Patronlar uyardı: Çok endişeliyiz

TÜSİAD YİK Başkanı Koç, siyasette yaratılan gerginlik ortamının her türlü kışkırtmaya uygun zemin oluşturduğunu belirterek, "Gelişmelerden çok ciddi endişe duyuyoruz. Kutuplaşma bizi öngörmediğimiz ağır sonuçlara sürükleyebilir" dedi.

Patronlar uyardı: Çok endişeliyiz

Yılın son toplantısını yapan TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi'nden önemli mesajlar çıktı.


Toplantıda konuşan TÜSİAD YİK Başkanı Mustafa Koç şunları söyledi: "ABD'deki toparlanma yavaş ve kademeli olacak. Avrupa'nın da hızlı büyümesi yakalaması uzak olasılık. Japonya'yla ilgili de yüksek büyüme adına olumlu bir beklentiye girilemiyor. Geriye Çin kalıyor.

Orta vadeli program yüzde 3.5'lik, 4'lük büyüme hedefleri koyarak 2012 yıllarının da ılımlı büyüme dönemi olacağını öngörüyor. Türkiye ekonomisi gelişmekte olan ülkeler içinde en çok küçülen ekonomiler arasına girdi ve işsizlik rekor seviyesine ulaştı. KOBİ'lerin en çok darbe yiyen kesim olacağı öngörülmez bir gelişme değildi. 2010'la ilgili yaşayacağımız sorunları az çok biliyoruz. Reel sektörün düşük yatırım döngüsünü nasıl aşabiliriz? Hızla artan bütçe açıklarını nasıl kontrol altında tutabiliriz? 2008'in son çeyreğinden itibaren vergi gelirleri düşerken, kamu harcamaları hızla artmaya devam etti ve bütçede sapma çıktı. Türkiye'nin de bütçe performansını toparlayacağına yönelik kuvvetli mesajlar vermeli. Mali kural bir an önce somutlaşmalı, orta vadeli planda kalınacağının işaretleri verilmeli.

Böyle bir ortamda 30-40 milyar doları nasıl elimizin tersiyle ittiğimizi anlamanın mümkün olmadığını söylemek zorundayım. IMF anlaşmasının getirilerini göz ardı etmemizin iktisadi argümanlarla izah edilebilecek bir yanı da yok gibi duruyor.

Kültürel kimlikler ekseninde ortaya çıkan bir kutuplaşma var. Siyasilerimiz söylemlerinin toplumda yarattığı tahribatı görmezden geliyor. Siyasette yaratılan gerginlik ortamı her türlü kışkırtmaya uygun zemin oluşturuyor. Bu da çatışmalar olarak yansıyor. Gelişmelerden çok ciddi endişe duyuyoruz. Kutuplaşma bizi öngörmediğimiz ağır sonuçlara sürükleyebilir. Siyasi ortam sertleştikçe kaybeden her zaman demokrasi oluyor. Demokratik açılımın vazgeçilmez parçası olan seçim barajının indirilmesine ve siyasi partiler yasasına karşı bariz bir mutabakat söz konusu. Endişemiz krizin gölgesinin üzerinden kalkmadığı bir ortamda siyasi iklim üzerinden ekonominin güven baskısı altında kalması. Büyüme için dış finansmana erişimi yetersiz, AB'ye doğru yürüyüş heyacanını yitirmiş bir ülke olarak güven meselesi ekonominin en üst sırasına taşınmalı."

YALÇINDAĞ: GÜNDELİK SORUN YERİNE PROJE ORTAYA KONMALI
TÜSİAD Başkanı Arzuhan Doğan Yalçındağ da şöyle konuştu: "Son günlerdeki terör olaylarından derin acı duyuyoruz. Ülkede bir an önce sağduyu hakim olmalı. Ekonomik büyümenin yeniden sağlanması ve işsizlik oranının düşürülmesi tahmin edilenden daha uzun bir süre alacak. Toparlanmanın zamanlaması ve kuvveti ülkeden ülkeye değişiyor. Ayrışma iyiye gidişin hızlı olduğu ülkelerde cari açığı artırıyor; bu da bizi korumacılık riskiyle karşı karşıya bırakıyor.

Siyaset kurumundan beklentimiz gündelik sorunların ötesinde toplumsal projeleri detaylarıyla ortaya koymasıdır. Küresel ekonomik entegrasyon ve rekabet gücünün yolu daha iyi bir demokrasiden geçer. Hem seçim yasasının, hem de partiler yasasının değiştirilmesi çok önemli."

Sayfa Yükleniyor...