İkizdere'den cevap var

Rize İkizdere bölgesi sit alanı ilan edilmesinin ardından hükümet sürpriz bir yasa tasarısı hazırladı. İkizdereliler tasarının Meclis'ten geçmesi durumunda topyekun mücadele edeceklerini söylüyorlar...

İkizdere'den cevap var

Geçtiğimiz günlerde Rize İkizdere bölgesi sit alanı ilan edildi, böylece bölgede planlanan 22 HES (hidroelektrik santrali) projesinin de iptali gündeme geldi.


Hükümet, Trabzon Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu'nun sürpriz bir kararla Rize'nin İkizdere Vadisi'ni doğal sit alanı ilan etmesinin ardından bir yasa tasarısı hazırladı.  TBMM'ye sunulan Tabiatı ve Biyolojik Çeşitliliği Koruma Kanunu Tasarısı'yla mevcut doğal sit ilan edilmiş alanların statüsü sona erdirilecek. Doğal sit ilan etme yetkisi Çevre ve Orman Bakanlığı'na devredilecek.

Böylece, İkizdere Vadisi’nin doğal sit ilanı kararının iptal edilmesi ve 22 HES barajının yapılmasının önü açılacak.

Bakanlar Kurulu’nda onaylanan “Tabiatı ve Biyolojik Çeşitliliği Koruma Kanunu Tasarısı” TBMM’ye sunuldu. Tasarıya göre, mevcut doğal sit ilan edilmiş alanların statüsü sona erdirilecek. Sona erdirme kararını Çevre ve Orman Bakanlığı Müsteşarı’nın başkanlık edeceği “Ulusal Biyolojik Çeşitlilik Kurulu” verecek.

İkizdere Derneği Başkanı, Mimar Mühendisler Grubu Yönetim Kurulu Üyesi Kadim Ekşi'ye tasarı ile ilgili neler düşündüğünü sorduk. İşte Ekşi'nin yanıtı:

"’nin enerji ve çevre arasındaki ilişkiyi çok iyi kurgulaması lazım. Çevre mi enerji mi diye bir ikilemi ülkemizin aşması lazım. Bu karar üç yıllık bir süreçin sonucu. Akademik ve bilimsel bir çalışmanın sonucu. Oldu bittiyle değil, tamamen onlarca bilim adamının üzerinde çalıştığı, 300 sayfalık bir rapor.

Bizim kurumlarımızın arasında bir mutabakat eksikliği sözkonusu.

13 Mart 2008 tarihinde zaten İkizdere turizm vadisi ilan edildi. Yine bu vadide büyü bir tesisi Sayın Başbakanımız açmışlardı. En son ağustos ayında Kültür Bakanımız İkizdere’ye geldiğinde üzüntülerini ifade etmiş bu şekildeki çalışmalarla bu bölgede turizm yapılamayacağını zaten ifade etmişlerdi.

Mutlak koruma alanlarımızın, bir vadinin tüm ekosistemini, sürdürülebilir hayatını yoketmememiz gerekiyor. Örneğin Rize’de 11 yıldır Çamlıhemşin sit alanı. Bir marka değeri oldu. Ayder bugün milyonlarca ziyaretçiye hizmet ediyor.

Turizm aksanında gelişen ilçeler kervanına İkizdere’yi de ekleyelim istiyoruz. Biz HES’lere karşı değiliz. Enerjiyi de karşı değiliz.

Kurulun kararı ile bu bölgenin önü açıldı. Davos gibi çekim merkezi. Biz Kültür Bakanımıza çok teşekkür ederiz. Bir bardak suda fırtına koparmamıza ise gerek yok.

Biz Enerji Bakanımızın, Çevre Bakanımızın ülkemizin enerji açığını kapatmaya çalıştığının farkındayız. Bu ihtiyacı da anlayabiliyoruz ve saygı gösteriyoruz. Ancak buradaki doğal yaşamı, doğal zenginliği korumamız da gerekiyor.

Meclisten böyle bir yasa tasarısının geçmesi durumunda İstanbul Tarihi Yarımadası da, Boğaziçi öngörünüm bölgeleri ne olacak? Bunların hepsinin yeniden sorgulanıyor olması bence çok büyük bir yanlışa bizi götürür. Bir milletin hafizasını diri tutmamazı gerekiyor. Kaybedilen bu ülkenin değerleri olur. Böyle bir yasa tasarısının meclisten geçmesi bence infial yaratır ve bunu kamu yararırına görmem. Bu yüzyıllardır gelen bir bellek. Bu canlı mirası da biz kendi ellerimizle yokedersek bunun vebali çok büyük olur Bunu doğru bulmuyorum. Bir hırsla olayların üzerine gitmememiz gerekiyor, akıl bilim ve sevgiyi esas kılmamız gerekiyor. Tabi ki bu akıl tutulması olmaması gerekiyor. Hem sivil toplum kuruluşları, hem hükümetimiz önümüzdeki günlerde bir ortak adım atacaklardır. Bu sorunun ortak akılla çözülmesi gerekiyor. Bu kaçınılmaz...

Böyle bir konu meclisten geçirilirse tüm sivil toplum kuruluşları ayağa kalkacaktır. Topyekun bu konuda bir çıkış olacaktır."

Sayfa Yükleniyor...