Haftanın filmleri

Bu hafta 3'ü yerli 7 film vizyona giriyor.

Haftanın filmleri

SİNEMAYLA CİDDİ DÜŞÜNENLERE.. 

“HITCHCOCK/TRUFFAUT” 

Düzinelerce yönetmenlik veya sinema kitabı okumak yerine sadece bu filmi izlemek bile sinema sevdalılarına ilaç gibi gelecektir. Sinema tarihinin büyük ustası Alfred Hitchcock’un 1962 yılında o dönemin popüler genç dehası François Truffaut’ya verdiği röportajdan derlenen bir film bu. Ama Truffaut’nun kitap haline getirdiği bir metin değil sadece. David Fincher’dan Wes Anderson’a günümüzün önemli sinemacılarının da Hitchcock ve sineması üzerine görüşlerini bulabileceksiniz. Sinefiller zaten bir yerlerden bulup izlemişlerdir, ama sinemayla ciddi düşünenlerin kesinlikle kaçırmaması gereken bir hazine bu film. 

(5 üzerinden 4,5 puan) 

ÖDÜLLÜ FİLM YENİDEN.. 

“ANA YURDU” 

Geçen yıl Aralık ayında sessiz sedasız tek bir salonda gösterime giren “Ana Yurdu”, Ankara Film Festivali’nde büyük ödülü kazanmasa belki de unutulup gidecekti. Festivaller gerçekten önemli. Bazen gizli cevherleri fark etmemizi sağlıyor. Hatta bazen değil, çoğu zaman. Senem Tüzen’in ilk uzun metrajı, sizi temposuyla ayağa kaldıracak bir yapıt değil. Öyküsünü yavaşça kuran sakin bir film. Konusu da öyle eşine hiç rastlanmayan türden değil: Hep yazar olmayı hayal eden Nesrin İstanbul’u terk edip babaannesinden kalma Anadolu’nun uzak bir köyündeki eve yerleşir. Yalnızlık uzun sürmez. Uzun zamandır görüşmediği annesi kapıda belirir. İki kadın, birbirinin karanlık tarafıyla yüzleşir. Buraya kadar anlattıklarımız sizi sarmadıysa Senem Tüzen’in hikaye anlatma becerisinin ve diyaloglarının son derece övüldüğünü belirtelim. Başrollerde Esra Bezen ve Bilgin Nihal Koldaş oynuyor.  

(5 üzerinden 4 puan) 

BİRAZ GEÇ KALMADINIZ MI? 

“ANGRY BIRDS” 

Popüler mobil oyun “Angry Birds”ün sinema uyarlanacağının duyurulmasının üzerinden yaklaşık 4 bin yıl geçmiş olabilir. Tamam, abartmayalım ama kadim bir prodüksiyon öyküsü bu. Öyle ki Finlandiyalı firmanın meşhur oyununun “civcivli” zamanı çoktan geride kaldı. Ama film yeni geldi. Öyle müthiş bir hikaye de beklemeyin. Pixar değil karşımızdaki. Anlaşılan, birisi zamanında çıkıp “hey bu oyun madem çok tuttu haydi filmini yapalım” demiş. Ama bu fikir olamaz elbette. Fikir, bu oyunun sinemaya “nasıl” uyarlayacağınızı bulmakta yatıyor. Onu bulamadıklarını söyleyebiliriz. Hatta hikayenin çıkış noktası fazlasıyla “Happy Feet” tadında. Farklılığı yüzünden toplumda ötekileştirilen Red adında bir kuşun öyküsünü izliyoruz. Derken yaşadığı adaya bir grup domuz gelir. Hikayenin gerisini oyunu hatırlayıp tahmin edebilirsiniz. Filmin prodüksiyonu sağlam aslında. Animasyon olarak gayet başarılı, seslendirme kadrosunda Peter Dinklage, Jasen Sudeikis hatta Sean Penn bile var. Ama senaryo orijinal olmayınca, bir de fikir eskiyince ilgi çekiciliğini yitiriyor haliyle. 

(5 üzerinden 2,5 puan)  

EV ALMA KOMŞU AL..  

“KÖTÜ KOMŞULAR 2” 

İlkini izlememiştik ama ikinci film gayet eğlenceli olmuşa benziyor. Hem, Seth Rogen’i severiz biz. İkinci bebeklerini bekleyen Mac ve Kelly, tam da o ara yeni bir eve taşınmaya karar verir. Ama yeni komşuları çılgın bir kız kardeş grubudur. Film, bu çıkış noktasından itibaren “kimin kimi yola getireceği” minvalinde ilerlemekte. Kadroda Zac Efron ve Chloe Grace Moretz de var. Yönetmen, ilk filmi de çeken Nicholas Stoller. Vaat ettiğini yerine getiren eğlenceli bir film ama siz yine de çok şey beklemeyin.  

(5 üzerinden 3 puan)  

KORKU MERAKLILARINA.. 

“DEHŞET TRENİ” 

Görevli olduğunuz tren ormanın ortasında ne olduğu belirsiz bir şeye çarpıp durunca ne yaparsınız? Hele makinist durumu öğrenmek için aşağıya inip bir daha geri dönmediğinde? “Dehşet Treni” bir korku filmi olarak sizi gerecek her türlü numarayı sergiliyor. Gergin müzikler, hızlı kesme’ler, sizden daha çok korkan bir ana karakter ve güzel bir kız. Ana karakterimiz Joe isminde bir genç ve o trenin gece seferinde görevli olduğu için çok pişman. İngiltere yapımı filmin yönetmen koltuğunda oturan makinist ise Paul Hyett ve ne yazık ki onun treni de ortalarda bir yerde duvara çarpıyor.  

(5 üzerinden 2 puan)  

İLK FİLMİ SEVENLERE.. 

“OF’LU HOCANIN ŞİFRESİ 2” 

Ülkemizde korku-gerilim ve komedi filmlerinin sayısındaki artış hepinizin malumu. Dijital teknoloji sayesinde düşen çekim masrafları bundaki etkenlerden biri. Ama senaryo, bildiğimiz kadarıyla hala film çekmeye başlarken başlıca unsur, yani en azından öyle biliyorduk biz. Adem Kılıç’ın çektiği devam filminde Çetin Altay ve Köksal Engür gibi değerli oyuncular var. Afişte görünen 13 kişi saydık. Lafı fazla uzatmadan bu filmi sadece ilkini beğenenlere tavsiye edebiliriz.  

(5 üzerinden 2 puan) 

 KURTLAR VADİYE İNERSE.. 

“DADAŞ” 

Yerli sinemamızda “Kurtlar Vadisi”nin açtığı bir damar da var, kabul etmek gerek. Mafya, derin devlet, gizli ve kirli ilişkiler.. Selim Kemal Dağlı’nın çektiği ve aksiyonlu bu film de aynı damardan yürüyor. Dadaş, devlet içinde önemli bir isimdir. Devletin ilgili birimleri mafya’ya savaş açınca Dadaş ve ailesi hedef haline gelir. Sonrası intikam öyküsüne dönüşür. “Kurtlar Vadisi” tarzını sevenler, bu filmi de sevebilirler. 

(5 üzerinden 2,5 puan) 

Sayfa Yükleniyor...