Kız Kardeşim: Mommo

Elif Bülbül, Mehmet Bülbül, Mustafa Uzunyılmaz ve Mete Dönmezer'in rol aldığı filmde babalarının yeni karısı onları istemediği için dedelerinin yanında kalan 9 yaşındaki Ali ile kız kardeşi Ayşe'nin öyküsü anlatılıyor.

Kız Kardeşim: Mommo

İSTANBUL - Görüntü yönetmenliğini Ali Özel, müziklerini Erkan Oğur'un yaptığı filmde Elif Bülbül, Mehmet Bülbül, Mete Dönmezer, Mustafa Uzunyılmaz, Mehmet Usta, Ali Bakır ve Mehmet Çiğdem rol alıyor.

Atalay Taşdiken'in senaryosunu yazıp yönettiği ilk uzun metrajlı filmi ''Mommo-Kız Kardeşim'', gerçek bir yaşam öyküsünden sinemaya uyarlandı.

Film gösterime girmeden önce 59. Berlin Film Festivali Berlinale'de gösterilmiş ve filmin küçük oyuncuları Mehmet Bülbül (11) ile Elif Bülbül (8) de filmdeki performanslarından dolayı juri tarafından takdir edilmişti. Film daha sonra Almanya'nın Nürnberg kentindeki 14. Nürnberg Türk-Alman Film Festivali'nde en iyi film ödülünü, Ina Weisse'nin yönetmenliğini yaptığı ''Der Architekt (Mimar)'' filmiyle paylaştı ve ayrıca seyirci ödülünü kazandı.

Konya Selçuk Üniversitesi Eğitim Fakültesi Fizik bölümü mezunu olan ve bugüne kadar 300'ün üzerinde reklam filminin yönetmenliği yapan Taşdiken, 1993'te Türk-Rus-Özbek ortak yapımı ''5 Numaralı Kamp'' filminin senaryosunu yazmış ve yönetmenliğini de üstlenmişti.

Kız kardeşi Ayşe'ye hem ağabey, hem baba, hem anne, hem de bir bilge olmaya çalışan 9 yaşındaki bir çocuk ile kardeşinin serüvenini konu alan ''Mommo–Kızkardeşim'', yoksul, kimsesiz çocuk olma hallerini son derece duyarlı ve dokunaklı biçimde anlatıyor.

Hafta boyunca sinemalarda izleyiciyle buluşacak yeni filmler şöyle...

AMACI KENDİ SİNEMA DİLİNİ OLUŞTURMAK

Bugüne yaptığı çalışmalarda klasik Türk Sineması'ndan beslendiğini ifade eden yönetmen Taşdiken, amacının kendi sinema dilinin oluşturmak olduğunu belirtti:
''Çok zengin bir kültüre, çok eskilere dayanan muhteşem uygarlıklara sahip Anadolu'nun çocukları nihayet hak ettiği ilgiyi görmeye başladı. Önemli medeniyetlerin mirası olan zengin kültür, çok farklı anlatım ve sinema diliyle buluşuyor. Yeni kuşak sinemacılar da evrensel düşünceyle dünyaya açılıyor. Dünyada zaman zaman değişen sinema trendi şimdi Türk Sineması'nı işaret ediyor. Ama ben bunun kısa süreli bir trend olacağına ve modasının geçeceğine inanmıyorum. Kısacası Türk sinemasının geleceğinin daha da parlak olduğunu düşünüyorum.''

''MOMMO-KIZ KARDEŞİM''

Taşdiken, filmde oyuncu yönetimindeki başarısına fırsat bulduğunu, özellikle çocuk oyuncu yönetiminde çok büyük bir tecrübe yaşadığını belirterek, ''Filmin hikayesi benim kısmen tanıklık ettiğim bir öyküydü. Bu öyküyü o kadar uzun yıllar kafamda kurdum ki, filmi neredeyse ezbere çektim diyebilirim. Mekanları da tanıyor olmamın avantajıyla, 'storyboard'a (hikaye tahtası) bile gerek duymadım'' diye konuştu.

OYUNCU SEÇİMİ

Filmin başrolündeki iki çocuğu, filmin çekileceği yerin yakınındaki köylerin okullarını tarayarak bulduğunu ifade eden Taşdiken, Ayşe rolünü oynayan Elif Bülbül'ün öğretmeninin, onun böyle bir filmde oynayacak yetenekte olmadığını söylemesine rağmen, kendisini seçtiğini söyledi.

Taşdiken, senaryodaki felçli dedeyi oynayacak oyuncuyu ararken, Mete Dönmezer'in iki yıl önce felç geçirdiğini ve hastanede yattığını öğrendiğini, bunun üzerine Dönmezer'in doktorlarıyla görüştüğünü belirterek, şunları kaydetti:
''Doktorlarıyla yaptığım görüşmede oynayabileceği bilgisi aldım ve böylece gerçek bir felçli, senaryodaki karakteri canlandırdı. İki çocuk hayatlarında kamera görmemişti. İki çocukla da kurduğum ortak dil ve davranış biçimi sonucu, olağanüstü başarılı bir oyunculuk ortaya çıktı. Buradaki asıl sır, çocuklara bunun bir rol olmadığı, köydeki bir gerçekliğin dile getirildiği fikrinin iyi anlatılması oldu. Ben, çıkan sonucu 'sevginin gücü' olarak tanımlıyorum. Elif ve Mehmet kardeş olmamalarına rağmen, ikisinin de soyadının yanı sıra anne ve babalarının da adı aynıydı. Ben üniversitede fizik eğitimi aldım. Sinema bu alanın çok dışında gibi duruyor. Ama müzikleri yapan Erkan Oğur da aslında bir fizikçi. İki fizikçinin bir araya geldiği ilginç bir çalışma oldu bu iş.''

ANNESİNİN İSTEĞİ

Final sahnesinde sette Ayşe'nin takması için bir küpe bulunması gerektiğini söyleyen Taşdiken, bu küpeyi annesinden edindiğini, küpeyi geri verdiğinde annesinin kendisine kızdığını belirterek, ''annem bana, 'ben onu hediye etmiştim, gelin olana kadar benim için bu küpeyi takmasını söylemiştim' dedi. Ama küpeyi geri alırlarken Elif hiçbir şey söylememişti. İnanılmaz bir duygu yoğunluğuna kapıldım. Yatıp uyumama imkan yoktu. Gece saat çok geç olmasına rağmen tüm ekip Elif'in evine gittik. Uyumuştu, uyandırdık ve o küpeyi kulağına tekrar taktım'' diye konuştu.

Sayfa Yükleniyor...