Dilerseniz öncelikle Doğuş Grubu’nun medya sektörüne bakışını konuşalım biraz… Bu anlamdaki hedefleriniz neler?
Doğuş Grubu medya sektörünün potansiyeline, geleceğine inanıyor ve yatırım yapıyor. Hedefimiz pazar payımızı arttırmak, bunu yaparken de inandığımız işleri hayata geçirmek, değerlerimizi yansıtmak, yayıncılıkta kalite arayışımızı sürdürebilmek.
Doğuş Grubu olarak önce yeni bir TV kanalı açacağınızı duyduk, kısa bir süre sonra ise Star TV’yi satın aldığınızı… Bu süreçte neler yaşandı? Neden yeni bir kanal açmak yerine Star TV’yi satın almayı tercih ettiniz?
TVen projesine 2007 yılının sonunda başlamıştık. Hedef alternatif bir eğlence kanalı kurmaktı. 2008’deki ekonomik dalgalanmada önümüzü göremediğimiz için projeyi rafa kaldırdık. Epey bir ilerlemiştik o dönem. “Behzat Ç” ve “Fatmagül’ün Suçu Ne?” TVen için hazırlanıyordu. Proje durunca Fatmagül’ü Ay Yapım’a devrettik, Behzat Ç de Star’la anlaştı. Projenin yeniden gündeme gelmesine gelirsek… Son dönem reklam sınırlamalarından en çok tematik kanallar etkilendi. Yüzde 7 oranında gelir kaybı oldu tematik dünyada. Bizim de önümüzde iki yol vardı, büyümek ya da küçülmek. Biz büyümeyi seçtik ve TVen projesi için tekrar çalışmaya başladık. O sırada Aydın Doğan ve Ferit Şahenk’in görüşmesinde Star TV’nin Doğuş Grubu’na satışı gündeme gelmiş. Biz de sıfır kilometre bir kanal kurmak yerine kumandada yeri olan, izleyicinin tanıdığı bir markanın daha avantajlı olacağını düşündük. Tabii bizim hedefimiz bu markaya yeni bir soluk getirmek olacak.
Görüşmeler ne kadar sürdü ve Star TV’yi satın alma sürecinde neler yaşandı?
Çok hızlı bir alım süreci oldu. Prensiplerde anlaşıldığı için prosedürler de hızlı yürüdü. Doğan Grubu ile Doğuş Grubu birbirini anlayan, çalışma anlayışları birbirine çok yakın iki grup. Her iki tarafın profesyonelleri büyük bir uyum ve dostluk içinde çalıştılar. Hiçbir sorun yaşanmadı diyebilirim.
Star TV’yi uzunca bir süredir Doğan Grubu’nun ikinci plana ittiği, Kanal D’nin gölgesinde kalan bir marka olarak gördük. Siz ise “Liderin tahtını sallamaya” niyetlisini. Bunu nasıl yapacaksınız ve ilk hedef Kanal D mi?
İlk hedef Kanal D değil. Önce kanalın kimliğini, kişiliğini oturtmamız lazım. Yenilikçi, farklı yanlarımızı öne çıkarmak, markayı yeniden konumlandırmamız gerekiyor. Kuvvetli bir marka olmasına rağmen, yıpranmış, izleyici gözünde eski havasını yitirmiş bir marka Star. Biraz sabır gerekiyor. Kanal D’nin de bu noktaya gelmesi kolay olmadı.
Star TV’nin içeriğinde nasıl bir değişim olacak? Özellikle yeni diziler hakkında birkaç tüyo verebilir misiniz?
Dediğim gibi önceliğimiz marka konumlandırması. Ocak ayında görsel kimliği değiştirerek bunun ilk işaretlerini vermeye başlıyoruz. Gündüz kuşağı programlarıyla içerik ve prodüksiyon standardında farklılığı göstermeye çalışacağız. Sabah kuşağımızı Melek Baykal’a teslim edeceğiz. Doğuş Yayın Grubu’nun kuvvetli isimlerinden Celal Pir’i sabah haberlerinde Star izleyicisinin karşısına çıkaracağız. Bildiğiniz gibi Ocak’ta Muhteşem Yüzyıl Star’a geçiyor. Özgü Namal ve Ozan Güven gibi yeni neslin iki başarılı ismini bir araya getiren Koyu Kırmızı adlı dizimiz de Ocak’ta izleyicisi ile buluşacak. Bu süreçteki en önemli nokta var olan izleyiciyi kaçırmamak. Bu yüzden değişimi etaplara böldük. Ocak-Mart ve yaz dönemleri geçiş dönemi. Eylül’de prototipi tamamen yenilenmiş, sadece programlarıyla değil, dizi ve eğlence programlarıyla yepyeni bir Star çıkacak izleyicinin karşısına. İşte o zaman Star de liderliğe oynamaya başlayacak.
Star’ı NTV gibi daha “elit” bir içeriğe kavuşturacağınız konuşuluyor. Bu yorumlar doğru mu?
Yok canım niye elit olsun… Seçici olacağız tabii ki ama bu seçkinci anlamında değil. Daha iyi prodüksiyon, daha iyi içerik anlamında… “Türk halkı kötü iş sever” yargısına inanmıyorum, inanmak da istemiyorum, bunun aksini ispat eden çok sayıda örnek de var. Kaliteli bir iş, izleyicinin ihtiyacına karşılık verebiliyorsa izlenir. Ama sırf reyting yapıyor diye meczupları ekrana çıkarmayacağız ya da çok izleniyor diye müzik eşliğinde insanların özel hayatlarını teşhir eden magazin programları yapmayız.
Ocak ayında Star TV için bir lansman yapacağınızı biliyoruz. Bu lansman sürecinde kanalın tanıtımı için neler yapılacak?
Önce logoyu tanıtacağız. Tüm görsel değişeceği için bir alıştırma ve tanışma süreci olacak. Sonra da başta Muhteşem Yüzyıl olmak üzere dizi ve program tanıtımları başlayacak. Görsel kimlik aydınlık, ışıl ışıl, insanın içini açan çok renkli bir yapı üzerine kuruldu.
Uğur Dündar sizin kanalı almanızla Star’dan ayrıldı. Star ana haberde bundan sonra nasıl bir haber dili göreceğiz?
Rekabete göre pozisyon alacağız. Nazlı Öztarhan işini gayet iyi yapıyor, bir değişiklik ihtiyacı içinde değiliz. Doğuş Yayın Grubu haberci bir grup. Bu deneyimimizi en uygun haliyle Star markasına yansıtacağız.
Star’la özdeşleşen Şampiyonlar Ligi maçlarını NTV Spor’a kaydırmak istediğinizi biliyoruz. Şampiyonlar Ligi maçlarını Star’da istememenizin nedeni nedir?
Maçlar prototip devamlılığını etkiliyor. Merakla beklenen bir dizinin maç nedeni ile bir hafta yayınlanmaması izleyicinin diziye olan ilgisini etkiliyor. Ticari açıdan da, ölçülen kanalda gelir izlenme oranına göre geldiği için maç önü ve arkasına doğru fiyattan satamıyorsunuz.
- Etiketler :
- Haberler
