İnsanlığın ve Uygarlığın en büyük düşmanı: IŞİD

Aktüel Arkeoloji Dergisi yeni sayısında “İslam Devleti” ismini kullanıp, Kur’an-ı Kerim’i kendine referans alan ancak nereye girerse girsin ilk önce Müslümanların ibadet yerlerini yok edip yağmalayan ve sadece bir “Terör İmparatorluğu” kurabilen IŞİD’i konu alıyor.

İnsanlığın ve Uygarlığın en büyük düşmanı: IŞİD

İki yılı aştı... IŞİD’in bir virüs gibi nasıl yayıldığını, milyonlarca masum insanı nasıl katlettiğini, diğer milyonları nasıl yerlerinden yurtlarından ettiğini, binlerce yıllık tarihi hafızayı nasıl imha ettiğini korku ve üzüntü içinde izliyoruz.

IŞİD, bütün bu eylemleri neden yapıyor? Medyanın ilgisini çekmek için mi, ne kadar güçlü olduklarını göstermek için mi, yağmaladıkları eserleri daha pahalıya satabilmek için mi yoksa putperestliğe duydukları kuvvetli itaatten dolayı mı? Aktüel Arkeoloji Dergisi’ne göre IŞİD’in kültürel miras yıkımının ilk safhası militan bir dindarlıktan çok güç gösterisiydi. Kendisine karşı olan her dini inanışın ve siyasi ideolojinin kanıtlarını silmek istedi. Bu “güce tutunma” istemiyle, önce İslamiyet öncesi antik yerleri hedefledi. Tapınakları havaya uçurdu, heykelleri ve kabartmaları balyoz ve buldozerle paramparça etti, müzeleri yağmaladı. En korkuncu da bütün hayatını Palmira’ya adayan arkeolog Halid Esad’ı öldürüp vücudunu Tadmor’daki bir sokak lambasından sallandırdı. Bununla birlikte binlerce insanı katletti, binlercesini köleleştirdi, kadınları seks kölesi olarak kullandı. Bu vahşi yıkımlar, profesyonel film ekipleri tarafından videoya alındı. Kısacası IŞİD kendi faaliyetlerini bu propagandalarla meşrulaştırmaya çalıştı.

Aktüel Arkeoloji Dergisi’nin özenle hazırladığı IŞİD sayısında, 1500 yıllık Hristiyan ibadetinin dili Mar Elian ve Mar Behnam manastırları, Güneş Tanrısı’nın Şehri Hatra, Antik dünyanın incisi Palmira, evliyaların ve sultanların türbeleri, Assur başkenti Nimrud’un dramı,  kiliseler, camiler, kütüphaneler, anıtlar ve diğer yapılar ve yağmalanan kültürümüzün daha nicesi var.    

Sayfa Yükleniyor...