Ekonomide yeni yol haritası

Hükümet üç yıllık hedefleri içeren orta vadeli programı açıkladı. Ekonominin bu yıl yüzde 6 daralması, 2010'dan itibaren büyümeye başlaması bekleniyor. İşsizliğin 2009'da yüzde 14.8'e çıkacağı öngörüldü.

Ekonomide yeni yol haritası

Türkiye'nin 2012 yılına kadar olan dönemdeki ekonomik hedeflerini ve uygulanacak politikaları içeren orta vadeli program açıklandı.

Önceki yıllarda Haziran ayı ortasında tamamlanan ancak bu yıl kriz nedeniyle geciken programın ayrıntılarını Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan anlattı.

Programda bu yıl yüzde 3.6 olarak öngörülen daralma yüzde 6'ya revize edildi. Büyümenin 2010'da yüzde 3.5, 2011'de yüzde 4, 2012'de yüzde 5 olması bekleniyor.

İşsizlik oranının yıl sonunda 14.8'e çıkması, 2010'da yüzde 14.6, 2011'de yüzde 14.2, 2012'de yüzde 13.3'e gerilemesi bekleniyor.

TÜFE'nin yıl sonunda yüzde 5.9, 2010'da yüzde 5.3 olması hedefleniyor. TÜFE hedefi 2011 için yüzde 4.9, 2012 için 4.8 oldu. Programda Merkez Bankası'nın tahminlerine aynen yer verildi.

Bütçe açığı yıl sonu için 62.8 milyar liraya revize edildi. Açığın 2010'da 50 milyar, 2011'de 45.1 milyar, 2012'de 39.1 milyar lira olacağı tahmin edildi.

Cari açığın yıl sonunda 11 milyar dolar, 2010'da 18 milyar dolar, 2011'de 22 milyar dolar, 2012'de 28 milyar dolar olacağı öngörülüyor.

Bütçe açığının milli gelire oranının 2009'da yüzde 6.6, 2010'da yüzde 4.9, 2011'de yüzde 4, 2012'de yüzde 3.2 olacağı tahmin edildi.

Faiz dışı dengenin bu yıl yüzde 2.1 açık vermesi, 2010'da yüzde 0.3 açık, 2011'de yüzde 0.4 ve 2012'de yüzde 1 fazla vermesi bekleniyor.

BABACAN: BÜYÜME 2011'DE İVME KAZANACAK
Babacan şunları söyledi: "Orta vadeli programdaki tedbirlerle ekonomide öngörülebilirlik artacak ve güveni pekiştirecek. Türkiye'nin 2010'da yeniden büyüme sürecine girmesini ve 2011'den itibaren ivme kazanması öngörülüyor. Programda öngörülen zamanında ve kararlılıkla uygulanacak.

Dünyada 2009 bir kayıp yıl olacak; 2010'dan itibaren tedrici büyüme dönemine girilecek. Yılın üçüncü ve dördüncü çeyreğinde Türkiye ekonomisinde önemli ölçüde toparlanma bekliyoruz. Son çeyrekte pozitif büyüme olası görülüyor, garanti diyemeyiz. Ancak 2010'un ilk çeyreğinde tekrar artı döneme geçilmesini bekliyoruz.

Orta vadeli programla özel sektör öncülüğündeki büyümeyi desteklemeyi hedefliyoruz. Büyümenin kademeli biçimde potansiyel düzeyine çıkmasını, istihdamı artırmayı hedefliyoruz. Program kısa vadeli tedbirleri ve orta vadeli yapısal reformları kapsamaktadır.

ÜÇ YILDA 1.2 MİLYON İSTİHDAM HEDEFİ
Rakamlar, önümüzdeki dönemde istihdamda artışın başlayacağını ortaya koyuyor. Program döneminde 1 milyon 250 bin kişilik bir artış bekliyoruz.

Orta vadeli programın en önemli politika kararı bütçe açığının milli gelire oranının ortaya konmasıdır. Gelecek yıl yine bir miktar faiz dışı açık vereceğiz. Borç artışımız 2010'da yavaşlayacak, 2011'de duracak ve 2012'de düşüşe geçecek.

KDV'DE ARTIŞ ÖNGÖRMÜYORUZ
KİT'lerde yeni bir yönetim modelini hayata geçirmeyi planlıyoruz. Vergi kayıp ve kaçağının azaltılması ve vergi tabanının genişletilmesi önemli ayaklardan biri olacaktır. Ne kurumlar vergisinde, ne gelir vergisinde, ne de KDV'de herhangi bir oran artışı öngörmüyoruz.

Elektrik dağıtımı ve şeker üretimi gibi alanlardan kamu tamamen çekilecek. Telekomünikasyonda kamunun payının azaltılması ve Ziraat Bankası'nın hisselerinin bir bölümünün halka arzı için çalışma başlatılacak.

İstanbul finans merkezi projesi hızla yürürlüğe konulacak. Bölgesel gelişmişlik farkını azaltacak projelere ağırlık vereceğiz. Devlet yardımlarının şeffaflaştırılması büyük önem taşıyor. Ekonominin önünü açmak çiin yargı sistemini reforme etmeliyiz.

MALİ KURAL BİRKAÇ AYA NETLEŞİR
Mali kural Türkiye'nin maliye politikalarıyla ilgili uzun vadeli bir yön çizmesi ve çıpa atmasıdır. Cumhuriyet tarihinde uygulanan politikalar açısından bakıldığında çok ciddi bir reformdur. Mali kuralda borç yükü ve bütçe açığında sürdürülebilir yapı amaçlanıyor. Mali kuralda amaç mali disiplini kalıcı hale getirmek.

Biz mali kuralın detayını biraz daha çalışacağız. Önümüzdeki birkaç ayda bunu netleştirmek istiyoruz. Bu Türkiye'nin şimdiye kadar uygulamakta olduğu politikalardan çok daha öte bir adımdır. Mali kural 10-15 yıllık bir perspektifte bütçe açığı ve borç stoğu açısından nasıl gideceğimizi ortaya koyacak. Ekonomide sıkıntılı dönemlerin yaşandığı ve kamu açıklarının arttığı dönemlerde uzun vadeli bir mali kuralın olması ekonomiye çok önemli bir öngörülebilirlik getiriyor. Mali kuralı olan gelişen ülkelerin krizden daha az etkilendiğini görüyoruz. Mali kural, 'Türkiye bundan 10-15 sene sonra nereye gidiyor' sorusunu ortadan kaldıracak."

Sayfa Yükleniyor...