Yeşil Belgeye Erişemeyen Yapılar

Ohio Youngstown'un şehir merkezinde bulunan Federal Binası, ofis aydınlatmasında doğal ışık kullanıyor ve beyaz çatıları sayesinde ısıyı yansıtabiliyor. Bina aynı zamanda ülkede yeşil mimarinin belgesi olarak bilinen LEED sertifikasına sahip.

Yeşil Belgeye Erişemeyen Yapılar

Fakat yapı yeterli enerji verimliliğine sahip olan bir model değil. Geçtiğimiz yıl yapılan bir çevresel değerlendirmeye göre binanın verimliliği, yapıların enerji tüketimini kontrol etmek için bir yıllık elektrik giderlerini takibe alan Çevre Koruma Ajansı tarafından verilen Energy Star belgesi için yeterli bulunmadı.

Binanın soğutma sistemi önemli sorunlar içeriyordu. Binanın sahibi olan Genel Hizmetler İdaresi'nin araştırmasına göre binanın LEED sertifikası alırken peyzaj gibi özellikleri yapısal enerji veriminin önüne geçmişti.

Enerji verimliliğini ve çevresel tasarımı öngören LEED sertifikası düşük vergi kazancı sağlaması, yüksek kira getirisi ve çevresel sorumluluğu gösterme yönüyle bina sahiplerinin hedefi olmuş durumda. Fakat geçen hafta yapılan açıklamaya göre, uygulama esnasında tasarımdan farklı olarak yönlenebilecek durumları kontrol etmek için belirlenen binaların enerji kullanımlarının takip edileceği bildirildi.

LEED Programı'nın yürütücüsü olan ABD Yeşil Mimari Konseyi'nin yetkilileri yapılara ait bilgilerin en güvenli şekilde saklanacağını ve bu durumdan kar amacı gütmediklerini söyledi ve bu yıldan itibaren yeni inşa edilmiş olan tüm yapıların ilk 5 yıl boyunca enerji ve su harcamalarının bildirilmesinin sertifika programı için koşul olduğunu, aksi halde belgenin geri alınacağını belirtti.

Konsey araştırmaları, yeni yapılan binaların dörtte birinin tasarımın gerektirdiği tasarrufu sağlayamadığını gösteriyor. Bina yapımlarının kontrol edilmediğini ve uygulama aşamasının tasarımdan farklı şekilde gerçekleştiğini savunan mimar, mühendis ve enerji uzmanları sertifika programının, küresel ısınmanın etkilerini azaltmak için yeterli olamayacağı görüşündeler.

Kimi uzmanlara göre belge yeşil mimarinin ana unsuru olan enerji tasarrufunun gerçekte onaylanmasından sonra binalara verilmeli ve enerji tüketimleri kamuya açık halde değerlendirilmeli.

New York'ta bir enerji danışmanı olan Henry Gifford ise plakların artık hareketli sistemlerle monte edilmesi gerektiğini görüşünde.

Arizona Eyalet Üniversitesi'ndeki Biotasarım Enstitüsü'nün yeşil binalar için tasdik yetkisi var.

Konsey'in başkan yardımcısı olan Scot Horst, süreç boyunca yapı endüstrisinde seritifika programıyla ilgili tüm değişikliklerin görüşbirliği içerisinde yapılması gerektiğini söyledi. Bazı inşaat avukatları ise yetersiz bulunan yapıların davaya çıkma tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu belirtti.

Konsey Eylül ve Ekim aylarında enerji tüketimini azaltacak düzeltmelere sahip yapılaşma girişimi programının gelişimiyle ilgili birçok mimar, bina sahibi, yönetici ve uzmanın katılacağı toplantılar düzenlemeyi planlıyor.

Horst bu başlığı "mutlak öncelik" olarak tanımladı ve ekledi: "Karbonu azaltamıyorsanız, işinizi yapamıyorsunuz demektir."

Konsey tarafından geliştirilen LEED sertifikası mevcut binalarda olduğu gibi yeni konut, okul ve diğer yapılarda da yapıların çevresel sağlamlığını doğruluyor (Mevcut binalar için program sadece enerji performasına bağlı). 1946 projenin sertifika sahibi olması ve 15.000 projenin de sertifika için başvuruda bulunmuş olmasıyla LEED yeni ticari ve kurumsal yapıları belgelendirmede en eski ve en kapsamlı program olmuş durumda. Binalarını yeşil olarak niteleyen başka birçok bina saihibiyse LEED belgesine sahip olmak için çabalamıyor.

