisyondur. Bağlayıcı olmamasının nedeni de Türkiye tarafından rapora imza konulmamış olmasıdır. Bazı gerekçelerle İsrail de rapora imza koymamıştır. Türkiye İsrail'in ablukasını meşru görmemesi nedeniyle, İsrail de çok konuda suçlu görüldüğü için imza atmadı. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün 'rapor yok hükmündedir' demesinin nedeni de raporun imzalanmamış olmasıdır."
Başbakan Erdoğan’ın "İsrail’in avukatlığını yapmasın" açıklamasının ardından, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu da, "tıpkı İsrailli bir yetkili gibi konuştu" değerlendirmesinde bulundu.
Davutoğlu, ana muhalefet partisinin tutumunun ulusal çıkarlara ve pozisyona zarar verdiğini dile getirdi.
Bakan Davutoğlu, Bulgaristan Dışişleri Bakanı Nikolay Mladenov ile yaptığı görüşmenin ardından düzenlenen ortak basın toplantısında şunları şöyle:
"Sayın Kılıçdaroğlu’nun açıklamalarını yadırgadığımı ve kınadığımı belirtmek isterim.
Eğer bu açıklamaları sayın Kılıçdaroğlu’nun yaptığı ifadesini çıkarırsanız, herhalde İsrailli bir yetkili yapmış şeklinde okunabilir. İsrail’de bu raporla ilgili ne söylenmişse, Kılıçdaroğlu da onu söylemiştir ve bu çok üzücüdür.
Hiçbirimiz eleştiriden muaf değiliz ancak ulusal çıkarlarımızı ve ulusal poziyonumuzu gözeterek eleştiri yapmak gerekir. 'İktidarı yıpratayım' derken, 9 sivil vatandaşını kaydetmiş bir milletin yürütmekte olduğu haklı davaya zarar vermemek gerekir. Bunu ana muhalefet partisi liderine yakıştırmak gerçekten mümkün değil.
Eğer örnek alacaksa, uluslararası kamuyou tarafından kınanmış olan İsrail'deki ana muhalefet partisinin tutumuna baksın ve dayanışmayı görsün. Esas hüzün verici olan budur.
Biz her uluslararası platformda, BM de dahil olmak üzere, bu meselenin takipçisi olduk ve sonuna kadar da takipçisi olmaya devam edeceğiz. Kim ne derse desin, kim ne yorum yaparsa yapsın, içeride ya da dışarıda biz bu konudaki haklı tutumumuzu sürdüreceğiz ve gerekli yaptırımları uygulamaya kararlıyız. Gerekiyorsa daha fazla yaptırım uygularız.
Raporu hazırlayan BM komisyonu değil bağlayıcılığı olmayan bir komisyondur. Bağlayıcı olmamasının nedeni de Türkiye tarafından rapora imza konulmamış olmasıdır. Bazı gerekçelerle İsrail de rapora imza koymamıştır. Türkiye İsrail'in ablukasını meşru görmemesi nedeniyle, İsrail de çok konuda suçlu görüldüğü için imza atmadı. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün 'rapor yok hükmündedir' demesinin nedeni de raporun imzalanmamış olmasıdır."