Cilt kanserinde 'aşı tedavisi' Türkiye'de

Uluslararası katılımlı klinik araştırma kapsamında, Türkiye'de 4 ildeki merkezlerde uygulanmak üzere, ameliyata uygun olmayan, ciltte metastaz oluşmuş malin melanom (cilt kanseri) hastalarına aşı tedavisi başlatılıyor.

Ankara Üniversitesi (AÜ) Tıp Fakültesi Cebeci Hastaneleri Tıbbi Onkoloji Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Demirkazık, cilt kanserlerinin ''malin melanom'' ve ''melanom'' olmak üzerek iki grupta incelendiğini, yaygın metastaz yapabilen, ciltteki benlerden kaynaklanan malin melanomun çok tehlikeli olduğunu söyledi.

Melanom veya melanom dışı cilt kanserlerinin erken evrelerinde tedavinin cerrahi olduğunu, cerrahi müdahale mümkün olmadığında ya da cerrahiden sonra radyoterapi uygulanabildiğini ifade eden Demirkazık, kemoterapi ve benzeri ilaç tedavilerinin ise hastalığın yaygın olması veya nüks etmesi durumlarında söz konusu olduğunu anlattı.

''TÜMÖRLERİ YÜZDE 20-25 ORANINDA GERİLETİYOR''

Demirkazık, yurt dışında bu yöntemlerin dışında ''aşı'' tedavisinin de en az 20 yıldır yapıldığını söyledi. Tedavinin ya hazır ya da kişiye özgü geliştirilen aşı şeklinde 2 türlü uygulanabildiğini anlatan Demirkazık, ''Aşı tedavisi, araştırma amacıyla yapılan bilimsel çalışmalardır ve nüks olmuş melanom başta olmak üzere bazı kanser türlerinde Türkiye'de de seyrek olarak uygulanabilmektedir'' dedi.

Hazır aşıların, ticari amaçlı üretilmediği için piyasada bulunamayacağını, ancak hastanelerde bilimsel araştırma amaçlı olarak hastalarda kullanıldığını ifade eden Demirkazık, şunları kaydetti:
''Kişiye özgü üretilen aşılar, hastanın kendisinden üretiliyor. Bu aşı için, öncelikle tümörün metastaz yaptığı bölgeden biyopsi alınıyor ve kan örneği ile birlikte laboratuvarda inceleniyor. Kanın içerisindeki bağışıklık hücreleri ile tümör hücresi, özel bir ortamda bir araya getirilerek, bağışıklık hücrelerinin tümörü tanıması sağlanıyor. Ardından tümörü tanımış bağışıklık hücreleri, tümörden arındırılarak hastaya geri veriliyor.''

Uygulama ile bağışıklık hücrelerinin, tümörü düşman olarak algılayıp, vücudu tümörden temizlemesinin amaçlandığını belirten Demirkazık, ''Dünyada yapılan denemelerde, aşı uygulamasının hastanın vücudundaki tümörleri yüzde 20-25 oranında gerilettiği hatta bazılarında tamamen kaybettiği belirlendi'' dedi.

''HASTA İSTEDİĞİ ZAMAN AYRILABİLİR''

Demirkazık, şu anda Türkiye'de kişiye özgü aşı geliştirmeye yönelik klinik bir araştırma olmadığını, ancak cilt kanseri tedavisinde hazır aşı uygulamasının Ağustos ayı içinde başlatılacağını söyledi. Demirkazık, ''Ciltte nüks olmuş melanomlu hastalarda, kemoterapi tedavisi ile hazır aşı uygulamasını karşılaştıran klinik araştırma yapılacak'' diye konuştu.

Projede, ABD ve çok sayıda Avrupa ülkesinin yer aldığını anlatan Demirkazık, klinik araştırmaların Türkiye'de İzmir, İstanbul, Ankara ve Antalya'da 4 merkezde yapılacağını belirtti. Demirkazık, uygulamaya ilişkin şu bilgileri verdi:
''Hastalara uygulanacak standart tedavi kemoterapidir. Bu araştırmada da kemoterapiyle aşı tedavisi karşılaştırılacak. Araştırma kapsamında, hastalardan birine standart tedavi olan kemoterapi, 2 hastaya ise sadece aşı uygulanacak. Hastalar, bu iki tedaviden sadece birini alabilecek. Hastanın hangi tedaviyi alacağını hekimler önceden bilmeyecek. Bu, internet aracılığıyla hasta kayıtlarının ve bilgilerinin yapıldığı, uluslararası telefon bağlantısıyla hiç kimsenin müdahalede bulunamadığı sistem sayesinde otomatik belirlenecek. Kişileri, yurt dışındaki çalışma merkezi ayarlayacak ve bize hangi tedavinin kime uygulanacağını bildirecek.''

Hastalarının tümünün, uygulamanın klinik bir çalışma olduğunu bilerek projede yer alacağını vurgulayan Demirkazık, şöyle devam etti:
''Araştırma için etik kurullar ve Bakanlığından gerekli izinler alındı. Uygulama öncesinde hastalara, klinik çalışmaya yönelik tüm detaylar hakkında sözlü bilgi verilecek, ardından yazılı olarak klinik araştırmanın tüm detaylarının yer aldığı sözleşme imzalatılacak. Sonra, hastanın bilgileri uluslararası çalışma merkezine gönderilecek ve alınan cevaba göre hasta tedaviye kabul edilecek. Hasta istediği zaman araştırmadan çekilebilecek ve standart tedaviye geçebilecek.''

Demirkazık, ''araştırmanın projenin uygulanacağı hastanelerdeki ciltte nüks olmuş melanomu (cilt kanseri) bulunan ve hiç bir ilaç tedavisi almamış hastaları kapsayacağını'' ifade etti. Üniversite olarak Ankara'daki diğer merkezlere de haber verdiklerini belirten Demirkazık, araştırmaya katılacak hastalar için herhangi bir yaş sınırının olmadığını kaydetti. Demirkazık, ''Tek şart, melanom cilde metastaz yapmış olmalı'' dedi.

Uygulamanın nasıl olacağı hakkında da bilgi veren Demirkazık, ''Aşı, doğrudan tümörün içine enjeksiyonla sıkılacak ve etkileri gözlemlenecek. Aşı ile tümörlü dokudaki değişiklikler kayıt altına alınacak. Tümörün gelişimini gerileyip geriletmediğine bakılacak. Çalışma süresi 1 yıl kadar devam edecek'' diye konuştu.

Demirkazık, bu süreçte hasta bakımı ve takibin çok önemli olduğu için sınırlı sayıda hastanın kabul edilebileceğini ifade ederek, bu sayının kendi merkezleri için 10'u geçmeyeceğini söyledi.

''BU İLAÇLAR, PARA İLE SATIN ALINAMAZ''

Klinik çalışmaların Türkiye'de çok iyi anlaşılmadığı için çok az kişinin araştırmalarda yer aldığını belirten Demirkazık, Türkiye'de bugüne kadar uluslararası çok merkezli yeni ilaç kullanılan kanser araştırmalarına yaklaşık bin kişinin katıldığını söyledi.

Demirkazık, bu tür klinik çalışmaların hastalar için de bir fırsat ifade ederek, ''Bunlar piyasada para ile alınamayacak ilaçlardır. Hasta, tek bir kuruş ödemeden böyle bir imkandan yararlanabilmektedir. Çünkü, araştırma ilaçları henüz dünyada hiç bir ülkede ruhsatlı olmadığı için dışarıdan temin edilemez'' dedi.

Sayfa Yükleniyor...