Program sadece enerji verimliliğine değil, su tasarrufu, ulaşım kolaylığı, iç mekan hava kalitesi ve çevreye zarar vermeyen malzeme kullanımı gibi farklı maddeler içeren geniş bir kontrol listesine bağlı puan toplama sistemine de dayalı.

Konsey yetkililerinin görüşlerine göre belirtilen bu kategoriler de enerji kullanımını azaltmaya yardımcı olacaktır. Birçok mimar ve mühendis ise programın kapsamından memnun. Programın geniş kapsamında, yapıların döşemesinde kullanılan malzemeler gibi sanayi alanındaki özellikler de dikkate alındığında sertifika almak için daha çok puan toplanabileceği görülüyor.

Konsey yetkilileri ve uzmanlara göre sertifika programının yapının ne kadar enerji harcayacağını belirlemesi mümkün olmadığından, sürdürülen tahmin sistemi hatalar içeriyor. Çünkü yapı tasarımından farklı olarak fazla miktarda enerji harcayabilir. Ayrıca kullanıcı sayısı da enerji tüketiminde önemli bir rol sahibi olacak.

LEED Programı 1998 yılında yaratıldı ve sonrasında pek çok periyodik revizyondan geçirildi.

Konseyin yeni yapılardaki enerji performansından ve kazançlı yapılaşmadan sorumlu Yeni Yapılaşma Enstitüsü'nün Teknik Yönetmeni Mark Frankel ise kullanıcıların ışıkları kapatmadığı takdirde, beklenen verimin sağlanamayacağını söylüyor.

Frankel gerçek hayatta mekanik sistemlerin birçok sorun oluşturduğundan enerji kullanımının artacağını söylüyor ve enerji tüketiminin kontrol edilmesinin mal sahipleri için bir öncelik olduğunu ekliyor.

GSA araştırmalarına göre LEED programının standartları zamanla yükseliyor ve 2002 yılında yapılan Youngstown Federal Binası gibi yapılar bugünkü program kapsamına göre belge almak için yetersiz görülebilir. LEED periyodik olarak denetim yapıyor ve bu yıl yeni yapılan binaların belge alabilmesi için daha iyi özellikler şart koşuyor.

2006 yılı boyunca LEED belgesi verilen 121 yeni binanın %53'ü geçen yılki konsey değerlendirmelerine göre Energy Star belgesi almak için yeterli özelliklere sahip değil ve %15'i 30'un altında puan toplamış. Bu da mevcut binaların %70'inden çoğunun metrekare başına fazla enerji harcadığını gösteriyor.

Denetim araştırmalarından çıkan sonuçlara göre en iyi performansı gösteren binaların pencere açıklıkları sınırlandırılmış ve daha küçükler.

Bazı durumlardaysa kullanıcı profili enerji tüketiminde öncelikli rol oynuyor.

Alan Siegal'in dediğine göre New York City'deki Roosevelt Adası'nda LEED sertifikasına sahip kiralık yerleşim bölgesi Octagon'a hareketli alıcılar gibi enerji dedektörleri yerleştirilmiş.

Fakat müşteri servisi komisyoncusu olan Siegal, dairesinin 3 yatak odasının da geniş pencerelere sahip olduğunu söyledi. Ve sordu: "Fazla pencereyle tasarruf sağlanabilir mi?"

Becker and Becker Ortaklığı'nın ortağı ve Octagon'un yöneticisi Bruce Becker pencerelerin gün ışığı sunduğunu ama daha fazla verim sağlamak için birçok seçeneğin de olduğunu söyledi. Ve durgun olan kiralık emlak piyasası döneminde ısınma ve elektrik harcamalarını azaltmak amacıyla Octagon'da yakıt pili sistemine başlayacaklarını belirtti.

LEED'in yöneticisi Horst ileride enerji verimliliğini kanıtlayan E.P.A.'nın Energy Star modeline doğru ilerleyebilceklerini söyledi.

Horst: "Sonuçta istediğimiz belli bir düzeyde performans göstererek enerji verimliliğini devam ettirmek," dedi.

Sayfa Yükleniyor...