Almanca Tacheles 'dobra dobra' demek. Doğu Alman sanatçılar tarafından, iki Almanya’nın birleşmesinden çok kısa bir süre sonra işgal edilen yarı yıkık tarihi bir binaya, sanatın dobra dobra yapılması gerektiğini vurgulamak için olsa gerek Tacheles adı konmuş.
Doğu Berlin’in Yahudi mahallesinde, Oranienburger Strasse’de bulunan Tacheles eskiden bir alışveriş merkeziymiş. Nasyonel sosyalistler ise Berlin’in az sayıdaki çelik konstrüksiyon binalarından olan Tacheles’i depo olarak kullanmışlar. Tacheles birleşme süreci tamamlandıktan sonra bir süre daha sanatçıların işgali altında kaldı. Hatta işgalciler arasında metal heykeller yapan iki Türk mimar da bulunuyordu. Daha sonra Tacheles binası dernekleşerek, içinde sineması, tiyatro sahnesi, atölyeler, sergi salonları olan bir kültür merkezi haline getirildi. Tacheles, yıllarca alternatif ve daha çok düzen dışı sanatçıların yuvası olarak işlev gördü. Berlin eyaletinin verdiği maddi destek zaman içinde Tacheles’in dobra dobralığını törpüledi, özgürlükçü ruhunu zedeledi hatta sanatçıları ikiye böldü ama yine de en azından Berlin’i görmeye gelen turistler açısından tarihi bir eser niteliği taşıyordu.
Tacheles’in ortadan kaldırılmasına yönelik son girişim artık bu kültür mirasının yok olacağına işaret ediyor. Çünkü Nisan başında yapılan açık artırma sonuçsuz kalınca sanatçıların önemli bir kısmı tavrını satıştan yana koyduğunu açıkladı. Tacheles’in dobralığını yitirmesini içine sindiremeyen bir kısmı ise, hafta sonu sokağa döküldü. Şenlik havasında geçen ve gün boyunca süren protesto gösterilerinin sloganı “duvarları kaldıralım” şeklindeydi. Çünkü Tacheles’in yeniden işgal edilmesinden korkan yatırımcı HSN Nordbank yetkilileri, binanın girişine 2,50 metre yüksekliğinde bir duvar inşa ettiler. Göstericiler buna rağmen Tacheles Kültür Merkezi’nin yıkılmaması için ellerinden geleni yapmaya kararlı görünüyor. Bakalım tarih tekerrür edecek ve kendilerini dobra dobra ifade etmek isteyen sanatçılar, yatırımcıların duvarını yıkmayı başarabilecek mi?
Doğu Berlin’in Yahudi mahallesinde, Oranienburger Strasse’de bulunan Tacheles eskiden bir alışveriş merkeziymiş. Nasyonel sosyalistler ise Berlin’in az sayıdaki çelik konstrüksiyon binalarından olan Tacheles’i depo olarak kullanmışlar. Tacheles birleşme süreci tamamlandıktan sonra bir süre daha sanatçıların işgali altında kaldı. Hatta işgalciler arasında metal heykeller yapan iki Türk mimar da bulunuyordu. Daha sonra Tacheles binası dernekleşerek, içinde sineması, tiyatro sahnesi, atölyeler, sergi salonları olan bir kültür merkezi haline getirildi. Tacheles, yıllarca alternatif ve daha çok düzen dışı sanatçıların yuvası olarak işlev gördü. Berlin eyaletinin verdiği maddi destek zaman içinde Tacheles’in dobra dobralığını törpüledi, özgürlükçü ruhunu zedeledi hatta sanatçıları ikiye böldü ama yine de en azından Berlin’i görmeye gelen turistler açısından tarihi bir eser niteliği taşıyordu.
Tacheles’in ortadan kaldırılmasına yönelik son girişim artık bu kültür mirasının yok olacağına işaret ediyor. Çünkü Nisan başında yapılan açık artırma sonuçsuz kalınca sanatçıların önemli bir kısmı tavrını satıştan yana koyduğunu açıkladı. Tacheles’in dobralığını yitirmesini içine sindiremeyen bir kısmı ise, hafta sonu sokağa döküldü. Şenlik havasında geçen ve gün boyunca süren protesto gösterilerinin sloganı “duvarları kaldıralım” şeklindeydi. Çünkü Tacheles’in yeniden işgal edilmesinden korkan yatırımcı HSN Nordbank yetkilileri, binanın girişine 2,50 metre yüksekliğinde bir duvar inşa ettiler. Göstericiler buna rağmen Tacheles Kültür Merkezi’nin yıkılmaması için ellerinden geleni yapmaya kararlı görünüyor. Bakalım tarih tekerrür edecek ve kendilerini dobra dobra ifade etmek isteyen sanatçılar, yatırımcıların duvarını yıkmayı başarabilecek mi?