Arp sanatçısı Çağatay Akyol'dan Türkiye'nin en yüksek barajında "Aşık Veysel” dinletisi

Türkiye’nin yaşayan tek erkek arp sanatçısı Çağatay Akyol, 275 metre yüksekliğiyle Türkiye’nin en uzun barajı olan Yusufeli’nin zirvesinde ve tünellerinde "Aşık Veysel” dinletisi gerçekleştirdi.

Arp sanatçısı Çağatay Akyol'dan Türkiye'nin en yüksek barajında "Aşık Veysel” dinletisi

Limak Vakfı, " Her Yerde” projesiyle müziği şantiyeye taşıdı. Projenin ilk adresi ise Yusufeli Barajı oldu. Tamamlandığında 275 metre yüksekliği ile çift eğrilikli beton kemer baraj tipinde Türkiye’nin en yüksek, dünyanın ise üçüncü yüksek barajı olacak olan Yusufeli Barajı’nın zirvesinde ve yakın zamanda sularla kaplanacak tünellerde arp sanatçısı Çağatay Akyol, baraj inşaatındaki çalışanlara nefes kesen bir arp dinletisi sundu. Suyun kristalize sesi ve barajın akustiğiyle birleşen arp ile kendi bestelerini icra eden Akyol’un icra ettiği eserler arasında, Aşık Veysel’in hafızalara kazınan “Çiğdem Der ki Ben Alayım” türküsü de yer aldı.

BİR BARAJDA VERİLEN İLK ARP DİNLETİSİ 

Çağatay Akyol, Türkiye’nin yaşayan tek erkek arp sanatçısı. Akyol, yurt içi ve yurt dışında çok önemli birçok sanatsal projede yer aldı. Konserleri ve bu başarılarıyla ülkemizi temsil etmeyi sürdürüyor. Akyol’un dünyanın en hızlı akan nehirlerinden Çoruh Nehri üzerinde yükselen Yusufeli Barajı’nda sunduğu bu arp dinletisi ise şimdiden dünya tarihine geçti. “Arp neredeyse insanlık tarihi kadar eski ve özel bir enstrüman. Mitolojide tınısıyla doğaya hayat veriyor. Arkeolojik çalışmalar ise Mezopotamya’nın arpın anavatanı olduğunu ortaya koyuyor. Bu nedenle, bu topraklarda, dünyanın en yüksek barajlarından Yusufeli’nin zirvesinde, arpın muhteşem sesini doğayla buluşturmak eşsiz bir deneyimdi” diyen Akyol, sözlerini şöyle sürdürdü: 

Arp sanatçısı Çağatay Akyol'dan Türkiye'nin en yüksek barajında "Aşık Veysel” dinletisi - 1

“Bir barajda, zirvede ve tünellerde arp ile verilen ilk konser bu. Arpın kristalize su sesi, barajın ve tünellerin akustiğiyle birleşerek ortaya çıkan ses o denli muhteşem ki mikrofona dahi gerek duymadık. Arpın huzur veren sesi, tarih boyunca rehabilitasyon amacıyla da kullanılmış. Biz de bundan yola çıkarak Limak çalışanlarının kendilerinin yer aldıkları projede sanatla buluşmasını, sanatın her yerde değerli olduğunu vurgulamak istedik.”

Sayfa Yükleniyor...