Filistin Kültür Bakanı NTV'ye konuştu: Ölürken uyanık olmak istiyorum

Filistin Kültür Bakanı Atıf Ebu Saif, kimiler için rahatsız edici olan gerçeği şu ifadelerle aktarmıştı: "Gazzeli çocuklar, bir İsrail saldırısında öldüklerinde cesetleri tanınsın, vücut bütünlükleri bozulduğunda onlara ait parçalar tespit edilebilsin diye kol ve bacaklarına isimlerini yazıyorlar." Saif, 7 Ekim saldırıları olduğunda Gazze'deydi ve 2 ayı aşkın süredir de orada. Aynı zamanda yazar olan Saif, uzun yıllardır İsrail saldırılarında Gazze Günlükleri tutuyor. Son makalesi ise ABD'nin New York Times Gazetesi'nde yayımlandı. Saif, o makale için kullandığı çarpıcı başlığı ve Gazze'deki yaşamı NTV'den Deniz Kilislioğlu'na anlattı.

Filistin Kültür Bakanı NTV'ye konuştu: Ölürken uyanık olmak istiyorum
Foto: NTV

Kültür Bakanı ve El Fetih Sözcüsü Atıf Ebu Saif'in kaleminden dökülen satırlar 'deki katliamı dünyaya duyurdu. 

Atıf Ebu Saif'in "Ölürken uyanık olmak istiyorum" başlıklı makalesi ABD'nin önde gelen gazetelerinden New York Times'da yayımlandı. 

Saif, 'Ölüm geldiğinde uyanık olmak istiyorum’ derken, ölümün bir anda beni almasını istemiyorum. Yani herkes bedenini sever, ama bu düşünce şey gibi, vücudumun parçaları kolum, kafam, bacağım bir tarafa gitmesin gibi bir düşünce. Vücudum tek parça halinde kalsın istiyorum. Bu satırların ardında böyle bir fikir var." ifadeleriyle başlığına açıklık getirdi. 

NTV'den Deniz Kilislioğlu'nun sorularını yanıtlayan Saif, 'deki katliamı dünyaya duyurdu.

Saif: Örneğin Gazze’de çocuklar, öldüklerinde kim oldukları bilinsin diye kollarına bacaklarına isimlerini yazıyorlar. Bir saldırı oluyor, binanın altında kalıyorsun ve ölüyorsun. Kimse senin kim olduğunu bilmiyor. Dolayısıyla bu cümlenin mantığı aslında buydu. Ama tabi savaşta mantık yok.

Batı Şeria'da yaşayan Bakan Saif, "Filistin Kültürel Miras Günü" programı sebebiyle 7 Ekim saldırılarından 2 gün önce Gazze'ye gitmişti.

Aslen Gazzeli olan hatta Cebaliye mültecfi kampında doğan Saif, oğlu ile birlikte Gazze Şeridi'nde kaldı, geri dönemedi. Saldırılar artınca da şeridin kuzeyinden güneyine geçti.

Saif: "Gazze’de kuzeyden güneye, yada doğudan batıya hareket etmek dediğiniz şey bir hapishanede bir hücreden başka bir hücreye geçmek gibi. Her dakika gündeminizde olan konu “öldürülmek ve ölüm”. Gazze'de hayatta kabilenler için günlük yaşamın rutini ise "sıra beklemek.

İnsanlar Gazze’de 60 küsur gündür elektrik olmadığını bilmiyor. Eğer güneş enerji sisteminiz varsa, ancak o zaman elektriğiniz oluyor. 5-6 saatinizi kuyrukta, sadece bir pili şarj etmek için geçiriyorsunuz. Aynı şey su için de geçerli. Haftada bir su veriliyor. Dolayısıyla Gazze’nin günlük rutini, sıra beklemek. En basit ihtiyaçlarınız için saatlerinizi sırada geçirmek."

Filistinli Bakan'ın amacı Refah’tan Mısır’a, oradan Ürdün’e, sonra da Ramallah’a geçmek.

Bakan Saif, savaş bitmeden "Gazze'yi kim yönetecek diye sormanın hata olduğunu" ifade ederek "savaş bitmeden, sonrası konuşulmaz" dedi.

Saif: Bu savaşın ne zaman biteceğini bilmiyorum, kimsenin de bu konuda bir şey söyleyebileceğini düşünmüyorum. Hatta bence Nethanyahu bile buna cevap veremez. Filistinlilere devletleri verilseydi, bu savaş zaten olmazdı.

NTV’yi sosyal medyadan takip edin

Twitter Facebook

Sayfa Yükleniyor...