Babil oyuncusu Birce Akalay ve İlker Ayrık Enka Sanat sohbetlerinde

Ayrık, oyuna başlamadan önce Keşanlı Ali Destanı'nın telif haklarının Müjdat Gezen'de olduğunu kendisinin de gelecek sezon aynı oyunu sahneye koymak istediğini öğrendiğini aktararak, şöyle devam etti:

"Biz ondan habersiz gizli iş çeviriyormuşuz gibi, aslında oyunu kendi tiyatromuzda düşünmüştük ses getirelim diye. Tamamen tesadüftü. Sonra hocaya 'biz yapacaktık ama falan' dedik. Müjdat Hoca da 'O zaman beraber yapalım.' dedi. Biz de 'Hocam senin isminin altında biz eziliriz.' diye konuştuk. Müjdat Hoca da 'Madem öyle düşünüyorsunuz, alın oyun helali hoş sizin olsun. Bütün haklarımdan vazgeçiyorum. Siz çok güzel yaparsınız. Sizi seviyorum.' diye bize yol verdi. Bu arada Pervasız Yapım'daki diğer iki ortağım Serhat Sarı ve Serdar Fırat'ı da atlamamak lazım. Keşanlı Ali'nin prodüksiyonunu hep beraber gerçekleştirdik."

Sahne sanatlarının çeşitli alanlarında yevmiyeli çalışan birçok kişinin diğer meslek dallarında olduğu gibi bu günlerde zorluk yaşadığını dile getiren İlker Ayrık, "Oyunların bizim ya da bizim dışımızdaki kumpanyalar tarafından devam ettirebilmesi, tiyatronun yaşatılabilmesi ve bir kültür hizmeti olduğunun benimsenmesi için devlet eliyle desteklenmesi şart. Vergi, SGK, çalışanların ya da çalışmayanların primleri konusunda muhakkak devlet destek olmalı." diye konuştu.

"BİRLİKTE OLMAK İÇİN ÇOK DOĞRU BİR ZAMANDAYIZ"

Birce Akalay ise tiyatro dünyasının geleceğine ilişkin global bir pandemi karşısında şu an için öngörülen bir tablo olmadığı yorumunu yaparak, "En erken haliyle hepimizin öngördüğü yeni sezona bir şekilde seyircimizle buluşabilme ihtimali. Şu anda her meslek kolu zor zamanlarda. Hiçbirini birbirinden ayırmak mümkün değil. Umarız bu dönemden herkes sağlıklı çıksın. Bence en önemli olan bu. Ondan sonra yine hep beraber salonlarımızda buluşup, oyunlarımızı oynarız. Benim tek umudum bu" ifadelerini kullandı.

Böyle bir süreçte herkesin birlik olması gerektiğinin altını çizen Akalay, "Haklarımızı savunmak, onlara sahip çıkmak ya da birlikte olmak için çok doğru bir zamandayız. Bu kadar kötü bir senaryoyla bir daha hayatımızda karşılaşmayalım. Farklı farklı jenerasyonlarda oyuncular ya da insanlar olarak dünyanın böyle bir gerçeğiyle tanıştık. Dolayısıyla birlik olmayı böyle bir zamanda şu anda insani duygularla, iyi niyet ve merhametle becerebilirsek, bundan sonrası çok daha güzel günler mümkün. Beceremezsek o zaman halimize ağlayalım" şeklinde konuştu.